Kabinenin renkli ismi Kemal Unakıtan, vergi oranlarının düşürülerek verginin tabana yayılacağını, muafiyet ve istisnaların mevzuattan ayıklanacağını bildirdi.
Abone olUnakıtan, bu yöndeki çalışmaların 2004 yılı içinde tamamlanacağını, önemli kararların 2005'te açıklanacağını söyledi. Bakan Unakıtan, CNBC-E kanalında katıldığı canlı yayında, ekonomideki gelişmeler, vergi düzenlemeleri ve özelleştirme uygulamaları hakkında bilgi verdi. Vergi mevzuatını yeniden yapılandıracaklarını bildiren Unakıtan, ''Genel olarak herkese adaletli biçimde vergi oranlarını indireceğiz'' dedi. Unakıtan, yapacakları ayıklama sonucunda vergi mevzuatında fazla istisna ve muafiyet kalmayacağını, vergiyi tabana yayacaklarını, bu düzenlemelerle vergi gelirlerini artırmayı öngördüklerini anlattı. Kontrol sistemini de daha etkili hale getirmeye yönelik çalışmalar yaptıklarını belirten Unakıtan, ''Herhalde 2004 yılında büyük çalışmalar olur. 2005 yılında da önemli kararlar alınır'' dedi. Unakıtan, vergi oranlarının bir anda indirilmesinin mümkün olmadığını belirterek, bütçe hassasiyeti ve mali disiplini buna gerekçe gösterdi. Halen ilaçta vergi indiriminin gerçekleştiğini, eğitimdeki indirimin de önem taşıdığını anlatan Unakıtan, ''Bütçe hassasiyetim var. Öyle birden bire pat diye indirdim, ama bizim mali disiplin gitti diyemeyiz. Adım adım gidiyoruz'' dedi. Unakıtan, Bakanlığı'nın sektörel bazda yürüttüğü vergi incelemeleri hakkında da bilgi verirken, beyannameleri bilgisayar ortamında incelediklerini belirterek, ''Adam 10 milyon kazandım ayda diyor, onunla geçindim diyor. İnsafsız. 10 milyonla geçinilir mi. İnsafın kurusun. Ya da 5 senedir zarar ediyorum diyor. İki sene olur üç sene olur, beş sene zarar olur mu'' diye konuştu. Görevini yerine getirmeyen mükellefi görevini yapar hale getirmeye çalıştıklarını söyleyen Unakıtan, ''Bunu istememiz devletin hakkıdır. O da nasıl vatandaşlık hakkı varsa, vergi ödeme mecburiyeti de var'' dedi. Muhasebatta önemli çalışmalar yaptıklarını, harcamaları gün gün izlediklerini, VEDOP tamamlandığında gelirleri de gün gün izlemeye başlayacaklarını anlatan Unakıtan, her gün yeni bir vergi dairesinin daha otomasyona bağlandığını söyledi. Unakıtan, Türkiye'nin artık özelleştirmeyi gerçekleştirmesi, toplumun buna inanması gerektiğini ifade etti. Türkiye'nin borcunun 28-30 milyar dolar olduğu 1990'lı yıllarda Telekom'un 30 milyar dolar ettiğini ileri süren Unakıtan, ''O zaman satılsaydı, bugün böyle sıkıntı yaşamayacaktık. Şimdi 30 milyar dolar verilir mi? Mümkün değil verilmez, ama bugünde satmazsak yarın öbür gün hiç verilmez'' diye konuştu. Unakıtan, bu yıl bütçede 20 katrilyon faiz dışı fazla öngörüldüğüne dikkat çekerek, ''Faizimiz olmasa 20 katrilyon fazlamız var ya. Neler yapılmaz bu 20 katrilyonla? Şimdi biz bunu yapamıyoruz. Faizden dolayı. Özelleştirmeyi o gün yapsaydık. Bir Telekom'la Türkiye'nin işini hallediyorduk'' dedi. Özelleştirme süreci uzayan kuruluşlarda üretim yapılamadığını, işçi ücretlerinin devletin sırtında yük olarak kaldığını anlatan Unakıtan, bundan toplumun zararlı çıktığını vurguladı. Tüpraş'ı satmakta kararlı olduklarını söyleyen Unakıtan, bu ihaleyle ilgili eleştiriler ve ihaleyi kazanan firma hakkındaki iddialara şöyle yanıt verdi: ''Kimse Tüpraş'ı sırtına alıp götürmeyecek. Tüpraş orda. Mahkeme kararıyla ilgili yorum yapmayız. Kararı bekliyoruz. Ama bir bardak suda o kadar fırtına koparılıyor ki. 650 trilyonu trink diye bankaya yatıran bir şirket nasıl 'ne olduğu bilinmeyen' şirket olur? Koskoca Tataristan Cumhuriyetinin Cumhurbaşkanı, Başbakanı, 'Biz bu şirketin arkasındayız' diyorlar. Ne olduğu belli olmayan şirket denir mi ona? Hem yabancı sermaye gelsin diyoruz, hem gelince de beğenmiyoruz. Onların da gönlünü kırıyoruz. Orada ordunun istediği petrolü verme şartı var. Milli Güvenlik Kurulu'ndan bu konuda satabilceğimeze dair yazı aldık biz. '' Unakıtan, Tüpraş'ta ihale sürecinin son derece şeffaf yapıldığını, 2 uluslararası, 10 ulusal yayın organında yayımlandığını ifade ederek, ''Kararlıyız, bu özelleştirmeyi yapmakta kararlıyız. Buna devam edeceğiz. Hukuk böyle der, başka yol açar, veyahutta izin verir onu yaparız. Hukuka saygılıyız'' dedi. Ancak Tüpraş'taki iptal kararının özelleştirmeleri olumsuz etkilediğini ifade eden Unakıtan, ''Ama saygılıyız saygılıyız derken, bunlar özelleştirmeyi etkiliyor mu etkilemiyor mu? Etkiliyor tabi kardeşim. Geliyor bana yatırımcılar, girelim mi girmeyelim mi diye soruyor'' diye konuştu. Bakan Unakıtan, özelleştirmeler kapsamında kamu kuruluşlarının özel sektöre devriyle vergi mükelleflerinin sayısının da artırıldığına işaret ederken, sendikaların özelleştirmeye karşı duruşunun ''menfaat''le ilgili olduğunu öne sürdü. Unrakıtan, ''E buna ben karşı geleceğim, kim karşı gelir, sendikalar karşı gelir. Onlar da haklı tabi. Onlara da tabi trilyonla aidat geliyor. Menfaat meselesi'' dedi. Unakıtan, işçilerin özelleştirmeye karşı olmasını da ''2 milyarın üzerinde çaycılar para alıyor. Kim ister saltanat bitsin. Özel sektör gelince, yan gelip yatmak yok. Devlet işi yok öyle'' şeklinde değerlendirdi.