BIST 9.550
DOLAR 34,54
EURO 36,01
ALTIN 3.008,53
HABER /  GÜNCEL  /  YEREL

Kemer’de açılış coşkusu

ASMEK-ASFİM ve Anaokulu hizmete açıldı Türel, ‘Millete hizmet neymiş öğrensinler’ Antalya Büyükşehir Başkanı Menderes Türel, Kemer’de ASMEK-ASFİM ve Anaokulunu törenle hizmete açtı.

Abone ol

Türel, “İnsan odaklı proje böyle olur. Büyükşehir Yasası’yla bu projeleri yapacağımız dediğimizde bize hayır diyenler, gelip sosyal kart projemizi, ASMEK projemizi görsünler. Millete hizmet neymiş öğrensinler” dedi.

Büyükşehir Belediyesi’nin Kemer ASMEK-ASFİM ve Anaokulu açılış törenine Büyükşehir Belediye Başkanı Menderes Türel, Kaymakam Mustafa Cihad Feslihan, Büyükşehir Belediye Başkanı Menderes Türel’in eşi ve ASMEK Kurucusu Ebru Türel çok sayıda vatandaş katıldı. Açılış töreninde konuşan Başkan Menderes Türel, Kemer’de geçtiğimiz Cumartesi günü yine bir dizi açılış gerçekleştirdiklerini hatırlatarak, “İşte Menderes Türel bir geldi mi pir geliyor. Bunun içinde mutfakta çalışmak gerekiyor. Buraya elimiz dolu gelmekten büyük mutluluk duyuyorum. Cumartesi günü Kemer için yapacağımız projelerimizi tanıttık. Şimdi de ASMEK çalışmalarını ve kursiyerlerimizi görmek ve Kemer'in ailelerine, kadınlarına bir müjde daha vermek için buradayım. Artık ben bile şaşırıyorum. Birçok açılışı atlıyor, unutuyoruz. Bazıları da hasedinden çatlıyor. Nereden çıktı bu açılışlar diyorlar. Biz de diyoruz ki çalış senin de olur. Bu kadar üst üste hizmetin açılmasından rahatsız olanlar var. Biz hizmetlerimizi yapmaya devam edeceğiz. Ben böyle ilçe ve köyleri dolaşarak yaptıklarımızı gördükçe gurur ve onur duyuyorum” dedi.

FİLİZLER MEYVE VERİYOR

ASMEK’in nasıl kurulduğunu ve bugünlere nasıl geldiğini anlatan Başkan Türel, şunları söyledi: “Eskiden bir belediyenin eğitimle işi olur muydu? Olmazdı. Yeni Türkiye'de olur mu? Evet olur. 2004 yılında kurulan ASMEK, eğitime verdiğimiz önemle o günlerden bugünlere büyüyerek geldi ve bugün 300 öğretmenimizle, 15 bine yakın kursiyere hizmet veren dev bir kurum, Antalya’nın en büyük okulu oldu. 2004 senesinde biz bu yola çıkıyorken bu işi nasıl organize edebiliriz diye düşündük. Acaba özelleştirsek mi diye düşündük. Hizmet mi alsak diye düşündük. Bu işlerde bu konulara yatkın mesleği icabıyla Endüstri Mühendisi olan sevgili eşim Ebru Türel, bu işi ben belediyedeki arkadaşlarla yaparım, yarı yarıya da mal ederim dedi. Biz de hadi yap dedik. Hadi yap deyince işte her şey evet demeyle oluyor. Evet dedik ve yola çıktık. İşte şimdi Antalya’nın en büyük okulu olarak o gün attığımız filiz artık dal budak sardı meyve veriyor.” 

