BIST 9.550
DOLAR 34,54
EURO 36,01
ALTIN 3.005,46
HABER /  POLİTİKA

Kemal Kılıçdaroğlu'na "Aday olmasını isteyenler devletin adamı" diyen Haşim kılıç çıktı! Levent Gültekin: Utanıyorum...

CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu'nun aday olmadan önce kendisine "Cumhurbaşkanlığı adaylığımı ben bile engelleyemem” dediğini açıklayan Levent Gültekin'den yeni iddialar. Kılıçdaroğlu'na aday olmasın, onun aday olmasını isteyenler devletin adamı" diye haber gönderen kişinin Haşim Kılıç olduğunu iddia eden Levent Gültekin, "Özel bir konuşmayı deşifre eden insan olarak kendimden utandım" deyip yeni iddialarını sıraladı...

Abone ol

Kemal Kılıçdaroğlu'nun aday olmadan önce yaptığı özel sohbetteki “Cumhurbaşkanlığı adaylığımı ben bile engelleyemem” sözlerini canlı yayında anlatarak tepkilerin odağına oturan gazeteci Levent Gültekin, "Özel bir konuşmayı deşifre eden insan olarak kendimden utandım" deyip ekledi: "İki haftadır sokakta arkama bakarak yürüyorum, acaba başıma bir iş getirirler mi diye. Hani bu oyunu deşifre ettiğim için bu tedirginlikle yaşıyorum..." Gültekin, Kemal Kılıçdaroğlu'na "Aday olmasını isteyenler devletin adamı" diye haber gönderen kişinin de Anayasa Mahkemesi eski Başkanı Haşim Kılıç olduğunu açıkladı. Cansu Çamlıbel'e konuşan Gültekin'in T24'te yayınlanan röportajının ilgili bölümleri şöyle:

"Haşim Kılıç bana dedi ki..."

- Bunu Türkiye için kim istedi? Tayyip Erdoğan'ın başında olduğu bir tek adam rejimine teslim edilen, senin ifadenle “Ortadoğululaşmış” bir Türkiye senaryosunu kim yazdı yani?
Araştırıyorum ve bazı isimler bulabiliyorum. Tuncay Özkan mesela. Tuncay Özkan, Kemal Bey'in adaylığını organize ediyor. Erdoğan Toprak organize ediyor. Kemal Bey'in aday olmasını isteyen bir yapı var. O yapı, eski MİT mensupları ve eski derin devlet artıklarıyla irtibat halinde. O irtibat üzerinden, mesela Kemal Bey'e isimler gidiyor.

- Mesela ben bir gün eski Anayasa Mahkemesi Başkanı Haşim Kılıç'ı ziyaret ettim. Bana dedi ki; “Levent Bey, duyuyorum ki devletten çok önemli isimler Kemal Bey'e gidiyormuş. Sen aday ol lütfen senin adaylığını destekliyoruz diyormuş. Lütfen siz kendisiyle görüştüğünüzde Kemal Bey’e söyler misiniz bunların hiçbirini ciddiye almasın, bilsin ki onlar kendisine devlet tarafından gönderiliyor.

Erdoğan'ı da Kılıçdaroğlu'nu da aynı yapı...

- O zaman şunu mu demek istiyorsun; devletin içinde öyle bir yapı var ki hem Kemal Kılıçdaroğlu’nu hem de Tayyip Erdoğan’ı yönetiyorlar aslında.
Yönetiyor demeyeyim ama telkinleriyle, farklı çıkar ilişkileriyle veyahut çeşitli gerekçelerle yönlendiriyorlar.

- Peki kim bunlar? Geçmişte “derin devlet” diye kodladığımız yapı başka bir formda devam mı ediyor? Bunu mu demek istiyorsun?
Kim olduklarını bilmiyorum. Bilsem niye söylemeyeyim? Ortada bir oyun var ve o oyunu kimler yazıyor gerçekten bilmiyorum. Sadece aracı bazı isimleri biliyorum onları da zaten verdim. Birçok siyasi aktörü aynı anda koordine eden bir yapı var.

- Ve bu mevcut siyasi aktörlerimiz Tayyip Erdoğan ve Kemal Kılıçdaroğlu, yani iki cumhurbaşkanı adayı, kendi politikaları ve önerileri sanarak derin devletin kendilerine sunduğu argümanlarla seçimlere gittiler. Bu mudur?
Türkiye’de belki daha öncesi de var ama ben 2002 yılından sonrakilere dikkat ettim. Bütün siyasi ve toplumsal gelişmelerin tamamı Türkiye’yi Ortadoğu ülkesine dönüştürecek türden olaylar. Bu olayların aktörleri de belli bir tarafta Tayyip Erdoğan diğer tarafta Deniz Baykal, bir başka tarafta Devlet Bahçeli diğer tarafta Meral Akşener bir başka tarafta ise Kemal Kılıçdaroğlu var. Bu aktörlerin son 20 yılda izledikleri politikaları derinlemesine incelediğimizde aynı amaca matuf değişimler yaşıyorlar. Bir anda bir tutum değiştiriyorlar ve sebebini izah bile etmiyorlar.

Özel bir konuşmayı deşifre eden biri olmaktan utanıyorum

- Tahminen kaç toplantıya katılmışsındır Kemal Kılıçdaroğlu ile?
Sayısını bilmiyorum ama 10 yıl boyunca yüzlerce kez olmuştur sanırım. Davet ettikleri toplantılarına katılmışımdır CHP’nin. Aydınların, yazarların, gazetecilerin olduğu toplantılar.

- Peki mahrem konuları konuştuğunuz baş başa görüşmelerin sayısı kaçtır? Yani bu son iddiana konu olan gibi baş başa görüştüklerin.
Baş başa o kadar çoktur ki. Telefon konuşmalarımız da çoktur. 

- Kemal Kılıçdaroğlu’nun sana “Kendi adaylığımı ben bile engelleyemem” dediğine emin misin?
Ağır bir cümle, çok ağır bir cümle ve çok farkındayım.

- 2018’de aday olsaydın iş insanı Cem Boyner’in dahi seni destekleyeceğini söyledin. Cem Boyner seninle tanışmadığını söyleyerek bunu yalanladı. Bu sefer şöyle bir soru işareti çıktı ortaya; Levent kanıtlayamadığı ve yalanlanan büyük iddialar ortaya atarak gündemde mi kalmak istiyor? Ya da “Acaba mitoman mı?” gibi sorular da duydum. Ne oldu hakikaten, sen ilgi manyağımı oldun arkadaşım?
Sözümüzün ağırlığını korumak önceliğimizdir. Kim kendi itibarına böyle bir zarar verir? Hem niye versin? Nasıl bir çıkarım olabilir ki bundan? Bu kadar dikkatli yaşayan birisi olarak bana zarar verecek özel bir konuşmayı deşifre ediyorum. Özel bir konuşmayı paylaşmak normalde bir insan için çok ayıp bir davranış. Ben özel bir konuşmayı deşifre eden bir insan olarak kendimden utandım. Ama bir tarafta ülke diğer tarafta bu hassasiyet. Durup dururken böyle bir şey yapmak için insanın delirmiş olması ya da bir çıkarının olması gerekiyor.