CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Mersin'de ziyaret ettiği bir cam fabrikasında işçilerle bir araya gelip birlikte yemek yedi.
Abone olKemal Kılıçdaroğlu, partisinin Mersin milletvekili adayları ve bazı sivil toplum örgütleri yöneticileri ile toplantılar yapmak üzere geldiği Adana Havalimanı'nda parti yöneticileri ve adaylar tarafından karşılandı.
Kılıçdaroğlu ardından Mersin'de ilk olarak merkez Akdeniz İlçesi'ndeki Paşabahçe Cam Sanayi'ni ziyaret etti. Mersin Milletvekili Aytuğ Atıcı ve Mezitli Belediye Başkanı Neşet Tarhan, CHP İl Başkanı Abdullah Özyiğit ile milletvekili adaylarının da eşlik ettiği Kılıçdaroğlu, burada işçiler tarafından alkışlarla karşılandı. Kılıçdaroğlu daha sonra 250 işçinin yemek yediği yemekhaneye geçti. Elinde tepsiyle işçilerle birlikte yemek sırasına giren Kemal Kılıçdaroğlu, menüdeki pirinç pilavı, kavurma, mercimek çorbası ve ayranı alarak işçilerin masasına oturdu. Kılıçdaroğlu, işçilerin yoğun ilgisi ve fotoğraf çektirmek istemesi nedeniyle sık sık yemeğine ara vermek zorunda kaldı.
VAADLERİNİN KAYNAĞINI ANLATTI
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, aday tanıtım toplantısında yaptığı konuşmada seçim beyannamesini açıkladıktan sonra 'Kaynak nerede?' diye soran iktidara yüklendi. 7 Haziran'da yapılacak seçimde insanların sandığa giderken iyi düşünmesi gerektiğini belirten Kılıçdaroğlu, resmi rakamlara göre Türkiye'de 6 milyon 200 bin işsizin, aylık geliri 200 TL'nin altında olan 17 milyon yoksulun bulunduğunu kaydederek, seçim beyannamesindeki vaadlerine ilişkin detaylar açıklayıp şunları söyledi:
"Bu tabloyu değiştireceğiz. Hiçbir aile 'Ben yoksulum' demeyecek, her ailede akşam tencere kaynayacak. Söz veriyorum CHP iktidarın hiçbir çocuk yatağa aç girmeyecek. Emeklileri ikinci sınıf vatandaş yaptılar, 'Size refahtan pay vermeyeceğiz' dediler. Biz de emekliye 'Sana vefa borcumuz var, bu ülke kalkındıysa senin sayende kalkındı. Biz sana sahip çıkacağız, Kurban ve Ramazan Bayramı'nda sana 2 maaş ikramiye vereceğiz' diyoruz, hep beraber koro halinde ayağa kalkıyorlar 'Parayı nereden bulacaksın?' diye. Parayı bulacağım, aylığı da vereceğim. Sarayına gelince para var, uçağa gelince para var, lüks arabalara gelince para var, yandaşa para var, emekliye gelince nereden bulacaksın. Ben emekli dostuyum, o parayı bulacağım."
"PARAYI TAŞERONA DEĞİL, DOĞRUDAN İŞÇİYE VERECEĞİM"
İktidarın 12 yıldır üniversite öğrencilerinin yurt sorununu çözemediğini, CHP iktidarın bu sorunun en geç 1 yıl içerisinde çözüleceği sözünü veren Kılıçdaroğlu, seçim beyannamesinde belirttikleri yaşanacak bir Türkiye'yi milletle birlikte kuracaklarını söyledi. CHP iktidarında taşeronu ortadan kaldıracaklarını tekrarlayan Kemal Kılıçdaroğlu, bunu nasıl gerçekleştireceğini de şöyle açıkladı:
"Kölelik düzenine mahkum edilen 800 bin taşeron işçisi var. Asgari ücrete mahkum edilen insanlar. Hakkını kullanamayan, iş güvencesi olmayan, bir patronun iki dudağı arasında olan insanlar ne yapacağız? Aradan taşeronu, yani işçi simsarını kaldıracağım. Yapmak istediğimiz bu. 'Parayı nereden bulacaksın?' diyorlar. Zaten parayı veriyorsun. ben ne yapıyorum, aracıyı kaldırıyorum kardeşim. Devlet parayı doğrudan versin, doğrudan işçiyi çalıştırsın."
"5 MİLYON KİŞİ FAİZDEN KURTULACAK"
5 milyon kişinin kredi kartı ve tüketici kredisinden dolayı bankalara borçlu olduğunu, son 6 yılda bankalara 150 milyar dolar civarında faiz ödendiğini ifade eden CHP Lideri, 'insanlara tefeci faizi uygulandığını've 500 bin kişinin borcundan dolayı hapse mahkum edildiğini ancak hapishanelerde yer olmadığı için insanların sırada beklediğini' söyledi. 5 milyon kişinin CHP iktidarında borç faizinden kurtulacağını vadeden Kılıçdaroğlu şöyle devam etti:
"En az yüzde 80'ini sileceğim. 'Kaynağı nereden bulacaksın?' diyorlar. Size örnek, iyi dinleyin. Bankaların tüketici kredisi ve kredi kartı borçları 19 milyar. Kime satıyorlar bunu, 2 milyara varlık yönetim şirketine. 19 milyarlık alacağı 2 milyara satıyorlar, 17 milyarı siliyorlar. Varlık yönetim şirketi de bir avukat ordusu tutup bütün vatandaşların ensesinde boza pişiriyor. Ben ne yapıyorum, varlık yönetim şirketine diyorum ki 'Kardeşim sen yerinde dur.' Banka 19'u 2'ye mi satıyor, '17'sini ben sileceğim kardeşim sen almayacaksın' diyorum. 'Böyle bir uygulama yok' dediler. Böyle bir uygulama Türkiye'de de oldu, dünyada da oldu."
