Bingöl'de yaşayan ve dedesinden kalan 3 bin metrekare alana sahip 63 yıllık bahçeli evde 100'e yakın kedi besleyen 60 yaşındaki Mustafa Çolakoğlu iş merkezlerinin arasında kalan evinin arsasını müteahhitlerin yüksek fiyat teklif etmesine rağmen satmıyor. Çolakoğlu, "Kedileri 20 yıldır besliyoruz. Arsamızın geriye dönük 20 yıllık parasal değerini hesaplıyorlar ama bize bu mutluluk yetiyor" diyor.
Abone olBingöl'de yaşayan emekli inşaat mühendisi Mustafa Çolakoğlu, kentin en işlek noktasında iş merkezlerinin ortasında bulunan bahçeli müstakil evini, teklif edilen yüksek meblağlara rağmen satmayıp kedilere tahsis etti.
Çolakoğlu, ablasıyla yaşadığı Yenişehir Mahallesi'nde dedesinden kalan 3 bin metrekare alana sahip 63 yıllık bahçeli evde dedesi ve annesinin emaneti olarak gördüğü 100'e yakın kediye de bakıyor.
ARSAYI SATMAYI DÜŞÜNMÜYOR
Kentin en işlek noktalarından olan Kültür Caddesi'nde iş merkezlerinin arasında kalan tek katlı evde sokakta bulduğu sahipsiz kedilerle bir arada yaşam süren Çolakoğlu teklif edilen yüksek meblağlara rağmen bahçeli evini satmayı düşünmüyor.Özenle baktığı kedilere duyduğu sevgiyi hiçbir şeye değişmeyen Çolakoğlu, arkadaşı ve meslektaşı emekli ziraat mühendisi Cuma Karaaslan gibi bazı hayvanseverlerin de desteğiyle kedilerin tüm ihtiyaçlarını karşılıyor.
Rahmetli dedemde kedi beslerdi
Mustafa Çolakoğlu, kedileri çok sevdiğini ve hepsini ismiyle çağırdığını söyledi.Evinin bahçesine kedi bırakıp gidenlerin olduğunu anlatan Çolakoğlu bu nedenle sayının günden güne artarak 100'e yaklaştığını belirtti.
Çolakoğlu, "Kedileri 20 yıldır besliyoruz. Evimiz şehre yakın olduğu için pandemi döneminde de ev kedilerini bahçemize bıraktılar. Bir kısmını kısırlaştırdık. Rahmetli dedem de annem de kedi beslerdi. Evimizin büyük bir kısmını onlara ayırdık. Arsamızın geriye dönük 20 yıllık parasal değerini hesaplıyorlar ama burayı betonlaştırmayacağız. Bize bu mutluluk yetiyor, hiçbir maddi karşılık bize bunu veremez" dedi.
Şehrin merkezinde adeta köy hayatı yaşadıklarını belirten Çolakoğlu kedilerle aile gibi olduklarını ifade etti. Elimizden gelene kadar besleyeceğiz onları. Bu aileden kalan bir sevgi olduğu için onları terk edemiyoruz. Yemek yerken, dışarıda oturduğum zaman yanıma geliyorlar. Hepsinin isimleri var. Çağırdığımız zaman geliyorlar. Seviyoruz onları."Cuma Karaaslan da bahçeli evin bulunduğu yerin kentin en değerli parsellerinden olduğunu belirtti.
Tarif edilemez güzellik
Kedilerin bu eve ve bahçeye alıştığını dile getiren Karaaslan, "Burası tarif edilemez bir güzelliğe sahip. Arkadaşım kovmak yerine onları beslemeyi tercih etti. Yıkılıp yeniden yapılsa milyonlarca lira gelirleri olacak ama böyle bir şeye tenezzül etmedi. Kedileri seviyoruz, onlarla terapi oluyoruz. Onlara mama, süt, salam alıyoruz. Sokaktaki hayvanı besleyip geçiyorum ama burada bir sahiplenme var" diye konuştu.