BIST 9.640
DOLAR 34,65
EURO 36,72
ALTIN 2.937,30
HABER /  GÜNCEL

Kerinçsizden Papa uyarısı

Avukat Kemal Kerinçsiz, Türkiye'ye gelecek olan Papa ile ilgili protesto uyarısında bulundu.

Abone ol

Büyük Hukukçular Birliği Yönetim Kurulu Başkanı Avukat Kemal Kerinçsiz, önümüzdeki hafta Türkiye'ye gelmesi beklenen Papa 16. Benedict'i, ziyaret edeceği Ayasofya ve patrikhane önünde düzenleyecekleri eylemlerle protesto edeceklerini belirterek, "Türk toplumu şiddeti sevmediği halde çıkabilecek bazı unsurların istenmeyen sonuçlara yol açmaması bakımından en doğru yapılacak olan şey ziyaretin iptalidir" dedi.


Avukat Kerinçsiz, Papa'nın Türkiye ziyaretine yönelik İHA'ya açıklamalarda bulundu. 'Müslüman düşmanı' olarak nitelendirdiği Papa 16. Benedict'in ziyaretinin iptal edilmesi gerektiğini belirten Kerinçsiz, "Papa, Nazi geçmişinden dolayı Türklere ve İslam'a karşı hosşgörüsüzdür. Batı ile doğu medeniyetleri ezelden beri çatışma halinde ve bir diyalog kurulması mümkün değil" dedi. Avukat Kerinçsiz, her daim Türk milletinin ve devletinin savunucusu olduğunu ifade ederek, Papa'nın Türkiye'ye gelişinin ABD ve küreselci güçlerin Büyük Ortadoğu Projesi kapsamında planlandığını, bu açıdan iptal edilen 2005 yılı ziyaretinde olduğu gibi bu yıl planlanan ziyaretin 30 Kasım'da gerçekleşecek olmasının manidar olduğunu vurguladı. 30 Kasım'ın özel bir tarih olduğunu ısrarla ifade eden Kerinçsiz, "30 Kasım Hıristiyanlarca kutsal kabul edilen Aziz Andre'nin yortu günüdür. Aziz Andre M.S. 30'lu yıllarda yaşamıştır; ileriki yıllarda, Aziz Andre, sırf İstanbul kilisesine ekümeniklik kazandırılmak amacıyla, İstanbul kilisesinin kurucusu ilan edilmiştir. Bu tamamen bir yalandır. Nitekim bu yalana uzun yüzyıllardan bu yana Batı Roma kilisesi karşı çıkmış, komik bulmuştur. Bu yalanı kabul etmeyen Batı Roma Kilisesi'ne rağmen, maalesef ABD'nin ve küreselci güçlerin baskısı altında adeta bir Papa-Patrik kardeşliği yaratılmıştır. İşte bu kardeşliğin tescili için, açıkçası Hıristiyanlık aleminde patrikhanenin ekümenlik ilanı için gelinmektedir. Aziz Andre yortusuna katılmakla Hıristiyan aleminde bu ekümenlik resmen tanınmış olacaktır" diye konuştu.
Avukat Kemal Kerinçsiz, Papa 16. Benedict'in İslam'ı bir "terör dini" olarak lanse ettiğini söyledi. Papa'nın, kendisini din adamından çok bir siyasetçi, "hatta Avrupa Birliği'nin politikalarını uygulamakla görevli bir diplomat" olarak gördüğünü iddia eden Kerinçsiz, "Bakın Türkiye süreciyle alakalı olarak Almanya'ya yapmış olduğu ziyaretinde uçakta dönerken çok net bir şekilde 'ben Konstantinopolis'e gideceğim' demiştir. Bu nedir? Bu Türkiye Cumhuriyetini tanımamaktır. Bir süre önce AB sürecinde Türkiye'nin kesinlikle yer almaması gerektiğini belirten yine 16. Benedict'dir. Biz bu şartlar altında 16. Benedict'i 1 milyar Katoliğin başı olarak değil, bir Türk ve İslam düşmanı olarak görmekteyiz" dedi. Kemal Kerinçsiz, vefat eden Papa Jan Pol II ile 16. Benedict arasında kıyas yapıp, birinin daha olumlu bir kişiliğe sahip olduğunu, diğerinin ise duygu ve düşüncelerini "adeta bir yerlerden talimat alarak" pervasızca ifade ettiğini söyledi. Kerinçsiz, "Bunların sadece dini düşünce ve kişisel kaygılarla söylendiğini düşünmüyoruz. 16. Benedict'in gençliğinde Nazi gençlik örgütlerinde kayıtlı olarak çalıştığı malum bir hadise. Nazilerin de aynı zamanda bir Türk ve yabancı düşmanı olduğunu da bildiğimizden, 16. Benedict'in Türk düşmanlığı bu gençliğinden gelen duygularından devam ettiği kanaatindeyiz" açıklamasında bulundu.