KADINLARA ÖNCELİKLİ HİZMET

Antalya’nın ilçelerinde ASMEK'lerin arttığına dikkat çeken Başkan Türel, “ASMEK’ler  bugüne kadar 166 bin kursiyer yetiştirdi ve yaygın eğitim alanında Türkiye’de 3. büyük kurumu oldu. Kemer'de bilgisayar sınıfı, dikiş atölyesi, el sanatları atölyesi ve yabancı dil sınıfları olmak üzere 6 derslik ile 12 branşta 13 kurs açtık. Bu binanın eski halini bilirim. Devlet hastanesi olarak hizmet veriyordu. Ömrümün önemli bölümü Kemer’de geçti. Çocukluğumuz gençliğimiz burada geçti. 1980’li yıllar Güney Antalya Turizm Projesi kapsamında Türkiye’de ilk defa bir destinasyonla bir turizm merkezinde Kemer’e önce alt yapı yapıldı. Kemer’de bina yoktu ama Kemer’in alt yapısı bitmişti. Konut yokken bu hastane hizmete girmişti. Kemer öyle bir büyüdü ki hastane işlevini göremez oldu. Bu bina bizim göz ağrımız bir binaydı. Bu binada biz gençlerimizi yetiştirmek için kullanalım diye düşündük. O zaman Sayın Bakanımız Mehmet Müezzinoğlu’ndan bu binayı istedik. O da evet dedi. Hayır’la birşey olmuyor arkadaşlar. Evet deyince bu binayı aldık onardık. Sayın bakanımızda bize bir yanında da Halk sağlığı merkezi olsun dedi. Biz de ona evet dedik. Böylece bu bina ortaya çıktı. Şimdi 2 ayda 236 kadın, 123 erkek olmak üzere 359 kişi kayıt yaptırdı. Yani Kemer ASMEK' de kadın kardeşlerimiz ağırlıkta. Zaten bizim bütün hizmetlerimizde kadınlar önceliklidir. Aile merkezlerimiz, kadın sağlık hizmetlerimiz, kreşlerimiz, kadın plajlarımız, hepsi kadın kardeşlerimizin rahatı ve mutluluğu içindir” diye konuştu.

ÖĞRENMENİN YAŞI YOKTUR

Bazı kişilerin kadın hakları konusunda farklı düşünebileceğini belirten Başkan Türel, “Tabiki saygı duyarız.  Fakat kadınlara Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün seçme ve seçilme hakkı vermesinden sonra, bu kadar hak verilen bir dönem daha varsa biri bana anlatsın. Çalışan kadınlara ücretli izin, okuyan çocuklar için mali destek, kadın girişimcilere özel destek gibi birçok uygulama son 15 yılda başladı. Burada kadın kardeşlerimizin yanında erkek kardeşlerimiz, arkadaşlarımız da kurs alıyor. Öğrenmenin yaşı yoktur, biz eğitime en fazla önemi veren bir milletin evlatlarıyız. Biz Peygamber Efendimiz, “İlim Çin’de de olsa, gidip alacaksınız” diye buyurmuşlar. Hazreti Ali efendimiz, "Bana bir harf öğretenin kırk yıl kölesi olurum" demiş. Gazi Mustafa Kemal Atatürk ‘Hayatta en hakiki mürşit ilimdir’ demiş. Biz eğitime ve çalışmaya ibadet gibi bakan bir medeniyetin mensuplarıyız. Hiç kimse "Ben artık yaşlandım, bilgisayar öğrenmeme gerek yok" dememelidir. Ben yabancı dil öğrenmesem de olur denmemelidir. Evde oturmak yerine herkes gelip eğitim almalıdır. Çalışanlar bile mesai dışında eğitim almalıdır” şeklinde konuştu.

KEMER EN İYİSİNE LAYIKTIR

Bir Çin atasözünü hatırlatan Başkan Türel, “Çin atasözü diyor ki, bir yılı düşünüyorsan pirinç ek, 10 yılı düşünüyorsan ağaç dik, yüzyılı düşünüyorsan eğitim yap. Eğitim hizmeti ve yatırımı, yüzyıllık, bir asırlık bir ufukla hizmet etmektir. İşte bu bizim memleket aşkımızdır, millet sevdamızdır. Kemer'de anket yaparak istenen kurs alanlarını belirledik ve 12 konuda kurs açtık. Bu kurslar arasında Almanca, İngilizce, Rusça, oyuncak bebek yapımı, hediyelik eşya yapımı, bilgisayar işletmenliği, elbise dikimi gibi kurslarımız bulunuyor. ASMEK hem meslek öğretmekte hem de kursiyerlerin ürünlerini satarak aile bütçelerine katkı sağlamakta. Böylece hem bir meslek öğrenmiş oluyoruz, hem gelir elde ediyorlar. Kemer'e hizmetlerimiz ASMEK ile sınırlı değil. Bu binada yarım milyon lira harcayıp tadilat yaptık. ASMEK kurs merkezi Halk Sağlığı Merkezi ve anaokulu yaptık. 3 derslikte 58 evladımız burada okul öncesi eğitime başlayacak. Burada ayrıca Engelli Hizmet Merkezi ve yaşlı hizmet merkezi de açıyoruz. İşte bunun adı sosyal belediyeciliktir. Kemer hep böyle güzel hizmetlere, her şeyin en iyisine layıktır” ifadesini kullandı.

