BIST 10.025
DOLAR 35,16
EURO 36,68
ALTIN 2.956,54
HABER /  GÜNCEL

Kendisiyle birlikte 3 doktoru da yaktı

Sakarya'da başkalarını adına ilaç yazdırıp haksız kazanç sağlayan bir kişi, kendisiyle birlikte 3 doktoru da hapise sürükledi. Doktorlar, yaşananlara isyan etti.

Abone ol

Başkalarının reçetelerine ilaç yazdırarak haksız kazanç sağladığı gerekçesiyle 5 yıl hapis cezasına çarptırılan Sadettin Erdem, 3 doktorun 3’er yıl hapis cezası almasına neden oldu.

İhbar üzerine Erdem’in otomobiline operasyon düzenleyen polis, araç içerisinde 5 ayrı kişi adına düzenlenmiş sağlık karneleri ele geçirdi. Sağlık karnelerindeki reçetelerde imzaları bulunan 3 doktor hakkında soruşturma başlatıldı. ‘Resmi evrakta sahtekarlık ve dolandırıcılık’ suçlarından 3’er yıl hapis cezasına çarptırılan doktorların cezasını Yargıtay onayladı. Cezaevine girmeye hazırlanan doktorlar, haksızlığa uğradıklarını düşünüyor. Tabipler Odası, üç doktorun iyi niyetinin kurbanı olduğu görüşünde. Sakarya Barosu avukatlarından Cumhur Ateş ise verilen kararın ağır olduğunu belirtti.

Sakarya’da ‘iyi niyet sonucu’ başkalarına ait sağlık karnelerindeki reçetelere ilaç yazan 3 doktor, 3’er yıl hapis cezasına çarptırıldı. Sakarya polisinin, ihbar sonucu ele geçirdiği 5 ayrı sağlık karnesindeki reçetelerde 3 doktorun imzalarıyla ilaç alındığı belirlendi. İddiaya göre 8 ay içerisinde 5 ayrı karneye Dr. Ali Hatipoğlu 55 YTL’lik, Dr. Cafer Aygün 215 YTL’lik ve Dr. Ender Cevehir 41 YTL’lik ilaç yazmışlardı. Karnelerin ele geçmesinin ardından olayla ilgili soruşturma başlatıldı. Sakarya 1. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen davada doktorlar ‘resmî evrakta sahtekârlık, dolandırıcılık’ suçlamasıyla 3’er yıl hapis cezasına çarptırıldı. Dava ile ilgili hazırlanan bilirkişi raporunda ‘reçetelerin gerçek anlamda muayene sonucu yazılmadığı’ görüşüne yer verildi. Kararı Yargıtay da onaylayınca 3 doktora toplam 311 YTL için hapis yolu göründü.

Mağdur doktorlardan Ali Hatipoğlu, başkalarının sağlık karnesine ilaç yazdırarak satan Saadettin Erdem’i tanımadığını söylüyor. Hatipoğlu, “22 yıllık meslek hayatı boyunca böyle bir olayla karşılaşmadım. 55 YTL’lik reçete yazılmış diye sahtekar ve dolandırıcı olduk. Bir doktor olarak bu bizi çok üzdü.” diyor.

Olayın gerçekleştiği dönemde Hendek Sağlık Ocağı’nda günde 150-200 kişiyi muayene ettiğini ifade eden Hatipoğlu, ilaç yazdıkları karneleri tek tek incelemesinin mümkün olmadığını kaydediyor. Muayene sürecinin işleyişi hakkında bilgi veren Hatipoğlu, “Doktor hastayı muayene ederken hemşire ya da sağlık görevlisi sağlık karnesini hazırlar doktorun önüne koyar. Doktor da reçeteye ilacını yazar. Reçeteyi imzalar, doktorun mührünü bile görevli basar. Hasta gider. Bazen de hastanın yakınları ve arkadaşları ‘Yakınım şu ilaçları kullanmıştı, iyi gelmişti. Rica etsek yazabilir misiniz?’ der. Biz hekimler de genelde yazarız. Sistem hep böyle işliyor. Doktor, hastaların karnesini didik didik inceleyemez. Buna zaten zamanı yok. Yoksa doktorlar hastalara bakamaz duruma gelir.” diye konuşuyor.

1997 ile 1998 yılı arasında 8 aylık bir zaman diliminde Saadetin Erdem’in otomobilinde bulunan 5 karneye 22 reçete yazdığının belirlendiğini dile getiren Hatipoğlu, aldığı cezayı içine sindiremediğini vurguluyor. “Eğer ortada bir suç varsa burada tek suçlu doktor olamaz.” diyen Hatipoğlu, “Burada asıl sorumlu karne sahipleri olması gerekir. Karne sahiplerinin karnelerini başkalarına kullandırmamaları gerekir.” şeklinde konuşuyor.

‘Davayı AİHM’ye götüreceğim’

5 yıl süren yargılama sonucunda ceza aldıklarını kaydeden Hatipoğlu, böyle bir sonu hak etmediğini belirtiyor. Hatipoğlu, meslek ve memuriyet hayatını ve tüm aile düzenini karartan kararı Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’ne götüreceğini aktarıyor. Biri Marmara Üniversitesi Hukuk Fakültesi’nde 1. sınıfta olmak üzere üç çocuğunun eğitim gördüğünü belirten ve maaşından başka hiçbir gelirinin olmadığının altını çizen Hatipoğlu, üzüntüsünü şöyle dile getirdi: “Maaşım kesildi. Şimdi bu çocuklarımın okul masrafını kim karşılayacak? Ailem neyle geçinecek? 22 yıllık doktorluk görevim süresince bir evim bile olmadı. 200 YTL’ye kirada oturuyorum. 2000 model Lada arabaya biniyorum. Dolandırıcı olsaydım böyle mi olurdum?”

Sakarya Tabipler Odası Başkanı Dursun Bostancı, doktorların iyi niyetlerinin kurbanı olduğu kanaatinde. Poliklinikte bir doktorun günde yaklaşık 200 hastayı muayene ettiğini hatırlatan Bostancı, “Doktorun karneleri tek tek incelemesi imkansız. Aksi halde muayene yapamaz hale gelir.” ifadelerini kullanıyor. Sakarya Barosu avukatlarından Cumhur Ateş ise doktorlar hakkında verilen kararın çok ağır olduğunu savunuyor. Ateş, “Artık doktorlar görevlerini yapamaz, reçete yazamaz hale gelebileceklerdir.” diye konuşuyor.


HABER: Duran Savaş
KAYNAK:
www.zaman.com.tr