Kemal Bey!..Bu ne şiddet ne celal..
Kılıçdaroğlu'nun sanatçılara hala saldırması utanç vesilesi. Ahmet Kaya için 'Linç edildi' diyen zihniyet bu ülkenin sanatçılar için linç kültürünü dahada geliştirdi maşallah!..
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, hiç kusura bakmasın ama şaşkın şaşkın dolaşan ördek misali bir görüntü veriyor...
Ne yaptığını bilmiyor, ne söylediğini ne yazık ki artık kulağı duymuyor…
Ruh sağlığı bozulmuşçasına her geçen gün daha da hırçınlaşıyor!
Hakaretin birini bin para yapıyor maşallah!
Bu ara doların yükselişi bile Kemal beyin yükselen hakaretlerin önünde boyun eğiyor.
Peki neden?
Sanırım kendisinin Genel Başkanlık unvanının bitişi için geri sayım başladı.
Yani 2019 seçimlerinin sonuçlarını şimdiden görmüş!
Ama ne bekliyor!
Kırk yıllık kani olur mu yani!
Yenilen pehlivan güreşe doymaz ki!
2019 seçim sonuçlarının daha öncekilerden farklı olmayacağını cümle alem gibi Kemal Bey de görüyor ve iç dünyasında bunu şimdiden yaşıyor!
Ama korkunun ecele faydası yok ki!
Yapma Kemal Bey!
Gözünü böylesine Recep Tayyip Erdoğan düşmanlığı bürümesini artık anlayışla karşılamaya alıştık ama CHP gibi bir partinin genel başkanının Afrin zaferi için bölgeye giderek Mehmetçikleri ziyaret edip moral veren sanatçılara yönelik sarf ettiği hakaret vari sözler çok ama çok çirkin!
‘PES’ doğrusu!
Ne yapmışlar!
Mehmetçikle buluşmuşlar…
Mehmetçikle sohbet etmişler…
Mehmetçikle resimler çektirmişler…
Afrin üzerinden bir türkü söylemişler!
Dünyaya; sanatçısı, sporcusu, işadamı, siyasetçisi ile güvenlik güçlerinin yanında yer alarak ‘BİZ BİRİZ’ mesajı vermişler…
Siyaset mi yapmışlar!
Kemal Bey anlıyoruz senin asıl derdin sanatçılar değil Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın güçlü varlığının daha da artarak sürmesi. İşte bunun üzerinde yarattığı psikolojik tramvayı sanatçılara saldırarak atmaya çalışıyorsun!
Yapma Kemal Bey biraz aynaya bak!
Bu ülkenin sanatçılarının her biri partinin kurucusu Mustafa Kemal Atatürk’ün sanatçılara verdiği değer ve önem nedeniyle hep CHP’ye karşı sempati ile baktı…
Her biri Mustafa Kemal sevdalısı oldu…
Bak Kemal Bey!
Bu ülkede merhum sanatçı Ahmet Kaya’nın yaptığı açıklamalar nedeniyle linç edildiğini savunan bir partinin genel başkanı olarak şimdi Mehmetçikleri ziyaret edip moral veren bu ülkenin sanatçılarına yönelik kullandığın sözler, Kaya’ya yapıldığını söylediğin linçten daha da öte olmuştur…
O sanatçıları bu ülkede var olan sütü bozuklara resmen hedef gösterdin ki yarın bu sanatçılardan birinin başına bir şey gelse sorumlusunun senin olmaman mümkün mü?
Sanatçı üzerinden siyaset yapmak işine gelince…
Aynaya bakman gerek Kemal Bey!
Merhum sanatçının (Ahmet Kaya) şarkılarını siyasete alet ederek onun üzerinden kendi siyasi emellerin uğruna Recep Tayyip Erdoğan’a saldıran sendin!
19 Kasım 2013’te partinin grup toplantısında ne demiştin Ahmet Kaya’nın türküsünün üzerinden!..
“Ahmet Kaya bugün hayatta olsaydı Gezi eylemcilerinin yanında olurdu ve şimdi hapisteydi. Ahmet Kaya’nın bir türküsü var meşhur. Şöyle diyor türküsünde. ‘Haydi sen işine git, herkes kendi işine. Sokaklarında zulüm var Taksim’de. Düşemem zalimin Tayyib’in peşine’ diye seslenirdi Ahmet Kaya.”
Ölmüş bir sanatçının üzerinden ve şarkısı üzerinden siyaset yapmak yakışmış mıydı sana!
İşte bunları söyleyen adamın Cumhurbaşkanı Erdoğan ile birlikte Afrin zaferi için bölgeye gidip Mehmetçiklere moral verdi diye sanatçılara ‘Utanmaz güruh.Rezil adamlar ’ demesi kusura bakmasın hiç asıl utanmazlığın kendisidir…
Birde " Sözlerimin arkasındayım.Az bile söyledim" demiş..
Sürekli mağlup olduğu artık rüyalarına
girdiğine inandığım Recep Tayyip Erdoğan kompleksinden
kurtulamanın hıncını sanatçılardan alan bir lKemal Kılıçdaroğlu
gerçeği var..
Ah Kemal bey ah!..
Anladık "Yaylaları" beğenmemişsin..
Aklıma birden her zaman taktir ettiğim sanatçı Mustafa Yıldızdoğan geldi.
İyiki orada yoktu...
"Ölürüm Türkiyem" söyleseydi kim tutacaktı Kemal beyi!..
Ne diyordu Sevgili Mustafa Yıldızdoğan..
Baş koymuşum Türkiye’min yoluna…
Düzlüğüne yokuşuna ölürüm…
Asırlardır kır atımı suladım…
Irmağının akışına ölürüm Türkiye’m…
Sevdalıyım yangın yeri bu sinem…
Doksan yıldır çile çekmiş hep ninem…
Pınarlardan su doldurur Eminem…
Mavi boncuk takışına ölürüm Türkiye’m…
Düğünüm, derneğim, halayım, barım…
Toprağım, ekmeğim, namusum, arım…
Kilimlerde çizgi çizgi efkarım…
Heybelerin nakışına ölürüm Türkiye’m…
Hey hey hey hey heeeeyy…
***
Sevgili Kemal Kılıçdaroğlu belkide "Yaylaları " beğenmemiştir!..
"Ölürüm Türkiyem" varken "Yaylalar" mı olurmuş...
Sayın Genel Başkan...
Az bile hakaret ettiğini söylemek çok ama çok yakışıksız...
O sanatçılara böylesine hakaret etme hakkını sana kim verdi?
Çok istiyorsan sınıra gitmeyi...
Al yanına ünlü sanatçımız Zülfü Livaneli'yi sende git!..
"Yaylalar" ile değil "Yiğidim aslanım burda yatıyor"u dinleyip mutlu olursun belki!.
Yani: Tatlıses olmadıysa CHP'li yurtsever Livaneli gelsin!..
Mehmetçik yine mutlu olur!..
Ode yurdumun insanı!..
Bak Kemal bey!..
Ne bu şiddet bu celallin!..
Hala "Az bile söyledim" diye celalleniyorsun!..
Vatan için kalpleri atan askeri, polisi, sporcusu, sanatçısı, işadamı, işçisi, memuru, siyasetçisi ve esnafı ile bugün Türkiye koro halinde ‘Heybelerin nakışına ölürüz Türkiye’m.” şarkısını söylüyor…
İyi ki Uğur Işılak’ın ‘Dombra’sı yoktu…
Yoksa Anayasa Mahkemesine koşmuştu Kemal bey!..
İlahi Kemal bey!..
.