Ahmet Hakan'ı telefonla arayan Kemal Kılıçdaroğlu Türkiye'de başı açıklara yönelik bir baskı olduğunu söyledi.
Abone olKamuda başörtüsü serbestisinin ardından tartışmalar sürüyor. Ahmet Hakan bugünkü köşesinde Kemal Kılıçdaroğlu'nun konu hakkındaki düşüncelerine yer verdi. Kemal Kılıçdaroğlu Türkiye'de artık başörtülülere yönelik bir baskı kalmadığını aksine başı açıkların baskı altında olduğunu söyledi.
İşte Ahmet Hakan'a konuşan Kemal Kılıçdaroğlu'nun o sözleri:
Türban sorunu, ülkenin gündeminden düşmüştür. “30 Eylül Paketi” açıklanmadan önce de düşmüştü, “30 Eylül Paketi” açıklandıktan sonra da...
Böyle bir ortamda türban tartışmasını gündemde tutmaya çalışmak, uzatmaya çalışmak anlamsız ve gereksizdir.
Zaten şu anda Türkiye’nin tartışması gereken asıl konu türbana yönelik baskı değildir. Şu anda Türkiye’de esas konu, başını örtmeyi tercih etmeyen insanlara yönelik baskıdır. Artık başını örtmeyi tercih etmeyenlerin özgürlükleri tehlikededir.
İktidar partisi sözcüsünün ekranda dekolte giyen bir kadın sunucu için neler söylediğini ve o sözlerin ardından o sunucunun işinden olduğunu hiç aklımızdan çıkarmayalım.
ANDIMIZIN NE SAKINCASI VAR?
“Andımız” konusuna gelince... Çocukların her sabah bir metin okumaları doğru mudur, değil midir? Bunu pedagoglarla, eğitimcilerle konuşmak, tartışmak gerekir. Buna tek bir adam, tepeden inme bir şekilde karar veremez.
Çocuklara bir ülkü, bir ideal uğruna birleştirici bir metnin okutulmasında sakınca olmayabilir. Bunu pedagoglara, eğitimcilere danıştın mı? Toplumla tartıştın mı? Hayır. Tıpkı “4 artı 4 artı 4”te olduğu gibi hiç tartışmadan, danışmadan, “Ben yaptım oldu” mantığıyla dayattın. Demokratikleşme böyle mi olur? Bu yöntemle mi olur?
Metnin içeriğinde ulusun bütünlüğüne, birliğine aykırı hususlar varsa bu değerlendirilebilir ama “Çocuklara Andımız’ı okutmak her anlamda yanlıştır ve zararlıdır” denemez.
Biz ulusal kurtuluş savaşı vermiş, bağımsızlığımızı kazanmış bir ulusuz. Çok büyük bedeller ödeyerek ve çok büyük bir kahramanlık sergileyerek bir cumhuriyet inşa ettik. Bu fikir etrafında birleştirici ve bütünleştirici bir yaklaşımın çocuklarımıza öğretilmesinde ne sakınca olabilir?