Kemal Çapraz benim müdürümdü!
Offf... Sabah sabah böyle bir acı haber... Yıkıldım.. Daha dün gece
onu andık, iyiliğini, saflığını, yürekli oluşunu, arkadaşlığını ve
hiç kimseye "hayır" diyemediğini...
Şakir Süter'den sonra, bir parçamı da Kemal Çapraz götürdü...
Allah'ım sen bizlere sabır ver, ona da rahmet eyle bu mübarek
günlerde..
1980'li yıllarda tanıdım Kemal'i.. Türkiye Gazetesi'nde müdürümdü.
O güler yüzüyle bizi yönlendiriyordu habere. Eksiklerimizi
kızmadan, kırmadan, dökmeden, yaralamadan, elini omuzumuza koyarak
anlatırdı.
Koptuk!
Her birimiz bir yana savrulduk sonra... İnternethaber'i duymuş
benim canım müdürüm, ne kadar büyük iş yaptığımı öve öve
bitiremiyormuş sağda solda. Ben de bunları duydum ve aradım:
-Sitede eksikliğini hissediyorum.
Ekmeğini taştan çıkarmaya çalışıyordu, zamanı kısıtlıydı.
Tereddütsüz "yazarım" dedi ama, bir endişesini de beraberinde
söyledi:
-Biliyorsun ben Milliyetçi yazılar yazarım. Senin sitene ekmek
teknene zararım olmasın.
Ah Kemal ah.. İki hafta önce Dolmabahçe Sarayı'nda "Nasıl gidiyor,
memnun musun yazılardan?" diye sorunca, "az yazıyorsun, daha fazla
yazmalısın" dediğimde söz verdi:
-Bundan böyle günlük yazacağım söz.
Sözünü tutamadı Kemal'im, canım müdürüm. Şerefsiz bir araç onu
altına aldı ve elimizden alıp götürdü.
Canım müdürüm, canım Kemal'im, dostum, arkadaşım, kardeşim... Seni
çok ama çok özleyeceğim. Allah senin acını bizlere tattırdı ya,
elbette sabır da verecektir.
Nur içinde yat kardeşim!