BIST 9.673
DOLAR 35,16
EURO 36,58
ALTIN 2.959,13
HABER /  GÜNCEL

Kazayla ilgili skandal belge

Kazadan 52 saat sonra Yazıcıoğlu bulundu. 'Nokta tespiti yapılamıyor' dendi. Ama bu belge herkesi, her şeyi yalanlıyor. İşte o belge;

Abone ol

Helikopter kazası aramalarında skandal gelişme. Devletin resmi kurumunun basın bülteni her şeyi açıklıyor. Bilgi Teknolojileri İletişim Kurumu'nun belgesinde enkazın nokta tespitinin kazadan sonra  bir saat içinde yapıldığı ve bunun yetkili mercilere iletildiği belirtiliyor.

ENKAZIN NOKTA TESPİTİ YAPILMIŞ AMA

Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu kazadan yaklaşık bir saat sonra ilgili birimlere enkazın nokta tespitini rapor etmiş.
Buna rağmen enkaz farklı noktalarda arandı. Helikopterin düştüğü alanın çok geniş olduğu ve nokta tespiti yapılamadığı söylendi. Oysa üzerinde basın bülteni yazan ancak basınla ve kamuoyuyla paylaşılmayan bir bilgi notu gerçeklerin hiç de öyle olmadığını gösterdi.

İŞTE  O SKANDAL BELGE

[PAGE]

Belgede şöyle yazıyor: Helikopterin bulunduğu bildirilen yer kaza meydana geldikten sonra 25.03.2009 tarihinde saat 16.25'de kurumumuzca yapılan yer tespiti sonucunda ilgili mercilere bildirilen yer bilgisi ile bire bir örtüşmektedir.



ATV Haber'in ele geçirdiği bu belge TC Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu'na ait. Kamuoyuyla paylaşılmayan ve o karmaşa içinde gözden kaçırılan bir bülten. Helikopter saat 15.30 sularında düşüyor. 

İşte bu sırada TC Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu cep telefonu sinyalleriyle nokta
yer tespiti yapmaya çalışıyor. Bu çalışmalar kazanın ilk dakikalarında sonuç veriyor. 3 farklı GSM operatöründen alınan sinyallerle belirlenen koordinatlar 16.25'ten itibaren ilgili birimlere gönderiliyor.

[PAGE]

Sinyal istasyonundan alınan baz istasyonu ise Çardak tepesindeki Tüllüce tepesinde bulunan baz istasyonu. Enkazın bulunduğu yerle iletişim kurumunun 16.25'te verdiği koordinatlar örtüşüyor. Kurumun verdiği yazılı belgede "Helikopterin bulunduğu bildiriler yer kaza meydana geldikten sonra 25.03.2009 tarihinde saat 16.25'te kurumumuzca yapılan yer tespiti sonucunda ilgili mercilere bildirilen yer tespitiyle örtüşmektedir" ifadesi yer alıyor.

Peki ülkenin resmi kurumu bu bilgi notunu ilgili birimlere iletilmiş. Başbakanlık Kriz Merkezi'ne, Jandarma Genel Komutanlığı'na ve Emniyet Genel Müdürlüğü'ne koordinatlar bildirilmiş. Resmi kurumlar başka bir resmi kurumdan gelen ciddi uyarıyı dikkate almadı mı? Aramalar neden bu bölgede yapılmadı? Yetkili kurumların ve aramaları yapan kurumun bir açıklama yapması gerekiyor. İsmail Güneş o saatlerde yaşıyordu. Eğer bu bilgi doğrultusunda hareket edilseydi Güneş kurtulabilir miydi?