HİZMET NEYMİŞ GÖRSÜNLER

“İnsan odaklı proje diyenler gelip Kemer'de ASMEK'i görsünler’ diyen Büyükşehir Belediye Başkanı Menderes Türel, sözlerini şöyle sürdürdü: “ Gelip sosyal kart projemizi de görsünler. Millete hizmet neymiş öğrensinler. Biz Büyükşehir Belediyesi bu hizmetleri yapacak, dediğimizde inanmadılar, hayır olmaz dediler. 2012'de Büyükşehir Belediyesi bu hizmetleri yapacak dediğimizde inanmadılar, hayır olmaz dediler. İşte şimdi gelsinler görsünler. Bu hizmetleri buralara yapmak için Büyükşehir Yasası’nı tartışmaya açtığımızda ben o zaman milletvekiliydim ve Yerel Yönetimlerden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı olarak bu işin mutfağında çalıştım. Yine hayır dediler. İstiyorduk ki Büyükşehir olarak hizmet sınırımız genişlesin, yerel yönetim ile reformu güçlenen kurumsal bir yapı içerisinde bu hizmetleri buralarda yapalım. Ben kanunla ilgili meclis kürsüsünde söz aldığımda kürsüde tekme tokat dövmeye kalktılar. Allahtan başka kimseden korkmadık, doğru söylediğimizi her şartta söyledik. Kurumlarımızı güçlendirerek bir reform paketiyle yerel yönetim reformuyla hizmet gitmeyen en ücra köşeye kadar bu hizmetleri götüreceğiz dedik. Bugün ne iftiralara maruz kaldıysak o gün de aynısına maruz kaldık. Dediler ki Büyükşehir Yasası’yla 30 eyalet geliyor. Bölünme parçalanma yasası dediler. Hâlbuki içinde bir satır bile yerel yönetim dışında başka bir şey koymadık reform paketine. Büyükşehir Yasası’ndan önce Antalya’nın bütün köylerine 10 milyon yatırım gidiyordu Kaş’ta Gazipaşa’ya kadar 539 köyüne. Şimdi sadece Kemer Arıtma Tesisi için 150 milyon bütçe harcayacağız. Antalya’da bütün köylerimize sadece asfalt için 150 milyon harcamışız. Hani bölünüyorduk hani eyalet geliyordu. 3 senedir Büyükşehir Yasası yürürlükte bölündük mü parçalandık mı? Aksine hizmetler bereketiyle geliyor. Senelerdir Deniz ve Liman Caddesi hep konuşulur Kemer’de. Projemizi bitirdik Cumartesi geldik paylaştık bize yola devam dedi Kemerli hemşerilerimiz. Eski ralli park alanı TOKİ’ye ait orayı da aldık. Mükemmel bir otantik çarşı yapacağız. İçinde el sanatları baharatçısı, kongre merkezi. Bu kongre merkeziyle artık Kemer’in içindeki oteller bayii toplantılarını nerde yapacağız diye düşünmeyecek. Mesele Kemer’in ve Kemerlilerin zenginleşmesi. Bu yasalar sayesinde yapıyoruz. Bugünde aynı yalanlar. Halk oylaması paketi referandum bizi bölecek parçalayacak. Eyalet sistemi geliyormuş. Derviş’in zikri ne ise fikri odur. Her halde bunların aklında o var.”

