BIST 10.025
DOLAR 35,16
EURO 36,68
ALTIN 2.956,54
HABER /  MAGAZİN

Keremcem askerde neyi özledi?

Keremcem askerden döndü ve sivil hayata uyum sağlamaya çalışıyor. Orada geçen günlerini ise şöyle anlattı;

Abone ol

Keremcem vatani görevini tamamladı, terhis olup yeniden sahnelere, hayranlarının arasına döndü. Askerde en çok kalabalık yaşama uyum sağlamakta zorlandığını anlatan yakışıklı şarkıcı, “Ben yalnız kalmayı seven bir insanım. Ama orada birçok kişiyle beraber yatıyorsunuz, kalkıyorsunuz, yemek yiyor ve dinleniyorsunuz. Yani yalnız kalma imkanınız yok” dedi.

Cem Vatan gazetesine askerliğini şöyle anlattı:

* Askerlik sana neler öğretti?

- Askerlikte “Nizamiye kapısından girince mantık kalmaz” derler ya, öyle olmadığını anladım. Askeri kuralların hepsinin kendi içinde mantığı var. Ama insan unsuru işin içine girince uygulamada haliyle sapmalar oluyor. Bunu görmek şaşırtıcıydı tabii. Orada devamlı bir şeylere şaşırdım zaten...
Keremcem

* Nelere şaşırdın mesela?

- Ben yalnız kalmayı seven bir insanım. Bir anda geri çekilip yalnızlığımı yaşama özgürlüğü hoşuma gidiyor. Orada bunu yapmak mümkün değildi. O süre boyunca birçok kişiyle beraber yatıyorsunuz, kalkıyorsunuz, yemek yiyor ve dinleniyorsunuz. Yani yalnız kalma imkanınız yok. Bana kattığı en önemli şey aslında bu zorunlu sosyalliğin tadını çıkarmayı ve bununla yaşamayı öğretmek oldu. Yalnız kalabilme özgürlüğü insanı bazen fazla yalnız bırakabiliyormuş. Askerlik bana sosyal anlamda çok şey kattı.

* Hayatına ne gibi etkileri oldu?

- Yaklaşık 10 yıldır ertelediğim bu görevi tamamlamış olmanın rahatlığı var üzerimde. Askere gitmemin insanlarda çok iyi bir intiba yarattığını da düşünüyorum. Bunun için gitmedim tabii, görevimi yaptım, ama bu görevi yerine getirmek gerçekten sizi insanların gözünde güzel bir yere oturtuyor. Bunu görmek de keyifliydi. Devamlı müzikle iç içeydim. Moral ekibindeydim, askerlerimize moral konserleri veriyordum. Genelde konserlerimi kızlar izler. Tümü erkek olan bir topluluğa ilk kez konser vermiş oldu.

* O atmosfer nasıldı?

- Çok güzeldi. Onlar da sevgiyle yaklaşıyorlardı. ıçlerinde benden nefret edenler olabilirdi; çünkü mesela kız arkadaşı beni seviyordur falan... Ama öyle olmadı. şarkılarımı hep bir ağızdan söylüyorlardı. Beraber şarkı söylemek keyifliydi.

BİRLİĞE ORTOPEDİK YATAĞIMLA GİTMİŞİM DEDİKODUSU

* Askerliğini kısa dönem yaptın. Ya 15 ay olsaydı süre?

- İnsan alışmak üzere yaratılmış bir varlık. Askerliğe de, askerlikten sonraki sivil hayata da çok çabuk alışıyorsunuz. Askerden döndüm, sivil hayata iki günde adapte oldum. Benimki altı aylık bir dönemdi. Ama 15 ay giderseniz de psikolojinizi ona göre hazırlıyorsunuz. Altı ayı bitirdikten sonra bana “Altı ayın daha var” deselerdi eminim çok zor olurdu. Ama en başından kendinizi buna şartladığınızda zaman çabuk geçiyor.

* Asker üniforması giymek nasıl bir duygu?

- Kamuflaj ilginç bir giysi. Konserler dışında devamlı kamuflajla duruyordum. İlginç bir deneyimdi çünkü rahat bir şey değil. Farklıydı tabii ama ona da alıştım. O sizin normal kıyafetiniz haline geliyor. Sabah 06.00’da kalkıyorsunuz, onu giyiyorsunuz, akşama kadar da çıkarmıyorsunuz.