"BEN BU İŞİ İYİ BİLİRİM"
Seçim beyannamesinde yer alan vaadlerinde dünyadaki ve Türkiye'deki uygulamalarının araştırılıp yasal olarak neyi ne kadar yapabileceklerini, hepsini kuruşu kuruşuna hesapladıklarını kaydeden Kılıçdaroğlu, 27,5 yılını devlete vermiş bir olarak Türkiye'de vergi nasıl toplanıp bütçenin nasıl yapılacağını en iyi bilen 10 kişiden birisi olduğunu da tekrarladıktan sonra şöyle devam etti:
"İstedikleri kişiye sorsunlar, açık çek veriyorum. Maliye dünyasından, sosyal güvenlik dünyasından sorsunlar 'Bu işi Türkiye'de en iyi kim bilir?' Hepsi 'Kılıçdaroğlu bu işi biliyor' diyecek. Evet ben bu işleri bilirim. Mütevazi ve alçak gönüllü bir insanım ama bir şeyi biliyorsam 'Evet ben bunu en iyi ben bilirim' deme yürekliliğini de gösteririm. Seçim bildirgemizi hazırladık onlar da telaş başladı. Efendim bazı sayfalar kaybolmuş, bilgisayara giderken bazı sayfalar düşmüş. Ne düşerse düşsün, ne olursa olsun sen eğer ülkenin sorunlarını, o sorunların nasıl çözüleceğini öğrenmek istiyorsan ben sana CHP'nin seçim bildirgesini göndereceğim, otur adam gibi oku."
'YAPABİLİR MİSİNİZ?' DİYENLER, TARİHİMİZİ BİLMİYOR
Mersin çiftçisinin ve narenciye üreticisinin sorunlarını bildiğini ve bu sorunların da CHP iktidarın da çözüme kavuşacağını ifade eden Kılıçdaroğlu şöyle konuştu:
"Mersin'in çiftçisi alın terinin karşılığını alamıyor. Bizim yapmamız gereken, bizim düşündüğümüz, söylediğimiz bir söz var. Üreten Türkiye. İster tarlada ister fabrikada olsun insanlarımız üretmeli ve alın terinin karşılığını almalı. Sözüm, çiftçiye de sözdür. Sana mazotu 1,5 liradan vereceğim ama o bu işin daha başlangıcıdır. 'Siz bunları yapabilir misiniz?' diyorlar. Bizim tarihimizi bilmiyorlar. Afyonu yasakladılar ne yaptı Ecevit? 'Hayır ben kendi ülkemde istediğim ürünü ekerim' dedi ve afyonu ektirdi, kimseye pabuç bırakmadı. Buradan bütün çiftçilere sesleniyorum. Hiçbir şeker fabrikasını özelleştirmeyeceğiz, hepsi çiftçi dostu olacak. Pancar üreticisi pancarını üretecek, şekeri biz üreteceğiz. İki Trakya büyüklüğünde arazi son 12 yılda ekilmiyor. Çünkü çiftçi 'Ekersem zarar ederim' diyor. Narenciye üreticisinin dramını hepimiz biliyoruz. İktidardan bir tek kişi çıkıp 'Narenciye üreticisinin şu derdi vardı' diyemedi. Ama biz söylüyoruz, iktidarda da sözümüz olacak. Sen hiç meraklanma çiftçi kardeşim sen üretip dünyaya meydan okuyacaksın. Konya'dan küçük Hollanda 150 milyar dolar tarım ürünü ihraç ediyorsa sen niye üretmiyorsun, ihraç emiyorsun? Seni üretemez noktaya getiren bütün politikaları değiştireceğim."
"REFAHI TABANA YAYACAĞIZ"
AK Parti'nin iktidara geldiği 2002'de Türkiye nüfusunun yüzde 1'i'nin Türkiye'deki toplam servetin yüzde 39'una sahip olduğunu, bu oranın 2014'te yüzde 54'e çıktığını belirten ve 'Onlar refahı tepede topladı, Biz refahı tabana yayacağız' diyen Kemal Kılıçdaroğlu, "Gidiyor Avrupa'da konuşuyor, 'Burada işsizlik var işsizler Türkiye'ye gelsin' diyor. Geliyor Türkiye'ye bir kanun teklifi veriyor. Yabancıların istihdam edilmesi hakkında kanun getiriyorlar meclise. Altında kimin imzası var? Davutoğlu'nun, bütün bakanların imzası var. İl Başkanından rica ediyorum. Başbakanın ve Bakanların imzasının olduğu o yasa teklifini bütün Mersin'e dağıtın herkes görsün. İşsiz kahvelerinde dağıtın görsünler. Ben kendi insanıma iş bulacağım, onun derdi acaba Almanya'daki işsize nasıl iş bulacağım" diye konuştu.