SİSTEM KORKUTELİ’DE OLDUĞU GİBİ UZLAŞMAYI ZORUNLU KILIYOR

Türkiye’de kadar bütün sıkıntıların çift başlılık yüzünden başladığını anlatan Türel, şunları aktardı: “Koalisyonlarda bu ülke hep fakirleşmiş tek parti iktidarlarında hep zenginleşmiş. Rahmetli Menderes’ten itibaren Özal, Demirel ve Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın iktidarları döneminde ülke koalisyonlara göre ülke iki misli büyümüş. Koalisyon dönemi şimdi geride kalacak ama uzlaşma mecbur kılınıyor. Çünkü niye yüzde 50’nin üstünde Cumhurbaşkanı seçecekseniz, toplumsal bir uzlaşma gerekiyor. Bir partinin oylarının yüzde 50’yi aştığı ya bir ya iki defa olmuş. Diğer bütün partilerle uzlaşarak Cumhurbaşkanını seçecek. Deniliyor ya meclis fesih olacak. Yok böyle bir şey. Meclis isterse iki seçim aynı anda bundan sonra. Cumhurbaşkanlığı ve Meclis seçimi aynı anda yapılacak. Cumhurbaşkanı seçim isterse de aynı şekilde. Cumhurbaşkanı 2 defa seçilebilir, bir hakkını kullanmış olacak. İkinci seçimden sonra bir daha aday olamayacak zaten. İki taraf birlikte seçime gideceği için uzlaşmayı arayacak. Aslında bu konu gündeme geldi, ya meclis çoğunluğu başka partiden Cumhurbaşkanı başka partiden olursa ne olacak. Keşke okunsaydı da böyle bir şey gündeme getirilmeseydi. Okunulunca sistemin çözüm sistemi olduğu anlaşılıyor. Korkuteli’de bunun en güzel örneği var. Yerel yönetim seçimlerinde başkana ayrı oy veriyorsunuz meclisine ayrı oy veriyorsunuz. Korkuteli’nde meclis çoğunluğu AK Partili çıktı belediye başkanı MHP’li çıktı. Korkuteli’de üç senedir gül gibi geçinip gidiyorlar. İsteseler meclis başkanı düşürür, bütçeyi reddettin mi başkan gitti. Ama başkan giderse meclis de gider. Bütçeyi reddettin mi başkan küt gitti. Başkan gitti mi mecliste gidiyor beraber. Ben gitmeyeyim diye kimse birbirini düşürmüyor. Sistem bu. Sistem bunu zorluyor sistem uzlaşmayı zorluyor.  Dolayısıyla bu işi öyle bir kuyruklu hale getiriyorlar ki efendim meclisi fes edecekmiş. Fesih yok, yeniden seçim var. Kendisi de yeniden seçilmek isteyen herkes eğer kriz varsa bunu isteyebilir ama önce uzlaşma.”

BİR GECEDE YÜZDE 7500 FAİZ ÖDEDİĞİMİZ GÜNLERİ UNUTMAYALIM

İki başlılık nedeniyle oluşan kavgalarda faturayı hep milletin ödediğini vurgulayan Türel, şunları anlattı: “Özal Cumhurbaşkanı olmuş Demirel eski dostu hatta Özal Demirel’in eski müsteşarı, aile dostları, bir günden bir güne konuşmamışlar. Bir günden bir güne Başbakan Demirel, Cumhurbaşkanı Özal’ın makamına gitmemiş, yanından geçmemiş, Cumhurbaşkanım dememiş. Demirel hep Özal’a Çankaya’daki zat derdi. İsmi ile hitap etmezdi yaşadık. Sonra Çankaya’daki zat kendi oldu. Rahmetli Demirel Cumhurbaşkanı seçildi. Bu sefer işi sağlama alayım dedi. Partimi kızıma emanet ediyorum dedi. Tansu hanımı Başbakan ve Genel Başkan yaptı. Bir süre sonra Demirel ekranların karşısına çıktı ‘Geçen gün kızım beni öyle bir kızdırdı ki Çankaya’nın balkonundan aşağı atacaktım” dedi. Hatırlıyoruz bunları. Çok zaman önce olmadı 15 yıl önce oldu bu olaylar. Ondan sonra Ecevit geldi, Başbakan oldu Ahmet Necdet Sezer’i Cumhurbaşkanı seçtirdi. O dönem kredi faizleri yüzde 130 idi, şimdi hamdolsun yüzde 20’nin altında, özel projelere yüzde 10’un altında kredi bulunabiliyor. O zaman yüzde 130’du ticari kredi faizi. Akşam yattık sabah kalktık baktık faiz 7 bin 500 olmuş. Ya ne oldu?  Sormayın Milli Güvenlik Kurul toplantısında Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer kendisini seçtiren Başbakan Ecevit’in suratına anayasa kitapçığı fırlattı.  Neyse ki denk gelmedi suratına. Denk gelmedi 7500 oldu faiz, bir de denk gelse kaç bin olacaktı kim bilir. Millet ödedi faturayı Türkiye’nin ekonomideki kara gündür, en fakirleştiği gündür tarihte. Bu çift başlılık benim rahmetli babamın bir lafı vardır. Ortaklık mal ortasından bölünüyor. Bize yaramıyor.”

