BIST 9.390
DOLAR 34,43
EURO 36,26
ALTIN 2.835,26
HABER /  DÜNYA

Kazaklar planlı olarak saldırdı

Kazakistan'da saldırıya uğrayan Türk işçilerinden çarpıcı açıklamalar devam ediyor

Abone ol

Kazakistan'da saldırıya uğrayan Türk işçilerinden ENKA Şirketi çalışanlarından Elektrik Teknikeri Mehmet Aslan (43), ''Bu kavga değil, önceden planlanmış, düzenlenmiş bir olay'' dedi.

Kazakistan'da saldırıya uğrayan Türkler arasında bulunan Elektrik Teknisyeni Mehmet Aslan, İstanbul'da gördüğü tedavinin ardından, Sakarya'nın Sapanca ilçesindeki evine döndü.

Aslan, AA muhabirine, 2 aydır Kazakistan'da çalıştığını belirterek, Kazak işçilerinin böyle bir saldırıyı yapacak cesaretleri olmadığını savundu. İş kaybetme korkusundan dolayı Kazak işçilerinin iş yerinde herhangi bir olumsuz hareket yapmaya çekindiklerini ifade eden Aslan, şöyle dedi: ''Amerikan şirketine ait bir işti. Bu tip şeylere müsamaha göstermiyorlardı. Kapının dışına koyuyorlardı. Birbirini tanımayan bu kadar insanın organize olması, bir araya gelmesi mümkün değil. Bu kendilerinin karar verdiği bir olay değil. Hemfikir olmaları mümkün değil. Bu kavga değil, önceden planlanmış, düzenlenmiş bir olay. Çalışma alanımız genişti. Her yerde saldırılar aynı anda başlamış. Organize bir biçimde iş sahasının her alanında başlamış.''

Kavganın Kazakistan Büyükelçisinin anlattığı gibi, yemekhanede kuyruk sırasında çıkmadığını iddia eden Aslan şunları kaydetti: ''Öyle olsa orada çıkar ve biter. Arkadaşlar yemekhaneye girdiklerinde böyle bir kavganın çıkacağını hissetmişler. Yemek sırasında 1 Türk 3 Kazak. Bir Türk sıraya girdiği zaman arkasından 3 kazak sıraya girmiş. Orada ön hazırlık yapmışlar. Bu kavga değil, önceden planlanmış, düzenlenmiş bir olay. Yemekhanede duvara bir taş geliyor ve bir anda bütün Kazaklar saldırıya başlıyorlar. Akşam kampa döndüğümüzde günlerce tedirginlik içinde bekledik. Polis istedik. Sadece 1 polis gönderdiler.''

-''SALDIRILARDA 8 DİŞİM KIRILDI''-

Şirketin iftar nedeniyle paket dağıttığını belirten Mehmet Aslan, onu almak için ofise doğru gittiğini bu sırada meydanda bir arkadaşını kan içinde gördüğünü söyledi. Arkadaşını konteynere taşıdığını ifade eden Aslan olay gününü şöyle anlattı: ''Arkadaşım, 'hiçbir şey yokken bize vurmaya başladılar' dedi. Onu bıraktım, ben döndüm. Tekrar yola çıktım. Meydanda birisini daha gördüm, yine yaralı onu aldım, kliniğe götürdüm. Meydan dediğim yer onların saldırdığı yer. Arkadaşı kliniğe götürdükten sonra baktım ki karşı tarafta büyük bir grup bekliyor. 1-2 Türk ile karşılaştıklarında koşuyor saldırıyorlar. Tekrar geri çekiliyorlar. Bu arada konteynere bıraktığım yaralı arkadaşın fenalaştığını söylediler. Telsizlerle konteynerde bulunan arkadaşlarla görüşüyorduk. Ben tekrar gittim onu aldım kliniğe getirdim. Çünkü kan kaybından tansiyonu düşmüş. Grubu meydanda görünce cesaret edemedik. Çünkü karşıda çok kalabalık bir grup var. Öğlen paydosu olduğu için biz Türkler çok dağınıktık. Arkadaşlar konteynerde kaldılar. Arkadaşları nasıl çıkartırız oradan diye düşündük. Konteynerin arkasına doğru yürüdüm. Bir grup tekrar saldırdı. Biz ofise girdik. Ofisin içine daldılar. Arka kapıdan çıktık. Düşünce bu grup yerde tekmelemeye başladılar. Olaylardan 8 dişim kırıldı. her yerim ezildi. Şu anda özellikle düşmeden, tekmelerden dolayı sol göğsümde ezikler var. Bazı arkadaşlara küreklerler vurdular. Böyle bir saldırıda ölmediğime şükrediyorum.''

-AYNI İNSANLARLA ÇALIŞAMAYIZ''

Kazakistan'da ne kadar güvenlik sağlanırsa sağlansın, tekrar dönmeyi düşünmediğini kaydeden Aslan, sözlerine şöyle devam etti: ''Bize saldıranlar, bizimle çalışan işçilerdi. Aynı insanların orada çalıştığını bildiğiniz sürece psikolojik olarak tekrar çalışmanız mümkün değil. Böyle bir ortamda verimli çalışmamız mümkün değil. Daha önce Moskova ve Irak'ta çalıştım. Böyle bir saldırıyla ilk defa karşılaşıyorum. Devletler arası bürokrasi gerektiren bir konu. Bunun araştırılmasını, üstünün kapatılmamasını istiyoruz. Sadece bizim çalıştığımız yerde değil, Kazakistan'ın birçok bölgesinde çalışan Türkler var. Bizim yer dışında da benzer olaylar başlamış. Bizden sonra gelen kafilenin kasabadan geçerken otobüsleri taşlandı. Halka da sıçradı bu olaylar. Türklere iyi gözle bakmıyorlar. Basit bir olay değil. Türkler az sayıda, kritik işlerin belli noktalarında çalışıyorlar. Kazaklar, Türkler bizden daha fazla alıyorlar diyorlar öyle bir şey de yok. Ülke şartlarında iyi para alıyorlar. Fabrikalar daha az ücret verdiği için bizim şirketi tercih ediyorlar. Türklerden daha fazla Filipinliler Hintliler var. Onlara karşı yapılan hiçbir saldırı yok. Bu tamamen Türklere yapılan bir saldırı.''