Kemal Kılıçdaroğlu: Garaja koyduğu her birisi milyon dolar olan o araçların tamamını satacağım
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, "uçakları satacağım" çıkışından sonra şimdi de arabaları gündeme getirdi. Kılıçdaroğlu, "Sadece uçakları değil, o garaja koyduğun her birisi milyon dolar olan o pahalı arabaların tamamını satacağım." dedi.
Abone olCHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, partisinin grup toplantısında konuştu. Uçak tartışmasına şimdi de "milyon dolarlık arabalar" polemiği eklendi.
Kılıçdaroğlu'nun iktidara geldiklerinde "uçakları satacağım" sözüne Erdoğan, "tarifeli uçakla mı gideceksin" diye yanıt vermişti. Bu sözlere Kılıçdaroğlu yanıt verdi.
"Vallahi de satacağım billahi de satacağım"
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın "Biz istikametini kaybetmiş avara kasnak gibi dolaşanlara bu memleketi teslim edemeyiz." dediğini anımsatan Kılıçdaroğlu, "Neymiş, uçakları satacak mışım. Vallahi de satacağım billahi de satacağım. Söke söke alacağım ve satacağım. Sadece uçakları değil, o garaja koyduğun her birisi milyon dolar olan o pahalı arabaların tamamını satacağım." diye konuştu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın "Devlet yönetmenin ne anlama geldiğinden senin haberin yok." dediğini ifade eden Kılıçdaroğlu, "Senin gibi devlet yönetmekten benim haberim yok ama devlet yönetmenin şu olduğunu çok iyi bilirim; vatandaştan alınan her kuruşun hesabını vatandaşa vermenin devlet görevi olduğunu bilirim. Saray ve beslemelerinin tamamının işine son vereceğim. Öyle 3 maaş, 5 maaş, 7 maaş... Bunların da tamamını bitireceğim. Gelecekler, milletin sırtına kene gibi çöreklenecek, milletin kanını emecekler, bunun adına da 'devlet yönetimi' diyecekler. Batsın sizin anlayışınız. Böyle devlet yönetimi mi olur?" sözlerini sarf etti.
"Merkel tarifeli uçaklarla geziyor"
Kemal Kılıçdaroğlu, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın, "Uçakları sattığın zaman devleti yönetmiş mi oluyorsun? Dünyayı dolaşacaksın. Neyle? Tarifeli uçakla mı?" diye sorduğunu belirterek, Almanya Başbakanı Angela Merkel'in de tarifeli uçaklarla gezdiğini ve Türkiye'yi kıskanmadığını kaydetti.
"3600 ek göstergeyi söke söke alacağım"
Güvenlik görevlilerinin ve polislerin 24 saat çalıştığını, buna karşın haklarının teslim edilmediğini dile getiren Kılıçdaroğlu, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Onlar bizim evlatlarımız, günün 24 saati çalışıyorlar. Biz yataklarımızda rahat uyuyorken, onlar nöbet tutuyorlar. Peki onların hakkı, hukuku neden teslim edilmiyor? Uyuşturucu baronlarına gelince kucaklıyorsunuz, ayda 10 bin dolar rüşvet alan adama iyi makamlar veriyorsunuz, rüşvetçileri büyükelçi tayin ediyorsunuz, peki sokakta vatandaşın can ve mal güvenliğini koruyan polise niçin sahip çıkmıyorsunuz? Bu soruyu vicdanı olan herkesin, kendisine sorması lazım.
Erdoğan, Mayıs 2018'de, 'Polislere yani güvenlik görevlilerine, cami imamlarına, öğretmenlere, sağlıkçılara 3600 göstergeyi vereceğim' diye söz verdi. 3 yıl 2 ay geçti. Bir insan verdiği sözü tutmazsa ne olur, ona ne denir? 'Yalancı' denir, başka ne denebilir? Söz veriyorsan, sözünde durmuyorsan sana 'yalancı' denir. Erdoğan kendisini neden bu pozisyonun içine sokuyor? Çünkü polise, öğretmene verecek parası yok. Parayı, bütçeyi başkalarına tahsis etmiş durumda. Bu arkadaşlara sözüm söz, söke söke 3600 ek göstergeyi alacağım ve bu arkadaşlara vereceğim."
"Gençleri hafife alan, istismar eden, yaftalayan sensin"
Erdoğan'ın gençlerle buluşmasında yaptığı "Gençleri yaftalamayın, hafife almayın, istismar etmeyin" açıklamasını eleştiren Kılıçdaroğlu, "Gençleri yaftalayan, hafife alan, istismar eden sensin kardeşim. Gittin gençlerle beraber bir kahvede oturacaksın. Bir tane genç kızımız ayak ayak üstüne atmış, vay efendim esas duruşa geç. Niçin? Erdoğan burada... Akıl alır gibi değil. Gençlerle nasıl konuşacaklarını, nasıl şakalaşacaklarını bilmiyorlar." ifadelerini kullandı.
"İki 15 Temmuz var"
15 Temmuz darbe girişiminin yıl dönümüyle ilgili konuşan Kılıçdaroglu, "İki 15 Temmuz var. Halkın 15 Temmuz'unda direnen insanlar var. Saray'ın 15 Temmuz'unda OHAL ilan edip ense yapanlar var. 15 Temmuz sonrası komisyon kuruldu. Kaç yıl geçti aradan? Rapor yayımlanmıyor. TBMM'nin 15 Temmuz Darbe Girişiminin nedenleri, sonuçları hepsi araştırıldı, rapor çıktı ortaya. Raporu korkudan yayımlamıyorlar. Bu rapor yayımlanmıyor. " dedi.