AK Parti'nin bu seçimde Ankara ve İstanbul gibi büyükşehirleri kaybetmesi AK Parti'yi destekleyen yazarları da üzdü. Yeni Şafak yazarı Kemal Öztürk, yerel seçim sonuçlarına dair duygusal bir yazı kaleme aldı.
Abone olTürkiye pazar günü sandık başına gitti. 81 ilin yeni belediye başkanları belli oldu. İstanbul gibi bazı illerin sonuçları için hala tartışmalar sürerken Yeni Şafak yazarı Kemal Öztürk yerel seçim sonuçlarını köşesinden değerlendirdi.
Eski Anadolu Ajansı (AA) Genel Müdürü Kemal Öztürk, Yeni Şafak'ta "Ne demek lazım gelir bilmiyorum" başlığıyla yayımlanan yazısında İstanbul ve Ankara için alınan sonuçlara değindi ve bu duruma nasıl gelindiğini anlattı. "Bizim derdimiz, bizim davamız AK Parti’den büyüktü" diyen Öztürk Kuran'ı Kerim'de geçen Enfal Suresi'nden bir ayeti hatırlatarak "Sonra birbiriyle çekişen insanların bulaştırdığı hastalığa kapıldık. Sonra içimize korku düştü, şimdi de gücümüz elimizden gidiyor" ifadesini kullandı.
Enfal Suresi'ndeki ayeti hatırlatıp...
Yazıyı yazarken bir hayli zorlandığını anlatan Öztürk, Ak Parti'nin Ankara ve İstanbul gibi büyükşehirleri kaybetmesinin sebebini parti içindeki çekişmelerden kaynaklandığını üstü kapalı anlattı. Kuran'ı Kerim'de Enfal Suresi'nde geçen bir ayeti örnek gösteren Öztürk, ''İşte şu anda kafamda mıh gibi çakılı duran ve beni etkisine alan şey bu. Sanırım son yıllarda en çok etkilendiğim ve her fırsatta çevremdekilere anlattığım ayet budur: ‘Birbirinizle çekişmeyin, sonra içinize korku düşer, gücünüz elinizden gider.' ayetiyle durumu izah etti.
Erdoğan Gül ve Arınç'ın etrafındakiler birbiriyle uğraştı
Parti içinde Erdoğan, Gül ve Arınç'ın etrafındaki danışmanların ya da kadroların birbiriyle uğraştığını belirten Öztürk, o zamanlarda bile bu ayeti hatırlattını ve onların da kendisine ‘siyasetin ve bürokrasinin doğasında bu çekişme vardır' dediklerini anlattı.
Parti içindeki çekişmelere büyükler müdahale etmedi
Parti içindeki bu çekişmelere büyüklerin müdahelede bulunmadığından yakınan Öztürk ''Onları ikna edeceğimize, onlar hepimize bu hastalığı bulaştırdı. Partinin büyükleri de bu hastalığı iyileştireceklerine, görmezden geldi. Sonunda muhteris insanların başlattığı bir hastalık, önce gizliden tüm bünyeye yayıldı, sonra da ilk krizde ortaya çıktı'' dedi.
Ankara'da eleştirmeye korkan arkadaşlarımı gördüm
Öztürk, son yıllarda Ankara'ya geldiğinde ayetin ilk kısmının gerçekleştiğini gördüğünü ‘İçinize korku düşer…' Konuşmaya, bir söz söylemeye, gördüğü yanlışa yanlış demeye, eleştirmeye korkan arkadaşlarını gördüğünü, kimsenin kimseye güvenmediğini, kimsenin riskli bir şey yapmağını anlattı.
İçimize korku düştü şimdi de gücümüz elimizden gidiyor
Şimdi üzgünüz diyen Öztürk, ''Bizim derdimiz, bizim davamız AK Parti'den büyüktü. Ve biz Erdoğan'ı tüm İslam dünyasının acı çeken insanlarına dermen olacak diye sevdik, peşinden gittik. Az kalmıştı, derman olacaktı ve başaracaktık. İşte sonra birbiriyle çekişen insanların bulaştırdığı hastalığa kapıldık. Sonra içimize korku düştü, şimdi de gücümüz elimizden gidiyor. Kendimize gelmezsek, kifayetsiz muhterisleri durdurmazsak daha da kötüye gidecek. Üzülerek görüyorum ki, hala sandıktan ders çıkarmayanlar var'' ifadelerini kullandı.