HANGİ DİKTATÖR BENİ KOLAY YARGILAYIN DER

Tek adamlık, diktatörlük söylemlerine tepki gösteren Başkan Menderes Türel, şöyle konuştu: “Soruyorum dünyanın neresinde diktatörü halk seçiyor Allah aşkına. Diktatör silah zoru ile gelir, zalimdir, vatandaşa zulüm eder, o koltuktan düşeceğinde başına neler geleceğini bildiği için de ölünceye kadar orada zulüm ile kalmak ister. İki dönemden fazla beni seçmeyin diyen bir diktatör olmuş mu dünyada. Diktatörler Saddam gibi Kaddafi gibi lağım çukurunda hakkın huzuruna hesap vermeye gidiyor. İki dönemden fazla seçmeyin diyen hiç çıkmış mı? İki dönem seçin beni diyor sistem. Hangi diktatör gelin benim yargılanmamı kolaylaştırın der Allah aşkına.  Bakın bugünkü Cumhurbaşkanları yargılanamaz. Anayasamızda 4’te 3 çoğunlukla yargılanır diye yazıyor ama hangi suçtan vatan hainliği suçundan. Avukatlar vardır aramızda bugüne kadar bütün avukatlara sordum. Bizim ceza kanunlarımızda hukukta herhangi bir yerde vatan hainliği diye bir suç tanımı var mı? Yok. Tanımı olmayan bir suçtan da kaçta kaç çoğunluk olursa olsun. Cumhurbaşkanlarını fiilen yargılayamayız. Göstermelik yazmışlar. Ve yargılanmamış. Peki, bugün ne olacak evet dersek. Artık cumhurbaşkanları yüzde 75 dörtte üç değil yüzde 66 üçte iki çoğunlukla yargılanabilecek. Hem de her suçtan. Kırmızı ışıkta Cumhurbaşkanı geçti Meclisin üçte ikisi evet derse Cumhurbaşkanını doğru yüce divana gönderiyoruz yargılansın diye. Şimdi diktatörlük isteyen birisi acaba size soruyorum. Beni gelin daha kolay yargılayın der mi? Görev süresi bitince beni sade vatandaş muamelesine tabii tutunuz der mi? Sistem bunu da getiriyor.” 

AVRUPA TÜRKİYE ZENGİNLEŞSİN DİYE Mİ HAYIR KAMPANYASI YAPIYOR 

Yapılan düzenlemenin memleketin geleceği için olduğunun altını çizen Türel, “Sistemi güçlendirmek içindir. Nasılsa büyükşehir yasasıyla sistemi güçlendirdik geldik bu hizmetleri yapabiliyoruz. Bugün de devletin üstündeki yükleri azaltarak, ayağındaki prangaları zincirleri çözmek için sistem değişikliğine ihtiyaç var. Bu bir siyasi seçim değildir. Bu bir memleketin geleceği ile ilgili bir meseledir. Aslında kimler hayır diyor baktığımızda işte bakın Almanya devlet televizyonu her gün hayır kampanyası yapıyor. Hollanda’da İsviçre’de gazeteler Türkçe hayıra oy verin diye başlık atmaya başladılar. Onlar bizim çok güçlü olmamızı istedikleri için mi hayır kampanyası yapıyorlar acaba. Türkler çok gelişsin çok zenginleşsin refaha kavuşsun diye mi hayır kampanyası yapıyorlar. Eski hevesleri depreşti. Artık direksiyonun başında millet var. Eskiden millet varmış gibi gözükürdü, eski Türkiye öyleydi. Uzaktan kumandayla milleti idare ederlerdi. Şimdi onlar da hayır çıkarsa acaba Türkiye’yi uzaktan kumandayla idare eder miyiz hevesine düştüler. Ama bu millet ne cevap vereceğini gayet iyi biliyor. Bu millet o fırsatçılara inşallah izin vermeyecek. Batı böyle doğuya dönüyorsunuz teröristlerin hepsi Kandil’de İmralı’da hayır kampanyası yapıyor. 40 senedir bu vatanın evlatlarının canına kasteden bu hain teröristler şerefsizler acaba biz birleşelim bütünleşelim kalkınalım diye mi hayır kampanyası yapıyorlar” dedi. 

