Adana’da çocuklarından biri engelli olan Muzaffer Aygün, imam olarak başladığı memur hayatına liseyi dışarıdan bitirip, ilahiyat fakültesini...
Abone olAdana’da çocuklarından biri engelli olan Muzaffer Aygün, imam olarak başladığı memur hayatına liseyi dışarıdan bitirip, ilahiyat fakültesini kazandıktan sonra gönüllü olarak sosyal hizmetler bünyesinde çalışmaya başladı. Kendini engellilere adayan Aygün, "35 yıldır engelli bir çocukla mücadele ettiğimiz için engellilerle nasıl ilgilenilmesi gerektiğini çok iyi biliyorum, onları ayağa kaldırmak için buradayım" dedi.
Muzaffer Aygün, 1953 yılında çiftçi bir babanın 5 çocuğundan biri olarak dünyaya geldi. Aygün, çok istemesine rağmen diğer kardeşleri okuyup, doktor, öğretmen olunca babası tarafından "Sen yanımda kal bana yardımcı ol" diyerek İmam Hatip Lisesi ortaokul bölümünden sonra okutulmadı. Babası Aygün’ü 1973 yılında kuzeni ile evlendirdi. Evlendikten 2 yıl sonra Aygün, Karataş ilçesine bağlı Adalı köyüne imam olarak atandı.
Aygün’ün bu sırada iki çocuğu oldu. 1978 yılında dünyaya gelen Ahmet Aygün isimli çocuğu spastik engelli olarak dünyaya geldi. Bu arada baba Aygün, üniversite bitirmek içinde hep bir uhde olduğu için liseyi dışarıdan 1979 yılında bitirdikten sonra üniversite sınavına girerek Bursa Uludağ Üniversitesi İlahiyat Fakültesi’ni kazandı. Bursa’ya taşınan Aygün, hem imamlık yapıp hem de üniversiteyi okudu. Aygün, üniversiteyi bitirdikten sonra çocuğu engelli olduğu için engellilere hizmet etmek istediğini belirterek sosyal hizmetlerde gönüllü olarak çalışmak istediğini belirtti. Bunun üzerine Aygün, imamlığı bırakarak sosyal hizmetler bünyesinde memur olarak çalışmaya başladı. Ancak Aygün’ün amacı bir rehabilitasyon merkezinde engellilere karşı bilgilerini aktarıp onların kendi ayaklarının üzerinde durmasını sağlamaktı. Aygün bu hayaline 2003 yılında Yedi Pınar Engelli Çocuklar Rehabilitasyon Merkezi ve Eğitim Parkı’na öğretmen olarak atanmasıyla kavuştu. Aygün bir süre burada öğretmenlik yaptıktan sonra 2004 yılında çocuk parkına müdür oldu. Aygün 1978 yılından buyana engelli bir çocuk büyüttüğü için engellilere nasıl davranılacağını bildiğinden kısa sürede parka gelen engellilerin sevgisini kazandı.
Aygün, eşiyle birlikte bıkmadan usanmadan engelli oğluna hizmet ettiğini belirterek, "Biz onu Allah’ın bir lütfu olarak gördük. Onu hiçbir zaman yük olarak görmedik. İmtihan dünyasında onu bir imtihan olarak gördük. Oğlumuzla mücadele ederken de engellilerle nasıl mücadele edilmesi gerektiğini öğrendik. Bu nedenle de bütün engellilere hizmet için bu çocuk parkına geldim" dedi.
Sağlam çocuklarla herkesin uğraşacağını önemli olanın engelli çocuklarla uğraşmak olduğun ifade ederek Aygün, "Önemli olan engelli çocukları ayağa kaldırmaktır. Biz çocuk parkında çocuklara her türlü imkanı sunuyoruz. Onların burada enerjilerini atmasını sağlıyoruz. Onlarla bire bir ilgilenildiğinde neler yapabileceklerini herkese gösteriyorlar" diye konuştu.
(İHA)