Hıristiyanlığın batı emperyalizmiyle sıkı sıkıya bağlı olduğunu iddia eden Kerinçsiz, buna örnek olarak Batı'nın Afrika'daki icraatlarını gösterip sıranın Asya'ya geldiğini belirtti. Avukat Kerinçsiz, 2010'da İstanbul'un Avrupa Kültür Başkenti seçilmesinin de bu planlar doğrultusunda gerçekleştiğini vurgulayarak, "Biz Hıristiyanlığı bir din olarak görmüyoruz, Hıristiyanlık bir kültürdür; kültür derken, emperyalizmin sömürü aracı olarak yarattığı bir kültürdür. İstanbul'u İstanbul olarak görmemekte, İslam şehri olarak görmemektedir. O takdirde ne yapmak gerekir? En azından tüm dinlerin de bir arada yaşadığı, Avrupa'nın ortak din kültürüne sahip bir şehir haline getirmek gerekir. İşte Avrupa'nın 2010'da İstanbul'dan beklediği budur" dedi.
Medeniyetler ittifakı ve dinler arası diyalog gibi girişim ve kavramların, Türk ve İslam dini aleyhine üretilen kavramlar olduğunu, batı ile doğu medeniyetlerinin ilişkilerinin ezelden beri bir çatışma ekseninde yürüdüğünden dolayı herhangi bir uzlaşmanın hayalden ibaret olduğunu iddia eden Büyük Hukukçular Birliği Yönetim Kurulu Başkanı Avukat Kemal Kerinçsiz, şunları söyledi:
"Ortada dinler arası diyalog deyince, tek hak din olan İslam hangi dinlerle diyaloğa girecek? Dinler arası diyalogda eşitlerin var olması gerekir. Halbuki ortada eşitler söz konusu değil. Siz İslam, Hıristiyanlık ve Musevilikle aynı hizaya koyduğunuz takdirde İslam'ın bir mensubu olma imkanınız ortadan kalkacaktır. Çünkü Hıristiyanlık ve Musevilik din olmaktan çıkmış, kültür konumuna girmişlerdir. Bugün ortada bir batı medeniyeti, ve karşısında doğu medeniyeti var. Bu ikisinin uzlaştığı asla görülmemiştir. Bugün medeniyetlerin uyuşması deyimini kullanan, benimseyen insanlara şunu sormak gerekir; neden Türkiye 45 yıldır AB kapısında bekletilmektedir?"

Avukat Kerinçsiz, son olarak esas hedeflerinin Papa'nın Türkiye'ye gelmemesi olduğunu ama kendisini engellemekte başarısız kaldıklarını söyledi. Papa'nın İslam dünyasından özür dilemesi gerektiğini belirten Kerintdin adamından çok bir siyasetçsiz, "Papa Türkiye'ye geldiğinde Ayasofya veya patrikhane önünde basın açıklamaları ve mitingler yapmayı düşünüyoruz. Türk toplumu şiddeti sevmediği halde çıkabilecek bazı unsurların istenmeyen sonuçlara yol açmaması bakımından en doğru yapılacak olan şey ziyaretin iptalidir" dedi.