BIST 9.627
DOLAR 35,25
EURO 36,70
ALTIN 2.963,61
HABER /  GÜNCEL

Kendisini Nasrettin Hoca'ya benzetti

TBMM Başkanı Bülent Arınç, milletvekilleri maaşlar ve yeni halkla ilişkiler binası yapılması konusunda kendisine eleştiriler yöneltilince ilginç bir benzetme yaptı.

Abone ol

TBMM Başkanı Bülent Arınç, milletvekillerinin maaşlar ve yeni bir halkla ilişkiler binası yapılması taleplerine karşın bu konuda kendisine eleştiriler yöneltilmesi üzerine kendisini ''Nasreddin Hoca'' gibi hissettiğini söyledi. Arınç, ''Timur'un filinden şikayet var, (Hadi Hocam bu işi sen düzelt), hoca yola koyuluyor, arkadakiler kaçıyorlar'' dedi. TBMM Başkanı Arınç, bütçe görüşmeleri sırasında yöneltilen eleştiriler ile dile getirilen görüşlere ilişkin değerlendirmelerde bulundu. Milletvekillerinin Cumhurbaşkanlığı, Sayıştay ve RTÜK bütçeleri üzerinde çok az eleştiride bulunduklarını ifade eden Arınç, buna karşın TBMM Başkanlığı bütçesini eleştirmelerini olağan karşıladığını söyledi. Bugüne kadar ancak 254 milletvekili ile yüzyüze görüştüğünü ve bu görüşmelerde kendisinin icraatlarından dolayı kutlandığını belirten Arınç, bu nedenle eleştirilere hayret ettiğini ifade etti. Bu eleştiriler ifade edilince tereddütte kaldığını bildiren Arınç, şunları söyledi: ''Diyelim ki bu arkadaşlarımın hepsi benim gönlümü hoş etmek için doğruyu söylemiyorlar. Ama 1 ay evvel Meclis Başkanlığı seçimi oldu, 381 oyla tekrar seçildim. O nedir, bu nedir? Ben grup başkanvekilliği, grup başkanlığı yaptım. Partide her milletvekilinin özel meziyetlerinden zaaflarına kadar, ne düşündüğüne kadar, birikimine kadar bilirim. Şimdi bütün milletvekillerininkini biliyorum. Ben yaptığım işlemlerin hiçbirini milletvekillerinden habersiz yapmadım. Sağlık hizmetleri ve halkla ilişkiler binası konusunda ilgili bütün arkadaşlarımla konuştum, arkadaşlarım da bu davetlerden memnun olduklarını ifade ettiler. Genel başkanlardan başlayarak grup başkanvekillerinden milletvekillerine kadar bana hiçbirinin yöneltmediği eleştirileri burada birkaç arkadaşımın yöneltmesini işin doğası gereği tabi karşılıyorum. Sonunda kendi nefsime şunu söylüyorum: Genelde böyle bir eleştiri yok, bunu yapan sadece 5-10 arkadaşımız, onların da sebepleri bizce malum. Meclis Başkanı olarak bugüne kadar takip ettiğim yolu bundan sonra da takip edeceğim. Herşeyi milletvekillerimizin itibarı ve Meclis'in saygınlığı için yapacağım.'' ''VAZGEÇME NOKTASINDAYIM'' Milletvekillerinin kendisine sürekli ''Halkla İlişkiler Binası'nda mahkumuz, danışmanımın oturacak yeri yok, gelen dördüncü kişi kapıda duruyor'' dediğini aktaran Arınç, yeni bina talebinin milletvekillerinin yüzde 99'undan geldiğini bildirdi. ''Şimdi hevesim kırıldı'' diyen Arınç, bir milletvekilinin odaların büyük olduğundan söz ettiğini, bir başkasının da daha çok seçmen gelmesi için bunun yapılacağını ileri sürdüğünü kaydeden Arınç, ''Dolayısıyla ben bu işten hemen hemen vazgeçme noktasındayım'' diye konuştu. Milletvekillerinin yeni bina konusunda ne düşündüklerini ve arkasında olup olmadıklarını görmek istediğini bildiren Arınç, sözlerini şöyle sürdürdü: ''KENDİMİ NASREDDİN HOCA GİBİ GÖRDÜM'' ''Kendimi biraz Nasreddin Hoca gibi gördüm. Timur'un filinden şikayet var, (Hadi hocam bu işi sen düzelt), hoca yola koyuluyor, arkadakiler kaçıyorlar. Milletvekili maaşında, Halkla İlişkiler binasında böyle olursa, Meclis'in millet iradesinin tecelli ettiği tek yer olarak fonksiyonunu en iyi şekilde yapmasına tüm milletvekillerimizin destek vermesi gerekirken 3-5 tane gazetecinin provokasyonuna maruz kalarak fikir değiştirenler olursa doğrusu ben arkama her zaman bakmak zorunda kalırım.'' Kendisinin demokratik parlamenter sistemle ilgili hiçbir şikayeti olmadığını da bildiren Arınç, yaptıklarının başkanlık sistemine yol açmak için değil, parlamenter demokrasinin yolunu açmak için olduğunu belirtti. Milletvekillerinin konuşmalarında ''Çoğunluk iktidarı'' eleştirilerinde bulunduklarını da ifade eden Arınç, bunun genelde demokrasi içinde tartışılan bir konu olduğunu söyledi. Parlamenter demokrasilerde meclisleri iktidar çoğunluğunun çalıştırdığını belirten Arınç, bunun felsefi olarak tartışılabileceğini ancak bunun yerinin de bütçe görüşmeleri olmadığını söyledi. Kaynak: Milliyet