BIST 9.660
DOLAR 34,62
EURO 36,35
ALTIN 2.916,89
HABER /  GÜNCEL

Kekeç, sanal sapıkları garipsemedi

Hürriyet yazarı Özdemir İnce'nin dünkü köşesinde "İnternet haydutları"ndan yana yakınması, Yeni Şafak yazarı Ahmet Kekeç'in komiğine gitti.

Abone ol

Ahmet Kekeç, "İnternet haydutu." isimli yazısında Özdemir İnce'yi garipsedi. İnce'nin internet üzerinden ahlaksız sözler söyleyenlere kızgınlığı, Kekeç'i sadece güldürdü.

Ben o yollardan geçip kemale erdiğim (!) için, Özdemir İnce'nin "aslında kendine önem atfediyor" şeklinde de yorumlanabilecek şikayet yazısını gülümseyerek okudum.

Birileri, daha doğrusu bir okuyucusu İnce'ye mail yoluyla hakaret etmiş, "Özdemir dallaması", "Ulan dallama Özdemir İnce", "A geri zekalı" diyerek. O da çok sinirlenmiş, Adalet Bakanlığı'nı ve savcıları göreve çağırıyor...

Bir tarihte "kule-minare" tartışması yapmıştık, o da bana benzeri sözlerle hakaret etmişti (Bkz "Gösteri" dergisi), düşman (!) sayılırız. Fakat gün, Haşmet Babaoğlu'nun da zaman zaman altını "kalın kalem"le çizdiği gibi (hep de "kalın kalem"le çizer), "düşmanlık günü" değil. Hepimiz internet mağduruyuz. Hepimiz bir Özdemir İnce'yiz... Peh!

Eğer dinlerse, bazı naçiz tavsiyelerde bulunmak istiyorum.

İnternet ortamı denetimsizdir.

1 Nisan'a kadar ne Adalet Bakanlığı, ne savcılar bir şey yapabilir

Servis sağlayacılarına yazıp, küfürlü mail gönderenlerin engellenmesi cihetine gitmek de belki bir çözümdür, ama kesin ve köklü çözüm, bence, bu tür mailleri görmemek, duymamak, oralı olmamak...

Hani, amiral gemisinin kaptanı diyordu ya, "Buna ister kaşarlanma deyin, ister yaralarla yaşamayı öğrenme... Artık hiçbirinden etkilenmiyorum. Kendimi bir tür psikolojik korumaya aldım."

Ayıptır söylemesi, benim de böyle üç-beş sapığım var.

Biri, SSK'dan emekli olduğunu söyleyen düşük zekalı bir kemalist... Herif, ne yazsam basıyor küfrü. İçinde zeka kıvılcımı taşıyan ve belli bir düzeye işaret eden küfre amenna... Adam öyle sözcükler, öyle benzetmeler, öyle metaforlar kullanmalı ki, sen "E, pes valla" demelisin. Bizim SSK emeklisi hem cahil, hem salak, hem de (Ülkü Tamer'in ünlü dizesinde olduğu gibi) şişman herkesten...

Biri de, maillerinde gerçek adını ve açık adresini kullanıyordu.

Delikanlı çocuk!

Dört yıl boyunca düzenli periyodlarla küfür yolladı, ne yaparsa yapsın mahkemeye vermeyeceğimi öğrenince de, muhtemelen utandı, yazmaktan vazgeçti.

Daha bir sürü var...

Artık belli adreslere ve grup yazışmalarına "blokaj" uyguluyorum, gelen iletiler "doooğru" çöp kutusuna. Görmüyorum, okumuyorum, canım da sıkılmıyor. Mesela, SSK emeklisi manyak bu yazıyı okuduktan sonra mutlaka bir "küfürname" döşenecek, ama ben görmeyeceğim. Bu kez onun canı sıkılacak.

Özdemir İnce de böyle yapsın, potansiyel adreslere ve grup yazışmalarına blokaj uygulasın, o da rahat etsin, biz de rahat edelim.

Bir çift söz de, İnce'ye küfür maili gönderen arkadaşa.

Mesaj niyetine yolladığın çarpık çurpuk yazıyı okudum. Ne imla, ne noktalama, ne dilbilgisi... Ortada ciddi bir düzey sorunu var senin anlayacağın. Eskiler, "cehlin ol mertebesi sehl olmaz" derlermiş; ama sen, buna rağmen, kendini Özdemir İnce'nin muhatabı kabul edebiliyorsun.

Küfrettiğin adam, siyasî görüşlerine katılmasan da (ki, birçoğuna ben de katılmıyorum), bu ülkenin önde gelen sanatçı ve aydınlarından biri. Önemli bir şair, önemli bir deneme yazarı, hatta önemli bir eleştirmen. Çevirdiği kitaplarla da Türkçe'ye, Türk edebiyatına, Türk kültürüne katkıda bulunmuş bir adam.

Eğer "ahlak" sözcüğü senin vicdanında ufak bir kıpırtı uyandırıyorsa, derhal nedamet getirip özür dileme yoluna gidersin. Çünkü yaptığın, sadece Özdemir İnce'ye değil, aynı zamanda Türk diline, Türk kültürüne, Türk entelektüel hayatına haksızlık.

"Yok arkadaş, ben bildiğim yolda devam ederim" diyorsan, sen bilirsin! Özdemir bana benzemez, mutlaka "Mynet"ten adresini bulur, mutlaka mahkemeye verir. Paranı da çatır çatır alır...

YAZI:Ahmet KEKEÇ
YENİ ŞAFAK

kek