BIST 9.725
DOLAR 35,19
EURO 36,72
ALTIN 2.968,40
HABER /  POLİTİKA  /  CHP

Kemal Kılıçdaroğlu: Seçim olsa okuma yazma bilen birisini sandık başına bulabilecek miydik?

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, partisinin 97'nci kuruluş yıl dönümü dolayısıyla partililerle birlikte Anıtkabir'i ziyaret etti ve ardından bir konuşma yaptı. Kılıçdaroğlu, partisinin tarihini aktarırken, CHP tarafından yapılan cumhuriyet yatırımlarına değindi.

Abone ol

CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu, beraberindeki heyet ve partililer ile Aslanlı Yol'dan yürüyerek, Atatürk'ün mozolesine çelenk bıraktı. Saygı duruşunda bulunulmasının ardından Kılıçdaroğlu ve beraberindekiler, Anıtkabir merdivenlerinde hatıra fotoğrafı çektirdi. Daha sonra Misak-ı Milli Kulesi'ne geçen Kılıçdaroğlu, Anıtkabir Özel Defteri'ni imzaladı. CHP lideri Kılıçdaroğlu ve beraberindekiler, daha sonra Anıtkabir'deki İsmet İnönü'nün mezarını ziyaret etti.

CHP lideri Anıtkabir ziyaretinin ardından 97. yıl programında konuşma yaptı.  Kılıçdaroğlu'nun açıklamaları şu şeklilde:

"Ben bile zorluk çekiyorum"

Siyasette elbette ki siyasi partiler eleştirilir. Her eleştiri saygın bir eleştiri olabilir. Biz bunlardan ders çıkarmak zorundayız. CHP, o kadar acımasız eleştirilmiştir ki, tarihten soyutlandırılarak o kadar sert eleştirilmiştir ki, emin olun anlamakta bazen zorluk çekiyorum.

Örneğin, CHP'nin tek dikili ağacı yok, İsmet Paşa asker kaçağı demişlerdir. Hem paşa diyorla hem asker kaçağı diyorlar. Binlerce kişi de buna inanmıştır. Sorgulamamıştır bile geniş kitleler, siyasetin etkisi altında. Bu toplantıyı biraz sohbet toplantısı düşüncesiyle yapmak istedim. 

CHP kuruluşu öncesi Gazi Mustafa Kemal Atatürk, 6 Aralık 1922'de bir grup gazeteciye, "Mütavazı bir millet bireyi sıfatıyla, hayatımı sonuna kadar vatanın hayrına vakfeylemek amacıyla barıştan sonra halkçılık esası üzerine dayanan Halk Fırkası adında siyasi bir fırka kurmak niyetindeyim" diyor. Resmen kurulması 9 Eylül 1923'tür.

Peki, kuruldu da ne oldu? Cumhuriyeti kuranların, yani CHP kadrolarının ilk cümlelerinden birisi şu. Cumhuriyet bilhassa kimsesizlerin kimsesidir. 30 Haziran 1921'de Çocuk Esirgeme Kurumu kurulur. Çünkü binlerce çocuğun babası cephelerde şehit düşmüştür. Cumhuriyet buna sahip çıkmıştır. Zonguldak'ta işçiler çalışmaktadır, hiçbir hakları yoktur o işçilerin. 10 Eylül 1921'de Amele Birliği Biriktirme ve Yardımlaşma Sandığı'nın kurulması sağlanır. O kadrolara saygı duyacağız, yanlışları mı var bunları yaptıkları için, yok. Kendi insanına sahip çıkıyor. Onları genç Türkiye devletinin özgür vatandaşları olarak konumlandırıyorlar. Dolayısıyla CHP, sıradan bir parti değildir. CHP, avukat bürolarında hazırlanan dilekçe ile kurulan bir parti değildir. CHP, dünyanın en eski ve en köklü, bütün mazlum milletlerin örnek aldığı bir partidir. 

1 metre milli demiryolumuz yoktu. Var olanları da yabancılar çalıştırıyorlar. Bu genç cumhuriyet, Malatya'ya, Sivas'a, Niğde'ye, Adana'ya, Kayseri'ye, Diyarbakır'a, Zonguldak'a, Erzurum'a, Erzincan'a, Batman'a demiryolunu götürdü. Bunlar neyle yapıldı? Her kuruşun hakkı yerinde verildi. 

Tarım Satış Kooperatifleri'ni kim kurdu, CHP. Çimento, şeker, mensucat fabrikalarık kuruldu. Bunların bir kısmı şu anda yok, bir kısmı hala faaliyetini sürdürüyor. Yabancıların elindeki demiryollarını da devletleştirdiler. Anadolu'yu demir ağlarla ördük, gerçek bir söylemdir. Millileştirme sadece demiryollarında yapılmadı. Telefon şirketleri, elektrik şirketleri, tamamı yabancıların elindeydi, bunlar da devletleştirildi. Modern hastaneler yapıldı. Adına numune hastanesi denildi. Bugünkü dilimizde örnek hastaneler yapıldı. 

Okuma yazma oranı

Okuma yazma oranı hep tartışılır, ben tartışılmayan bir rakam vereyim. 1927'deki sayımda nüfusun yüzde 8'i okuma yazma biliyor. Osmanlı'dan bir miras alınmış, nüfusun yüzde 92'si okuma yazma bilmiyor.

Bazıları söylerler ya; "Efendim neden çok partili rejime hemen geçmedik?" Hakkari'de seçim olsa, okuma yazma bilen birisini sandık başına bulabilecek miydik? O sonuçlar Ankara'ya nasıl gelecekti? 

Rizelilere de seslenmek isterim. Çayı çay yapan, çay fabrikası kuran CHP kadrolarıdır. Etimesgut'ta da uçak fabrikası kuruldu.

"Merkez Bankası'nın bünyesinde 176 ton altın vardı"

Merkez Bankası'nın bir açıklaması var: Merkez Bankası'nın bünyesinde 176 ton altın var. Osmanlı'nın borcunu ödüyorsunuz, dünya kadar fabrika kuruyorsunuz, okullar, hastaneler, demiryolları, limanlar her şeyi o fakir cumhuriyet yapıyor. Osmanlı'nın borcunu ödüyor bir yandan, 176 ton altını var Merkez Bankası'nın. 1950'lerin sonunda Türkiye Cumhuriyeti Devleti Amerika'dan yardım almak zorunda kalır, çünkü Merkez Bankası'nda hiçbir şey kalmamıştır. O kadrolar yolsuzluklarla da mücadele etmiştir.

Uzun süre CHP iktidar olamadı, kabahati bizde. Köy köy gezmeliydik. İkinci yüzyıla hazırlanırken hepimize görev düşüyor.