CHP Lideri Kemal Kılıçdaroğlu, cami katliamıyla ilgili “Bu katili yaratan İslam karşıtı, ırkçı politik yapılardır, bu yapıların yarattığı iklimdir. Bunun iyi sorgulanması ve bu iklimin ortadan kaldırılmasının koşulları yaratılmalıdır” açıklaması yaptı.
Abone olCHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Yeni Zelanda’da 50 kişinin katledildiği terör saldırısıyla ilgili “Bu katili yaratan İslam karşıtı, ırkçı politik yapılardır, bu yapıların yarattığı iklimdir. Bunun iyi sorgulanması ve bu iklimin ortadan kaldırılmasının koşulları yaratılmalıdır” dedi.
Kılıçdaroğlu, önceki gün İzmir’den Ankara’ya dönerken uçakta gazetecilere şunları söyledi:
"Hristiyan dünyası tarafından da lanetlenmeli"
(Yeni Zelanda katliamı ile ilgili CHP’yi eleştirilere yanıt) Konuşmamın tamamına bakıldığı zaman, olayı nasıl kınadığımız lanetlediğimiz var. O konuda Batı dünyasının da sorumluluğunu hatırlatıyorum. Teröre kimden gelirse gelsin karşı olduğumuzu da belirtiyoruz. 50 kişinin hayatını kaybetmesi bütün dünyada infial yarattı. Sadece İslam dünyası tarafından değil Hıristiyan dünyası tarafından da lanetlenmesi, Batı’nın ırkçı politikalarının sorumluluklarıyla yüzleşmesi gerektiğini dile getirdim. Batı dünyasının ırkçı politikacılarının sorumluluğu ortada.
Irkçı ve islam süşmanı saldırıların önüne geçilmeli
Bu katilin yetişme koşulları, Müslümanlara düşman olması, bunu yetiştiren iklim, bunların sorgulanması gerekiyor. Gidip ibadet yapan insanları tek tek vurması akıl alacak olay değil. Bu katili yaratan iklimin iyi sorgulanması ve böyle bir iklimin bir daha yaratılmaması lazım. Katil katildir. Yakalanması, yargılanması ceza alması kendi süreci içinde gelişecektir. Ama benzer olayların yaşanmaması lazım. Irkçı ve İslam düşmanı bu ve benzeri saldırıların önüne vakit geçirmeksizin, geçilmeli. Katledilen Müslüman kardeşlerimizin hiçbir kabahatleri yok gidiyorlar cuma günü ibadetlerini yapıyorlar. Bir katliam gerçekleşiyor.
Herkes Mehmet Âkif Ersoy’un "Ezanlar" şiirini okumalı
(8 Mart’ta yürüyüş yapan kadınların ezanı protesto ettiği iddiaları) Neden insanlar ezanı protesto etsin ki. Orada binlerce kadın olduğu söyleniyor. Dolayısıyla binlerce kadının içinde de hiç kimsenin aklına ezanı protesto etmek gelmez. O gösteriyi alıp da başka bir çerçevede inanç üzerinden dini siyasete alet etmek doğru değil. Bu bağlamda herkesin Mehmet Âkif Ersoy’un ‘Ezanlar’ şiirini okumalarını tavsiye ederim. Âkif, ezanı sadece dini bir ritüel değil aynı zamanda bağımsızlığın da sembolü olarak görür.
Hizmet yarışı
Siyaset bir hizmet yarışıdır, oturur programınızı anlatırsınız. Yerel yönetimlerle ilgili ne yapacak AK Parti? AK Partili belediyeler ne yapacak kimse bilmiyor. Ya CHP üzerine ya ezan üzerine ya da başka bir şey üzerine. Konu tamamen gündem dışında.
İşsizlik en temel sorun
İşsizlik aslında Türkiye’nin en temel sorunlarından birisi haline geldi. Son bir yılda 1 milyon 11 bin kişi işsiz kaldı. İşsizlik tanımına bakıldığı zaman 7-7.5 milyon işsizimiz var. Çok büyük bir rakam. Yanılmıyorsam 20’nin üzerine paket açıklandı ama bugünkü tablo ortaya çıktı. Hükümet işsizliğin nereden kaynaklandığını bilmiyor aslında. İşsizliğin temel kaynağı Türkiye’nin üretimden kopartılmasıdır. Üretimden kopartılan bir Türkiye’nin beka sorunu var aslında. Bunlar beka sorununu kendi koltuklarına bağladılar. Üretim dedikçe onlar başka bir şey anlıyor. İnşaat üretecek. Binayı yaparsınız, peki bina bitince... Ama bir fabrika kurarsınız ve sürekli üretimi sağlayan bir organizasyon kurarsınız, orada işçiler çalışır günün 24 saati. Yeni istihdam alanı yaratılmış olur. Bunun farkında değiller.”
Kavgadan değil huzurdan yanayız
CHP ve İYİ Parti, üçüncü ortak mitingini dün Balıkesir’de yaptı. Kılıçdaroğlu, özetle şunları söyledi: “Bu cennet ülkede sorunlarımız da var. Bu sorunlarımızı demokratik yollarla aşacağız. Demokrasi bize hangi hakları veriyorsa, şikâyetlerimizi sandığa giderek dile getireceğiz. Millet ittifakını çiftçimiz, çocuklarımız, sanayicimiz için yapıyoruz. Gece gündüz vatandaşlarımız huzur içinde yaşasın diye çalışıyoruz. Bizim altı okumuzdan biri de milliyetçiliktir. Milliyetçilik, vatanseverlik, hiç kimsenin önünde diz çökmemek demektir. ‘Çanakkale geçilmez’ demektir. Ben bu ülkenin kum tanesini kimseye emanet etmem. Gerekirse bu ülke için hep birlikte canımızı, malımızı veririz. Ben bunları söylediğim zaman ‘Bay Kemal konuşuyor’ diyor. Bay Kemal ağzına bant mı çeksin? Biz kavgadan yana değiliz. Huzurdan yanayız.”
"Sözde İYİ Parti..."
İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener ise özetle şöyle konuştu: “Milletvekili değilim ya kaçacak deliğim yokmuş. ‘Sözde İYİ Parti’ diyor bize. Hadi oradan. 5 milyon seçmenin tercih ettiği, Meclis’te grubu olan bir partiye sözde diyemezsin. Sen ortağının diline kaptırdıysan kendini bak ne oldu, yarı yolda seni bıraktı. Beka da bitti, şimdi 5 harfli. Kimin dürüst kimin yalancı olduğunu bilir bu millet. Martın sonu bahar olacak ve hep beraber iyi olacağız.