* Orada en çok neyi özledin?

- Dönem dönem farklı şeyleri özledim. Bir ara geç kalkmayı özledim. ıstediğim zaman müzik yapmayı, yalnız kalmayı özledim. Hiç bu kadar sosyal bir dönem geçirmemiştim hayatımda. Ben askerde onbaşıydım. En çok da rütbesiz hayatı özledim.

* Yaşadığın ilginç bir anı desem?

- Birliğe ilk geldiğimde “Keremcem geliyor” diye bir merak vardı. Tabii şehir efsaneleri de dolaşıyordu ortalıkta... Bu efsanelerden biri askere kendi yatağımla geldiğimdi. Kendi ortopedik yatağımı getirmişim ben! Bunu iki ay sonra duydum.

ÖZGÜRLÜĞÜN ÖNEMİNİ DAHA İYİ ANLADIM

* Asker arkadaşlıkları terhisten sonra da devam ediyor. Senin de böyle sağlam arkadaşlıkların oldu mu?

- Tabii oldu. Hatta ortak projeler yapmaya başladık. Çünkü müzisyen adamlar vardı birlikte. Bunlardan biri Samsun Senfoni Orkestrası şefi... Hatta 14 şubat Sevgililer Günü’nde onun orkestrası eşliğinde güzel bir konser verdim.

* “Erkekler askere gittikten sonra olgunlaşır” derler. Sence doğru mu?

- Bir bakıma doğru. Çünkü gerçekten rütbe ve toplu yaşam insana çok şey öğretiyor. Ben toplu yaşama alışkın biriyim aslında. Dört yıl yatılı okulda okudum. Ama bu kadar büyük bir toplulukta yaşamak insanı gerçekten olgunlaştırıyor. Kaldı ki çok değişik insanlarla askerlik yapıyorsunuz. Okuma yazma bilmeyeni, çatal bıçak kullanmayı bilmeyeni... Bize çok normal gelen şeyleri ilk defa görmüş insanlar da var orada. Ama kalpleri o kadar temiz ki. Orası bir de eğitim misyonunu yerine getiriyor. Askerliğin bu yönünü hiç düşünmüyoruz genelde. Çünkü o çocuklar zorunlu olarak askere geliyorlar, o ortamı görüyorlar ve hayatlarında ilk defa gördükleri şeyi öğreniyorlar. Askerlik aynı zamanda bir eğitim kurumu.

* Gelince ilk ne yaptın?

- Bodrum’a ailemin yanına gittim. Çok özlemiştim onları.

* “Şunun kıymetini anladım” dediğin ne oldu askerdeyken?

- Özgürlük. Askerde insan olmaya dair tüm haklarınızı TSK’ya veriyorsunuz. Bu çok ciddi bir durum. Özgürlüğün ne kadar önemli olduğunu anladım. ıstediğim şeyi istediğim zaman yapmayı, istediğim zaman yemek yemeyi, uyumayı özledim. Bu çok kıymetli bir şeymiş.

* Askerdeyken seni bekleyen bir sevgilin var mıydı?

- Varsa da, yoksa da bana kalsın.

HAYRANLARIM BENıM EKRANDA OLMAMI İSTİYOR

* Oradayken geleceğe dair planlar yaptın mı?

- Oradayken değil de, geldiğimde beni çok şaşırtan bir anketle karşılaştım. “Türkiye’nin En Güzel Yüzlü Erkek Dizi Oyuncusu” diye bir anket yapmışlar. 55 bin katılım olmuş. Ve yüzde 62 oy oranıyla ben birinci olmuşum. Hem çok sevindim hem de şaşırdım. Çünkü uzun zamandır yeni bir iş yapmamıştım, bununla birlikte çok başarılı diziler ve oyuncular var şu sıralar... Bunların arasından sıyrılmak, bana sanki televizyonda görmek istediklerine dair bir işaretmiş gibi geldi. Zaten ben de televizyonda olmak istiyorum. Bir sunuculuk projesi var. Ayrıca güzel bir dizi projesiyle de yeniden ekranda olmak istiyorum.