BIST 9.368
DOLAR 34,60
EURO 36,24
ALTIN 2.993,13
HABER /  GÜNCEL

Kemal Derviş ABD'yi eleştirdi

CHP Milletvekili Kemal Derviş, Fransız medyasına yaptığı açıklamada Türk ekonomisi ve Irak savaşını değerlendirdi.

Abone ol

Kemal Derviş, "Les Echos" gazetesinde, Pierre-Alain Furbury'nin sorularını cevaplandırdı. Geçen yıl Kasım ayına kadar Türkiye'nin ekonomiden sorumlu Devlet Bakanı, bugün ise muhalefet partisinin milletvekili olan Kemal Derviş, ABD'yi eleştirdi. Kısa sürecek bir savaşın Türk ekonomisi üzerindeki etkisinin fazla olmayacağını söyleyen Derviş, "Savaş, Nisan ayı sonunda biterse bedeli 16 milyar dolardan çok daha düşük olur, zira turistik sezon kurtarılabilir. Ancak devam ederse durum tamamen değişir ve tüm bölge bunun acısını çeker" dedi. TBMM'de birinci tezkerenin kabul edilmemesinin Türkiye'yi ABD'nin yardımından yoksun bırakmasıyla ilgili bir soruya Kemal Derviş, şu cevabı verdi: "Sorun, hükümetin bu yardımı alma ümidini beslemiş olmasıdır. Mayıs 2001'de uygulanmaya başlanan IMF destekli ekonomik programın çok da şart olmadığı yolunda Aralık ayından beri sinyaller vermeye başlamıştır. Bu tutarlılık eksikliği faiz oranları anlamında pahalıya mal oldu. Bugün program yine rayında, 2003 bütçesi 4 ay boyunca kaybolanı yakalamaya çalışıyor. Ancak meyve vermeye başlayan bir planın uygulanmasını kesiklik olmadan devam ettirmek daha akıllıca olurdu. Enflasyon 2001'de yüzde 68 iken 2002'de yüzde 30'a indi. Sıkıntı içinde olan bir dünya ekonomisinde ihracat reel anlamda yüzde 15 oranında arttı, bu da ülkenin gücüne işaret etmektedir. Günlük hesap balansı, neredeyse dengede kaldı ve para yıl boyunca istikrarını korudu. Gelişmeye gelince, yine de yüzde 7.8'ye ulaştı." Kuzey Irak savaşı öncesi gelişmeler nedeniyle ABD'yi eleştiren Kemal Derviş, "Dost ve müttefikimiz olan Amerikalıların anlamadıkları şey, Türkiye'nin Kuveyt olmadığı. Birkaç eksikliği olsa da Türkiye, güçlü bir kamuoyuna ve özgürce hareket eden bir Meclis'e sahip demokratik bir ülkedir. Çünkü Türkler ülkelerinin savaşa girmesini istemiyorlar, özellikle de BM'nin meşruiyeti olmadan. Türk halkı İspanyollar, Fransızlar, Almanlar ya da İngilizlerle aynı duyguları paylaşıyorlar. Bu da zaten Türkiye'nin Avrupa'ya ne kadar yakın olduğunu gösteriyor" dedi. AK Parti hükümetinin kendisini tatmin etmediğini belirten Derviş, şu açıklamayı yaptı: "İlk 4 ay beni tatmin etmedi, mali piyasaları tatmin etmedi, kamuoyunu tatmin etmedi. Çok fazla tereddütler oldu, dış politika kararlarında olduğu gibi ekonomik işlerin yürütülmesinde de fazla git-gel oldu. Türkiye, şu anda tarihinin bir dönüm noktasında. Bu özellikle Avrupa Birliği ile ilişkilerimiz için geçerli. Avrupa'nın kendi içinde yaşadığı zorluklara rağmen biz de Avrupa süreci içindeki yerimizi almalıyız. AKP büyük bir şansa sahip: Kesin bir halk desteği ile 1990'li yıllar boyunca birbirini takip eden koalisyonların sakıncalarından kaçmasını sağlayan bir mutlak çoğunluğa sahip. Hükümetin bundan yararlanmasını bileceğini ümit ediyorum. Yeni bir parti için, büyük bir iktidar deneyimine sahip olmayan kişiler için 4 ay çok büyük bir süre değil. Umarım çabuk öğrenirler. Görevleri ağır. Ancak beklentiler o kadar çok ki yanılgıya hakları yok. Özellikle, gençlere mutlaka istihdam yaratmak gerekiyor. Güçlü bir mali politika izlemek gerekir ve özellikle yapısal reformlar konusunda atılımda bulunmak gerekir. Bir antibiyotik kürü tedavinin tam ortasında bırakılmamalı, tedavi tamamen iyileşene kadar sürdürülmelidir. Ancak iflas etmiş bir devletten bahsetmek abartılı olur. Türkiye 2001'de bulunduğu feci durumda değil." Türk siyasetinde ordunun rolünün abartıldığını ifade eden Derviş, "Irak kriziyle sivil iktidar ilgilendi, pek de iyi bir şekilde değil ama. Ordu ise biraz kenarda durdu" diye konuştu.