HAYIR TERÖRİSTLERİ SEVİNDİRECEK

Fransa’nın Strazburg kentindeki Avrupa Konseyi’nde yaşadıklarını paylaşan Başkan Menderes Türel şunları anlattı: “Genel kurul salonundayım. HDP’li tutuklanan belediye başkanlarıyla ilgili bir rapor konuşulacak ve ben de Milli Heyet Başkanı olarak orada bulunuyorum. Avrupa Konseyi Yerel ve Bölgesel Yönetimler Kongresi’nde aman yarabbi müthiş bir ittifak. Yani utanmasalar belediyenin araçlarıyla canlı bomba eylemi yapan teröristleri belediyenin iş makineleriyle hendek kazan teröre destek veren belediye başkanlarını kahraman ilan edecekler orada. İnsanın tüyleri diken diken oluyor, zor tutuyorsunuz kendinizi. Tabi birçok değişiklik önergesi verdik Türk heyeti olarak. Büyük bir çoğunlukla ret oldu, hayır dediler. Bende 2 dakikalık konuşma süremde bütün o haksız eleştirilere her ne kadar cevap verebilirsem cevap vermeye çalıştım. Ama ben bu sırada konuşurken dibime girmişler tam arka sırada. Birileri sürekli bana laf atıyor yalan diyor, kahkaha atıyor, ya ne diyor bu ya diyor. Akılları sıra benim dikkatimi dağıtacaklar ki rahatça konuşamayayım. E bizde de meclis tecrübesi falan baya antrenmanlıyızdır bu konularda doğru bildiklerimizi söyledik. Sonra oturdum bir baktım arkamda üç beş kişi gelmişler işaret fişekleri boynunda poşu takmışlar. Çıkıyoruz geldiler yine banal af atıyorlar. Anlaşılıyor ki ya terörist ya sempatizan ya terör yandaşı. Dedi ki: “Bugün Avrupa Konseyi hayır dedi siz çok üzdük dedi. Evet çok üzülmüştük orada. 16 Nisan’da Kürt milleti hayır diyecek yine üzeceğiz sizi dedi. Ben de tabi lafımı esirgemem Allahtan başka kimseden korkmayız. Ben de cevabını yapıştırdım tabi dedim ki: ‘Bu büyük millet kurtuluş savaşı destanını, Çanakkale destanını yazmış, 15 Temmuz’da tankların önüne yatmış, göğsünü kurşunlara siper etmiş, 15 Temmuz destanını yazmış. Şimdi sırada 16 Nisan destanı, 16 Nisan’da o büyük millet öyle bir güçlü evet diyecek ki üzülen siz teröristler olacaksınız’ dedim. Suratlarına söyledim. Hayır çıktığında bu teröristlerin sevineceğine hiç şüphemiz yok. Bana kendileri söylediler işte.”

HER KARARA SAYGILIYIZ

Başkan Menderes Türel, konuşmasını şöyle tamamladı: “Tabi ki biz herkese saygılıyız evet diyene de saygılıyız hayır diyene de saygılıyız. Sayın Cumhurbaşkanımız da bunu geçenler de söyledi. Evet diyen de hayır diyen de saygındır. Biz kesinlikle hayır diyecek her vatandaşımız teröristtir diyemeyiz. Bunu çok yanlış buluyorum. Ama hayır diyecek vatandaşlarımıza şunu hatırlatıyorum her hayır diyen teröristtir diyemeyiz ama dağdaki teröristlerin hepsi hayırcı bunu bilin ona göre karar verin diyorum. Şahidi olarak bunu söylüyorum, başıma geldiği için bunu söylüyorum. 16 Nisan bir siyasi tercih günü değildir. millet tarafından memleketin önünün açılacağı gündür. O yüzden diyorum ki biz bu memleketi birleştirmek, bütünleştirmek için hep söyledik. Yine söylüyoruz. Tek vatan diyoruz tek bayrak diyoruz tek devlet tek millet kararımız evet. 16 Nisan’da mesele memleket kararımız evet.”