Cihangir merdivenlerinin gökkuşağı renklerine boyanmasına çok sert bir tepki gösteren Ahmet Kekeç "ben de Anıtkabir'i boyasam olur mu" dedi...
Abone olGAZETECİLER.COM
İstanbul Fındıklı'daki merdivenlerin gökkuşağı renklerine boyanmasıyla başlayan tartışmaya Star yazarı Ahmet Kekeç de dahil oldu. Merdivenlerin boyanmasına hayli bürokratça bir tepki gösteren Kekeç "hani bunun izni?" diye
Kekeç “Öyle, ‘Baktım çirkin duruyor, aldım elime fırçayı başladım boyamaya’ var mı hemşerim? Elinde fırça, sağa sola dalmak da ne oluyor? Fındıklı sakinlerine sordun mu? Cihangir esnafının ve ahalisinin görüşünü aldın mı? Kamuya ‘bildirim’de bulundun mu?” dediği yazısında "Ben de elime fırçayı alıp Anıtkabir merdivenlerini gökkuşağı renklerine boyasam olur mu?" diye sordu.
BELEDİYE BAŞKANI BİLE DAHA ÖZGÜRLÜKÇÜ KALDI!
Merdivenlerin Beyoğlu Belediyesi tarafından tekrar griye boyanmasına gelen tepkilere yanıt veren Belediye Başkanı A. Misbah Demircan, rekli merdiven uygulamasını bütün Beyoğlu'na taşırmak istediklerini açıklamış ve konuyu Beyoğlu halkına soracaklarını, kendisinin evet oyu vereceğini vurgulamıştı. Boyalı merdivenlere gösterdiği tepkiyle Demircan'ın bile gerisine düşen Kekeç sokak merdivenleri ile Anıtkabir'i eşitlemekten de geri durmadı. Kekeç'in merdiven öfkesi kendisini günün köşe yazarı değil günün bürokratı yaptı.
İşte Kekeç'in yazısındaki ilgili bölüm:
Bir şehre ne yapılacağı, öncelikle o şehirde yaşayanları, yani halkı ilgilendiriyorsa, halka sormadan sağı solu “gökkuşağı renklerine” boyamak da ne oluyor?
Konu Gezi Parkı olunca halka sorulacak; Cihangir olunca halka sorulmayacak…
Öyle mi?
Ben de elime fırçayı alıp Anıtkabir merdivenlerini gökkuşağı renklerine boyasam olur mu?
İstiklal Caddesi’ndeki kaldırımları çingene pembesine, Harbiye’yi patlıcan moruna, kutsal Atatürk Kültür Merkezi’ni fıstıkî yeşile, Hilton Oteli’nin önündeki alanı bordo maviye belesem…
Hoşuna gider mi?
Efendim?
Kamudan izin almam mı gerekiyor?
İyi de hemşerim, sen hangi kamudan izin aldın, hangi şehir sakinine sordun, hangi sanat disiplininden geçtin de, sağı solu uçuk maviye boyayıp bir de başımıza “peyzaj mimarı” kesiliyorsun?
Neyin iyi, neyin doğru, neyin güzel, neyin estetik olduğunu belirleme hakkını nerden alıyorsun?
Cihangirliliğinden mi?
Bağcılar’daki merdivenleri de boyasana…
Esenler ve Güngören’i de gökkuşağı renklerinden geçirsene…
Efendim?
Eylül sıcak mı geçecek? Haziran direnişi büyüyerek büyük bir “halk hareketine” mi dönüşecek? Her yandan pıtrak gibi sivil eylemler mi yükselecek? Duran adamların yerini, boyayan adamlar mı alacak?
Gezi devriminizi Perinçek’e kaptırdınız.
Dikkat edin, merdiven eyleminizi de çalmasın!
Yazının tamamı için