Kenevir yiyip ip s.çıyor mübarek!
Kemal Kılıçdaroğlu, "Kontrollü darbe yaptı" diyerek Erdoğan'ı suçluyor ama Erdoğan'ın suç arkadaşları için de adalet istiyor!
Kemal Kılıçdaroğlu, bir şimşeği öpmüşçesine enerjik bir
yürüyüşle İstanbul'a doğru yürümeye devam ediyor!
Arada bir soluklanıp partililere sesleniyor, diğer zamanlarda da
gazetecilere demeç veriyor.
Dün gece CNN Türk'te bize o sevimli sırıtışını bahşederken
rastladım kendisine. Kelimeler ağzından yıkılmış bir
barajın azgın suları gibi gürül gürül
akıp geliyordu.
"Saray kontrollü darbe yaptı" derken vücudundaki
tüm kaslar aynı anda kasılıyor, "Çözüm Süreci"nin
yanlışlığından bahsederken alnındaki çizgiler titriyordu.
Müstehcen tabirimden dolayı affınıza sığınıyorum ama bu duruma
"Kenevir yiyip ip
s.çmak" buna denir işte!..
Hem Erdoğan'ın "kontrollü
darbe" yaptığını iddia ediyor, hem de içeride bulunan
darbecilerin tamamının masum olduğunu söylüyor.
Hem Erdoğan'ın kontrollü darbe yaptığını iddia ediyor, hem de
darbenin bir numaralı ismi Akın Öztürk'ün eşinin adalet yürüyüşüne
katılma talebine onay veriyor!
Erdoğan'ı suçluyor ama Erdoğan'ın suç arkadaşları için de adalet
istiyor!
Hem Habur'u ve Çözüm Süreci'ni eleştiriyor, hem de Habur ve Çözüm
Süreci'nin gerçek faili olan HDP'lileri, yani kravatlı PKK'lıları
adalet yürüyüşüne destek vermeye çağırıyor!
Ben boşuna demiyorum arkadaş...
Erdoğan düşmanlığı bu adamı vatana, millete ihanet
noktasına getirmiş! Türkiye'nin cehenneme döndüreceklerini bilse,
zebanilerle işbirliği yapmaktan dahi çekinmez!
Bakın şu sözler dün kelimesi kelimesine Kılıçdaroğlu'nun ağzından
çıktı:
"Bu yürüyüşün içinde Fethullah Gülen’e sempati duyan da
belki vardır. Alınlarında ben Fetö'cüyüm diye yazmıyor ki. Ama biz
şunu söylüyoruz. Kim haksızlığına uğradığını düşünüyorsa, siyasi
parti kimliği kullanmaksınız gelebilir."
Daha ne desin, daha ne demesini bekliyorsunuz?
Açık açık, "Ben hainliğin ve ihanetin zirvesini
zorluyorum" diyecek hali yok ya!
15 temmuz darbesini yapanların umudu oluyor daha ne yapsın?! Düne
kadar korkudan sesi çıkmayan darbecilerin yakınları şimdi insanları
sokaklarda eylem yapmaya, kaosa ve kargaşaya davet edecek kadar
cesaret buldu.
İşte görüyorsunuz.
Darbe gecesi halkın üzerine kurşun yağdıran darbeci albayın babası,
Kılıçdaroğlu'nun yanıbaşında adalet yürüyüşü yapıyor.
Yürüyüşe katılan biri, "15 Temmuz'da sokağa çıkan
Tayyip Erdoğan'ın paralı itleri" diyerek Ömer
Halisdemir,'e Erol Olçok ile Oğlu Abdullah'a, İlhan Varank'a ve
diğer şehitlere hakaretler yağdırıyor.
Bir başkası, 249 kişiyi şehit eden, binlerce
kişiyi yaralayan, Meclis'i, MİT'i, Emniyet'i bombalayan, Hava
limanlarını ve köprüleri işgal eden hainlere kahraman sıfatı
yakıştıyor.
Savaş çıktığında İran'ın saflarında yer alacağını ilan eden CHP'li
Eren Erdem, yürüdüğü otobanda su bulamadığı için kuduruyor,
"Kerbela'da Yezit de Hüseyin'i susuz bırakmıştı. Ceddiniz
aynı" diye salyalar saçıyor.
Bir başka CHP'li kurmay, "Erdoğan'ı Lahey'de
yargılatacağız" diyerek tehditler savuruyor, intikam
yeminleri ediyor.
HDP'liler ve PKK'lılar, "Adalet yok. Selahattin ve Figen'e
özgürlük" diye anırıyor. DHKP-C'liler, "Bizim
terör örgütüne üye olan Semih Özakça ve Nuriyi Gülmen de
içeride" diyerek bu sözde adalet yürüyüşüne destek
veriyor.
Kısacası; nerede bir terör örgütü, nerede bir terörist, nerede bir
darbeci, nerede bir casus ve hain varsa adalet istiyor.
Aslında istenen adalet falan değil ha!
"Biz yaptığımız hainliklere doyamadık. Serbest bıraksanız
da biraz daha hainlik yapsak" diyorlar aslında...
Yok öyle üç kuruşa beş köfte!
Devlet, milletin devleti olmaya, millet, devleti
için yaşamaya başladı ve artık yolun sonuna
geldiniz!
Kene gibi yapıştığınız devletten
sökülüp atılacaksınız. Hepiniz ülkeye, millete, bayrağa ve toprağa
yaptığınız hainliğin bedelini ödeyecek, diz çökeceksiniz!
YİNE CHP, YİNE BAŞÖRTÜ TİYATROSU
Gezi'de "Müftü
karısı", Soma'da "Madenci karısı",
Referandum'da "Anadolu Köylüsü kadın", şimdi
de Bylock kullanan "KHK'lı mağdur anası"
tiyatrosu...
Kılıçdaroğlu'nun adalet yürüyüşünde, "Benim çocuğumu
Bylock'tan suçsuz yere aldılar. KHK mağdurları başta olmak üzere
herkesi sokaklara çıkmaya çağırıyorum" diyen kadın da
CHP'nin kadrolu elamanı çıktı iyi mi?
Ataşehir Kadın Kolları Teşkilatı'nda görevli olduğu, 14 yaşında bir
çocuğu olduğu ve hapiste yatan oğlu olmadığı ortaya çıktı!
Allah oyunlarını öyle bozuyor ki hainlik yapmayı bile doğru
dürüst beceremiyorlar.
Yapılan yayınlar üzerine dün gece gözaltına
alınmış! Kemal Kılıçdaroğlu'ndan bu kadın için yeni bir
yürüyüş yapmasını bekliyorum.
Şöyle kış aylarında, Kars üzerinden Edirne'ye doğru yürürse, Avrupa
Birliği ile yapılan anlaşma gereği adalet gelmiş olacak!
Kesin bilgi, yayalım bunu!
SOSYAL MEDYADA TAKİP İÇİN: