Silivri'deki İstanbul 15. Ağır Ceza Mahkemesi'nde devam eden KCK basın davasında mahkeme sanıklardan Dicle Haber Ajansı Mardin muhabiri Nilgün Yıldız'ın tahliye edilmesine karar verdi.
Abone olSilivri'deki İstanbul 15. Ağır Ceza Mahkemesi'nde devam eden KCK basın davasında mahkeme sanıklardan Dicle Haber Ajansı Mardin muhabiri Nilgün Yıldız'ın tahliye edilmesine karar verdi.
Duruşma 13-17 Ocak tarihlerine ertelendi.
20'si tutuklu 46 medya çalışanı ve gazetecinin "KCK adlı yasadışı örgütlenmenin basın kolunu oluşturmak" suçlamasıyla yargılandığı davanın son duruşması bir haftadır devam ediyordu.
BDP eş genel başkanı Selahattin Demirtaş'ın da bir süre izlediği bugünkü duruşmada avukatlar tek tek tutuklu sanıklarla ilgili tahliye taleplerini bir kez daha müvekkillerine dair suçlamaları birer birer ele alıp sorgulayarak tekrarladılar.
Avukatların çoğu müvekkilleri hakkında hazırlanan iddianamede yer verilen delillerin önemli bir kısmının sanıkların gazetecilik faaliyetleriyle ilgili olduğunu vurguladı.
Doğum günü CD'si
600 küsur sayfalık iddianamedeki "yasadışı gizli örgüt üyesi ya da yöneticisi olmak" suçlamaları, telefon dinlemeleri, gizli tanıkların ifadeleri, bulunduğu söylenen bazı belgeler ve CD'lere ve sanıkların gizli toplantılara katılmak üzere yaptıkları öne sürülen yurt dışı seyahatleriyle ilgili bilgilere dayanıyor.
Avukatlar belge ve CD'leri ele alırken, sanıklardan Kenan Kırkaya'nın kızı Hevi Jiyan'ın doğum günü görüntülerini içeren bir CD'nin bile dosyada delil olarak bulunduğu örneğini de verdiler.
Savunma avukatları, müvekkillerinin aynı ya da kardeş medya kuruluşları çalışanları ve yöneticileri, habere konu kişiler, uzmanlar, politikacılar ile yaptıkları görüşmelerin, yazdıkları haberlerin hatta yasal olmasına rağmen bu medya kuruluşlarında çalışıyor olmalarının bile suç delili olarak ele alındığından şikayet ettiler.
Gizli tanıklar
Savunma suçlamalara önemli dayanak olarak sunulan gizli tanıkların birbirleri ve delil diye sunulan diğer belgelerle çelişen ifadelerine dikkat çekerek, bu kişilerin güvenilir bilgi sahibi kişiler olduğuna dair ciddi kuşkular bulunduğunu da söylediler.
Avukatlardan Ramazan Tuncer delilleri sorguladıktan sonra, "şüpheden sanık yararlanır" ya da "delilsiz suç olmaz" gibi bazı temel hukuk ilkelerinin çiğnendiğini söyledi ve sözlerini şöyle sürdürdü:
"Bir gazeteciden ne bekleniyor. Arkadaşlarıyla görüşmeyecek, habere gitmeyecek, sendikacıları aramayacak, kendisini bir yere mi kapatacaktır?"
En ağır tutuklama süreci
Avukatlar iki yıldır tutuklu bulunan sanıkların daha yargılanmadan cezalandırıldığını da dile getirdiler.
Sanıkların önemli bir kısmının çalışanı olduğu Özgür Gündem gazetesinin eş genel yayın yönetmeni ve aynı zamanda sanık avukatı Eren Keskin, "12 Eylül'de çok ağır işkence süreçleri vardı ama tutuklama yönünden en ağır süreç bu süreç olmuştur diye düşünüyorum" dedi.
Avukat Keskin, "Dün hükümet adına konuşan bir kişi 'Biz mahkemelerin direncinin kırılmasını bekliyoruz' dedi. Türkiye'yi yönetenler, yasaları yapanlar, mahkemelerin direncinden söz ediyorsa bu ciddi bir durumdur" dedi.
Son konuşmayı yapan avukat Sinan Zincir ise mahkeme heyetiyle avukatlar arasındaki gerginliğe değinerek, "Her beyanımızdan sonra suç duyurusunda bulunmayın. Demirden korksak trene binmezdik" diye konuştu.
Zincir, konuşmasını Ahmet Arif'ten dizelerle kapadı: "Ne alnımızda bir ayıp/ Ne koltuk altında saklı haçımız/ Biz bu halkı çok sevdik/ Ve bu ülkeyi/ İşte bağışlanmaz/ Korkunç suçumuz."
Mahkeme heyeti ara karar için çekilmeden önce mütalaası sorulan savcılık makamı, tutuklu bütün sanıkların tutukluluk hallerinin devamını istedi. Ayrıca sanıklardan Sultan Güneş Ünsal hakkında mahkemeye hakaret ettiği gerekçesiyle suç duyurusunda bulunulmasını da talep etti.
Gazeteciyi tutuklayan...
Basın davasını izlemeye gelenler arasında BDP eş genel başkanı Selahattin Demirtaş da vardı. Demirtaş öğle arası verildiğinde bir basın açıklaması yaparak, mahkemelerden adil yargılama beklenemeyeceğini, önceden verilmiş siyasi kararların hayata geçirildiğini söyledi.
Demirtaş, hükümet mensuplarının ısrarla Türkiye'de hiç kimsenin gazetecilik faaliyetlerinden dolayı tutuklu olmadığını söylediklerini hatırlattıktan sonra, dünyanın hiç bir yerinde kimsenin kimseyi gazetecilik yaptı diye tutukladık demeyeceğini söyledi ve "Gazeteciyi tutuklamak isteyen kılıfını hazırlar" diye konuştu.