BIST 9.550
DOLAR 34,53
EURO 36,21
ALTIN 2.966,05
HABER /  GÜNCEL

Kenan Evren'e 12 Eylül için 12 soru!

Savcı Hüseyin Görüşen, 12 Eylül darbesinin mimarı Kenan Evren'in ifadesini almak için evine doğru yola çıktı...

Abone ol

Ankara Cumhuriyet Başsavcı Vekili Hüseyin Görüşen, Kenan Evren'in ifadesini evinde aldı. Evren'in 12 Eylül darbesine ilişkin soruya "TSK İÇ Hizmet Kanunu'nun 35. maddesine göre yönetime el konuldu" yanıtı verdiği belirtildi.

TÜRKİYE 12 EYLÜL'E NASIL SÜRÜKLENDİ? TIKLAYIN

Ankara Cumhuriyet Başsavcıvekili Hüseyin Görüşen, Kenan Evren'in ifadesini aldıktan sonra lojmanlardan ayrıldı.

Ankara Cumhuriyet Başsavcılığınca ''12 Eylül darbesi'' ile ilgili soruşturma kapsamında ifadesi alınan dönemin genelkurmay başkanı Kenan Evren'in avukatı Ömer Nihat Özgün, Evren'e 2,5 saat süren sorguda 12 Eylül ve öncesine ilişkin 12 soru yöneltildiğini belirterek, ''Şimdi çarşamba günü aynı soruşturma kapsamında İstanbul GATA'da yatan Tahsin Şahinkaya'nın ifadesine başvurulacak. Onun ifadesi tamamlandıktan sonra önümüzde ikinci bir süreç başlayacak. Bu süreçte ilgili cumhuriyet başsavcılığı dava açılması veya açılmaması yönünde karar verecek'' dedi.

Avukat Özgün, merkez ordu evinden ayrılırken gazetecilere açıklama yaparak soruları yanıtladı.

Ankara Cumhuriyet Başsavcılığının yürüttüğü soruşturma doğrultusunda bugün saat 11.00'de ilgili başsavcı vekili ve savcı kararıyla eski cumhurbaşkanı Keman Evren'in ifadesinin Ankara'daki lojmanında alındığını belirten Özgün, yaklaşık 2,5 saat süren ifadede Kenan Evren'e 12 soru sorulduğunu kaydetti.

Bu soruların tümünün içeriğinin 12 Eylül ve öncesine ilişkin olduğunu ifade eden Özgün, şöyle konuştu:

''Takdir edersiniz ki soruşturma devam ediyor. Soruları tek tek sizinle paylaşmamız mümkün değil ancak sayın Kenan Evren kendisine yöneltilen 12 soruya da tek tek cevap verdi ve soruşturmanın bu aşaması sona erdi. Şimdi çarşamba günü aynı soruşturma kapsamında İstanbul GATA hastanesinde yatan sayın Tahsin Şahinkaya'nın ifadesine başvurulacak. Çarşamba saat 11.00'de onun ifadesi tamamlandıktan sonra önümüzde ikinci bir süreç başlayacak. Bu süreçte ilgili olarak cumhuriyet başsavcılığı dava açılması veya açılmaması yönünde karar verecek.''

''Kenan Evren'e ifade sırasında bir doktorun eşlik edip etmediğinin'' sorulması üzerine Özgün, ''Doktor değil ama sayın Kenan Evren'in yanında sürekli bulunan bir sağlık görevlisi vardı. Çok fazla da sıkıntı yaşamadık. Yalnız biraz ara verdik. Sağlık açısından bir sıkıntı yaşadığımız söylenemez'' cevabını verdi.

SAVCI BU SORULARI SORDU

Savcı Görüşen'in Evren'e yönelttiği bazı soru ve yanıtları şöyle:

Soru: Neden darbe yaptınız?

Evren: Ülke çok kötü durumdaydı, polis ikiye ayrılmış, dönemin eski Başbakanı (1980'de öldürülen Nihat Erim), generallik yapan (1992'de öldürülen Oramiral) Kemal Kayacan öldürülmüş, ülke çıkmaza düşmüştü. Çok bekledik, ama mecbur kaldık. TSK'nın İç Hizmet Kanunu'nun 35'inci maddesi gereği ülke yönetimine elkoymak zorunda kaldık. 27 Aralık 1979'da dönemin Cumhurbaşkanı'na ülkenin gidişatı hakkında bir mektup verdik. 19 ilde sıkıyönetim olmasına rağmen ülkede olaylar sonuçlanmıyordu. Kan durmuyordu. Ülke felç olmuş, iç savaşın eşiğine gelinmişti.

Soru: Pişman mısınız?

Evren: Hiç pişman değilim. Bugün olsa aynı şeyi yine yaparım. 12 Eylül 1980 öncesi ülkenin durumu şu an gözümün önüne geldiğinde tüylerim ürperiyor. Yetkim olsa, bugün aynı olaylar olsa yine yaparım.

Soru: Yurtdışı desteği oldu mu?

Evren: Hayır hiçbir yurtdışı desteği yoktu. Tamamen gelişen olaylar karşısında tek başıma verdiğim bir karar değil. Tüm kuvvet ve ordu komutanlarıyla birlikte verdiğimiz karardı. Çok bekledik yönetime el koymamak için. Ama zorunlu kaldık.

Soru: Tahsin Şahinkaya 11 Eylül günü ABD'den döndü. ABD'den izin mi almaya gitmişti?

Evren: Şahinkaya'nın seyahati NATO komutanları çerçevesinde düzenlenmiş bir ABD ziyaretiydi. Hatta gitmeden önce 'iptal edeyim' dedi. Ben de 'Git, ama 11 Eylül'de dön' emri verdim. 11 Eylül'de de geldi. İcazet alması söz konusu değildir.

Soru: 12 Eylül 1980'de terör bir günde nasıl bitti?

Evren: O siyasilerin, Süleyman Demirel'in söylevidir. 12 Eylül'de sokağa çıkma yasağı vardı. Sonra bir süre devam etti. İstihbarat birimlerine ve kaynaklarına ancak ulaşabildik. 6-7 ay sonra olaylar durulabildi. O tamamen siyasilerin ürettiği laflar.