BIST 9.636
DOLAR 34,65
EURO 36,34
ALTIN 2.928,40
HABER /  GÜNCEL

Kedi büyüklüğünde fareler bastı

Fareler öyle böyle artmadı. Nedeni de yılanların yok olması... Her delikten bir fare çıkar oldu. Mahalleli nöbete çıktı.

Abone ol

Edirne'nin Karaağaç Mahallesi'nde son günlerde fare sayısındaki artış mahalle halkının uykularını kaçırıyor.

Edirne Belediyesi Veteriner hekimi Mehmet Rodoplu,  vatandaşların şikayeti üzerine Karaağaç Mahallesi'ne bağlı Göl Mahalle denilen kesimde fare ve sıçan sayısında artış tespit ettiklerini söyledi.

İLAÇLAMA DA ÇARE OLMADI

Bölgede yaşayan halka zarar vermemesi için fare ve sıçanlara karşı belediye olarak bir haftadır ilaçlama çalışması yaptıklarını ifade eden Rodoplu, bu çalışmanın sonuçlarının yaklaşık bir ay içerisinde alınacağını belirtti.

YILANLAR YOK OLDU FARE TÜREDİ

Fare ve sıçanların artışının doğal dengenin bozulmasına neden olabileceğini ifade eden Rodoplu, şöyle devam etti:

''Bu artış doğal dengenin bozulmasından, yılanların yok olmasından kaynaklanıyor. Bölgede yılanların neden yok olduğunun araştırılması gerekir. Yaklaşık bin kişinin yaşadığı Göl Mahalle kesiminde fare ve sıçanların görülebileceği yerlerde ilaçlamalarımız devam ediyor. Günlük olarak zehirli yem bırakılan bölgeler kontrol ediliyor.

KEDİ BÜYÜKLÜĞÜNDE FARELER

Bunun dışında, vatandaşların talebi üzerine de zehirli yem veriyoruz. Vatandaşta evinin çeşitli bölgelerine bu yemleri koyuyor. Bu yemleri yiyen fare ise kısa bir süre sonra ölüyor. Ölü bulunan fareler ve sıçanların ise toprağa gömülmesi gerekiyor.''

Mahalle sakinleri ''kedi gibi'' diye tarif ettikleri fareler için Edirne Belediyesi'nin yaptığı ilaçlama mücadelesinin çok etkisinin olmadığını öne sürdü.

HALK NÖBETTE

Mahalle sakinlerinden Serpil Örs, son günlerde artan farelerden dolayı geceleri uyku uyuyamadıklarını ve farelerin kendilerine zarar vermemesi için sabaha kadar nöbet tuttuklarını söyledi.

Bütün işlerini bırakıp farelerle mücadele etmeye başladıklarını anlatan, Serpil Örs, ''Bütün evlere giriyorlar. Gece evime giren fare ayağımı kemirmeye başladı. Yetkililer buraya gelip ilaçlasınlar, biz bir insanız. Farelerden korkmuyoruz ama çocuklarımızın sağlığını düşünüyoruz'' dedi.

12 yaşındaki Zümrüt Aldırmaz da çok korktuğu farelerin kedi büyüklüğünde olduğunu, deliklere ilaç koymalarına rağmen yine de ölmediklerini belirtti.

Sinem Tertili ise farelerin tüm mahalleliyi tedirgin ettiğini bildirdi.

Karaağaç Mahallesi Muhtarı Ağah Korkan da belediye veteriner müdürlüğünün mahallede ilaçlama yaptığını söyledi. Korkan, farelerin pisliğe geldiğini, bu nedenle vatandaşların evlerini ve çevresini temiz tutması gerektiğini kaydetti.

BİR FARE 50 YAVRU YAPIYOR

Trakya Üniversitesi Tıp Fakültesi Halk Sağlığı Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Doç. Dr. Galip Ekuklu, bir farenin yılda ortalama 50 yavru doğurduğunu söyledi.

Farelerin 200'e yakın hastalık mikrobu taşıdığını ifade eden Ekuklu, şöyle devam etti:

''Fareler evleri istila ederek, yiyecekleri yiyerek, ürün ve eşyalara zarar verebilir, hastalık bulaştırabilirler. Fareler, 200 kadar hastalık etkeni taşırlar. Farelerin insanlarda neden oldukları hastalıklara zoonoz denir.

Bulaşma, ya farelerin yedikleri besinler üzerindeki bıraktıkları salyalar, dışkılar ya da doğrudan ısırmasıyla olur.

Farelerden insanlara veba, tifüs, verem, humma, kuduz, salmonella, listeriosis, parazit hastalıkları, grip gibi pek çok tehlikeli ve bulaşıcı hastalık bulaşabilir.''