BIST 9.725
DOLAR 35,20
EURO 36,75
ALTIN 2.969,15
HABER /  MEDYA

Kemal Kılıçdaroğlu 1 günde 3 tekzip yayınlayan Cumhuriyet'i böyle savundu

İletişim Başkanı Fahrettin Altun'a iftira atan Cumhuriyet gazetesi, bugün birinci sayfasından üç tane tekzip yayınladı. Ancak gazete, asılsız haberlerine rağmen Kemal Kılıçdaroğlu'nun "Tekzipler, yargının güce boyun eğdiğinin de fotoğrafıdır" sözleriyle her vatandaşın hakkı olan tekzip mekanizmasını itibarsızlaştırmaya kalktı.

Abone ol

Cumhuriyet gazetesi, İletişim Başkanı Fahrettin Altun’un kişilik haklarına saldırdığı ve yalan haber ürettiği mahkeme tarafından tescillendikten sonra yayınlamak zorunda olduğu tekzip metinlerini, hukuksuzluk gibi bir algı çalışmasıyla manşetine taşıdı.

CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu’nun da görüşlerinin yayınlandığı haberde Kılıçdaroğlu; “Tekzipler, yargının güce boyun eğdiğinin de fotoğrafıdır.” sözleriyle her vatandaşın hakkı olan tekzip mekanizmasını itibarsızlaştıran ağır bir suçlamada bulundu.

İletişim Başkanı Fahrettin Altun’un avukatı Sezgin Tunç ise “her vatandaşın sahip olduğu cevap ve düzeltme hakkını kullandıklarını, kişilik haklarını açıkça ihlal eden gerçeğe aykırı haberler nedeniyle noter kanalıyla gazeteye cevap gönderdiklerini” belirtti. Ancak Cumhuriyet gazetesinin, cevap ve düzeltme metnini yayınlanmaması üzerine mahkemeye başvurduklarını, mahkemenin de başvuruyu haklı bularak tekzibin yayınlanmasına karar verdiğini aktaran Tunç, gazetenin bu karara itirazını inceleyen bir üst mahkemenin de itirazı reddettiğini belirtti.

Altun’un avukatı Sezgin Tunç bununla birlikte, cevap ve düzeltme yayınlatma süreci her ne kadar zor ve meşakkatli olsa da kişilik hakları ihlal edilen her vatandaş tarafından kullanılması gerektiğini belirtti.

Sarı: Gazetenin tekzip metnini algı yaratarak vermesi hukuka ve basın kanununa aykırıdır.

Konu ile ilgili görüşüne başvurduğumuz Türkiye Adalet Araştırmaları Merkezi (TÜRKAD) Başkanı Dr. Mehmet Sarı şunları söyledi.

“Basın kanunu haberin doğru, kamuyu aydınlatma amacına hizmet eden, dürüst ve objektif bir şekilde verilmesini öngörmektedir. Sayın Fahrettin Altun hakkında tamamen gerçek dışı, kendisini toplum nezdinde itibarsızlaştırma hedeflenerek haber yapılmıştır. Basın, kanuna ve basın ahlakına aykırı bir şekilde Cumhuriyet Gazetesinin sayın Altun hakkında yaptığı haberi Mahkeme kararı ile tekzip edilmiştir. Tekzip metnine de mahkeme kararı ve basın ilkeleri çerçevesinde aynı punto, başlık ve haberin veriliş şekline uygun bir şekilde yer verilmesi gerekmektedir. Cumhuriyet gazetesi, haberin verilişinde bu defa yeniden perdeleme yapılarak okuyucunun tekzip metnini algılamasını önlemeye kalkışmıştır. Bu şekildeki tekzip metnin verilişi açıkça hukuka aykırıdır. Ayrıca burada Basın Kanununa da aykırılık vardır.

Öğüt: Kılıçdaroğlu’na hırsız, rüşvetçi ya da kaçakçı denildiğinde tekzip yayınlama hakkı kısıtlansaydı ne olurdu?

Uluslararası Hukukçu ve Medipol Üniversitesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Selman Öğüt ise;

“Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesinin 10. maddesinin 1. fıkrası ifade özgürlüğünü güvence altına alırken haber ve görüş alıp verme hususuna özellikle dikkat çekmiştir. Ancak aynı maddenin 2. fıkrası kişilik haklarına saldırılmasını yasaklamaktadır. Cumhuriyet Gazetesi yalan haber yaparak İletişim Başkanı Fahrettin Altuna iftira atmıştır. Mahkeme kararına rağmen Kılıçdaroğlu bu yalanın arkasında durmayı tercih etmiştir. Kendisine soruyorum: O zaman birileri de Kılıçdaroğlu’na hırsız, rüşvetçi ya da kaçakçı gibi iddialarda bulunabilir mi? Bulunduktan sonra tekzip yayınlama kararına rağmen basın özgürlüğümüz kısıtlanıyor, yargıya müdahale ediliyor diyebilirler mi? Yargıya müdahale bizzat Kılıçdaroğlu’ndan gelmektedir. Kişilik haklarına yapılan saldırıyı himaye etmeye çalışmaktadır.

Hacıbektaşoğlu: Karar hem hukuka hem de toplum vicdanına uygundur

Avukat Pınar Hacıbektaşoğlu ise;

Sayın Fahrettin Altun Bey ile ilgili bu gerçek dışı haber Cumhuriyet gazetesinde yayınlandığı gün ifade ettiğim üzere, yapılan işlemin bütünüyle hukuka uygun olduğu özelikle küçük çocukları olan bir ailenin tinerci yuvası haline gelmiş, birçok kez ihaleye çıkmış, açık yapılan ihalelerde herhangi bir katılanın çıkmadığı, âtıl durumda olan bir taşınmazın kiralama işlemi olduğudur. Konu Türkiye kamuoyuna çarpıtılarak yansıtıldıktan sonra toplum vicdanı ve aklı bir ailenin öncelikle mahremine bu şekilde saldırıya ve gerçeğin çarpıtılarak yapılma gayretine karşı bir duruş sergilemiş; Cumhuriyet Halk Partisi ile Cumhuriyet gazetesinin yaptığını onaylamamıştır. Mahkemenin verdiği bu karar, hukuka uygunluğu yanısıra, toplum vicdanı ve bu vicdanın adaletine de uygundur. Sayın Kılıçdaroğlu mahkemenin bu kararını yine standart genel geçer değerlendirmeler yaparak güven skalasını iyice aşağıya düşürmüştür.