Balyoz ve Zirve Yayınevi davalarından tutuklu bulunduğu cezaevinden tahliye edilen emekli Orgeneral Hurşit Tolon, İzmir Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Atilla Sertel’i ziyaret etti.
Abone olBalyoz ve Zirve Yayınevi davalarından tutuklu bulunduğu cezaevinden taahliye edilen eemekli Orgeneral Hurşit Tolon İzmir'de Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Atilla Sertel'i ziyaretinde cezaevi günlerine atıfta bulunarak,''Asker olarak bazı koşullara istem dışı esir düşebiliriz ama en acı olanı kendi ülkemizde tutsak kılınmaktır.''dedi.
Balyoz ve Zirve Yayınevi davalarından tutuklu bulunduğu cezaevinden tahliye edilen emekli Orgeneral Hurşit Tolon, “Asker olarak bazı koşullarda istem dışı esir de düşebiliriz ama en acı olanı kendi ülkemizde tutsak kılınmaktır. Askerler kendi ülkelerinde tutsak olurlarsa bunun anlamı çok ağırdır. Şahsen ben 3 yıl 3 ay kendi ülkemde tutsak kaldım. Şimdi özgürlüğü teneffüs ediyorum ve bunu sizle paylaşıyorum” dedi.
Kumpas ve katakulli mağduru olarak imzasız ihbar mektupları, yalancı gizli tanıklar, sahte dijital veriler ve bunlarla birlikte çalışan bir kısım ayarlanmış kolluk mensuplarıyla kendileri üzerinden Türk Silahlı Kuvvetlerinin hedef alındığını söyleyen Tolon, şöyle konuştu:
“Hedef, Türk Silahlı Kuvvetleri’nin itibarını, halkın nezdindeki güven duygusunu, ona olan inancını zafiyete uğratmaktı. Kurulan kumpasla önce Ergenekon davası adı altında bir davayla pek çok yurtsever insanla çeşitli iddialarla tutuklanıp tutsak edildik. Biz askerlerin kaderinde istemesek de tutsak olma olasılığı vardır. Bazı koşullarda istem dışı esir de düşebiliriz ama en acı olanı kendi ülkemizde tutsak kılınmaktır. Bunun anlamı çok ağırdır. Askerler kendi ülkelerinde tutsak olurlarsa bunun anlamı ağırdır. Hele bu haksız, hukuksuz, mesnetsiz, sahte deliller, gizli tanıklarla yapılıyorsa çok çok daha üzücüdür. Bu tür üzücü olaylar yaşadık. Şahsen ben kendi ülkemde 3 yıl 3 ay kendi ülkemde tutsak kaldım. Şimdi özgürlüğü teneffüs ediyorum ve bunu sizlerle paylaşıyorum.”
“KİMİ İNANDIRABİLİRSİNİZ BİLEMİYORUM”
Türkiye’de yaşanan tüm toplumsal olaylarda Türk Silahlı Kuvvetleri’nin suçlandığını savunan Tolon, sözlerini şöyle sürdürdü: “Kahramanmaraş, Çorum olayları, 1 Mayıs 1977 olayı, Gazi Mahallesi olayı, Madımak olayı, tüm faili meçhuller; Bahriye Üçok, Uğur Mumcu olayını ve daha pek çoğunu, 27 Mayıs, 12 Mart ve 12 Eylül’ü, hatta e-muhtırayı ve de bu gizli oluşumun Kıbrıs’taki TMT teşkilatını kurduğunu iddia edeceksiniz, arkasından da ‘Biz Türk Silahlı Kuvvetlerini suçlamıyoruz’ diyeceksiniz. Kimi inandırabilirsiniz onu bilemiyorum.”
“YÜZDE 100 BOZMA SEBEBİ”
Genelkurmay eski başkanı emekli Orgeneral Hilmi Özkök ile Kara Kuvvetleri eski Komutanı emekli Orgeneral Aytaç Yalman'ın mahkemede dinlenecek olmasının geç alınmış bir karar olduğunu kaydeden Tolon, sözlerini şöyle sürdürdü: “Genelkurmay Başkanı ve Kara Kuvvetleri Komutanı, Balyoz davasında mahkemenin talebiyle dinlenmiş olsaydı, mahkemeye de gerek yok” diye konuştu.
“ULUSALCI DEMEK MİLLİYETÇİ DEMEKTİR”
Tolon, Türkiye’de ulusalcı tanımının da bir suç olarak algılanmasına tepki gösterdi. Bu konuda endişesi olanların Türk Dil Kurumu sözlüğüne bakması gerektiğini dile getiren Tolon, şöyle konuştu: “Ulusal demek milli demektir. Ulusalcı demek milliyetçi demektir. Benden, milliyetçi olmayayım da Türk ordusunun subayı olarak ne olmam beklenir?”
“HAKSIZ VE ADALETSİZ TUTUM”
İzmir Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Atilla Sertel de, Tolon’un özgeçmişini okumasının ardından tutuklu kalmasına ilişkin olarak şunları söyledi: “Hurşit Tolon, emekli olduktan dört yıl sonra 13. Ağır Ceza Mahkemesi’nin 6 Temmuz 2008 günü verdiği kararla tutuklandı. O tarihten sonra suçlanarak ve çok uzun ve bize göre haksız bir yargı haksız ve adaletsiz bir tutumla cezaevinde, hücrede o dönemi yaşadı.”