BIST 8.885
DOLAR 34,31
EURO 37,19
ALTIN 3.018,55
HABER /  GÜNCEL

Kayserililer CINE-5'i almakta kararlı

Bir grup Kayserili işadamı, Cine5 konusunda ciddi adımlar atmaya hazırlanırken, grubun sözcülüğünü yapan Nuri Sarıdanişmend, kanalla ilgili projelerini anlattı.

Abone ol

Kayserililer.org sitesi konuyla ilgili grup sözcüsü ile bir röportaj yaptı... İşte ilginç detaylar... "CINE-5 PARAYLA SATILIYORSA ALIRIZ!" Geçtiğimiz günlerde bir Kayserili işadamı grubunun TMSF'nin elindeki CINE-5'e talip olduğu yönünde haberler yayınlandı. Bunun üzerine bütün Kayserililer, bu grubun kim olduğunu, kanalı niçin almak istediğini ve hedeflerinin neler olduğunu merak ettiler. Biz de açıklamaları yapan grup sözcüsü Nuri Sarıdanişmend'i bulup konuşmak istedik. Sarıdanişmend bizi kırmayıp sorularımızı cevapladı. H.S.: Öncelikle böyle bir grup ne zaman ve nasıl oluştu? Kimler var? Hedefleriniz neler? N.S. Baştan şunu belirtmekte fayda var. Daha önce yayınlanan haber bizim irademiz dışında ve ikinci dereceden kaynaklardan alınan bilgilerle yapıldığı için bir takım yanlış anlaşılmalar oldu. Biz somut adımlar atmadan böyle bir açıklama yapmak niyetinde değildik. Ancak kamuoyu bu şekilde duyunca sizin talebiniz üzerine biz de açıklama yapma ihtiyacı hissettik. Şunu da tekrar hatırlatayım. Ben grubun sözcüsüyüm. Bu açıklamaları şahsım adına değil grup adına yapıyorum. Birincisi bu grup nedir. Türkiye'de özel sektörün tarihine bakarsanız Kayserililerin ortaklaşa yaptığı birçok başarılı iş görürsünüz. Kayserili derken biz bölgesel bir ayrımcılık, dar bölge milliyetçiliği yapmak niyetinde değiliz. Sadece bir başarı kültürünü benimsemiş, belli etik değerlerle hareket eden insanları kastediyoruz. Zaten aramızda Kayserili olmayan arkadaşlarımız da çok sayıda var. Bu başarı örneklerinden biri ve en eskisi AKBANK mesela. Adana'da ticaretle uğraşan Kayserililer biraraya gelip Adana'daki Kayserililer bankasını kurmuşlar. Sonra adı AKBANK olmuş. Bugün finans sektörünün en sağlam bankalarından biri. Belki de ilki. TEŞEBBÜS GÜCÜ VE ORTAKLIK KÜLTÜRÜ O dönemde bu kurumları oluşturan büyüklerimizi saygıyla anıyoruz. Hepsi gerçekten büyük kahramanlar. Onlar sayesinde bugün binlerce insan ekmek yiyor. Ülkemizin ekonomisi ayakta duruyor. Bir başka örnek Birlik Mensucat. Bugün Soley de dahil birçok markayı bünyesinde bulunduran dünya çapında bir tekstil kuruluşu. Bunun yüzlerce örneği var. Bu kurumlara bakarsanız temelinde iki unsur vardır. Birincisi teşebbüs gücü. İkincisi ortaklık kültürü. Ortaklık kültürü çok önemli. Düşünün ondan fazla insan biraraya gelip paralarını birleştiriyorlar. Bu insanların biraraya getirdikleri para da kendileri için ciddi rakamlar. Çoğunluğu orta ölçekli esnaf bunların. Bu kadar insanın birbirine güvenmesi ve bu ortaklığın sağlıklı olarak yürümesi ciddi bir iş. Ama bunu başarmışlar. Önceliği kendi menfaatlerine değil kurumlaşmaya vermişler. Kurumları yaşatmak için çalışmışlar. BİRBİRİNE GÜVENEN İNSANLAR Bizim arkadaşlarımız birbirine güvenen insanlar. Biz çok parası olanlarla, iyi iş bitirenlerle değil doğru değerlere sahip olanlarla birlikte yola çıktık. Büyüklerimizin geçmişteki başarı modellerini inceledik. Zaten hepimiz çeşitli sektörlerde faaliyet gösteren firmalara sahibiz. Birlikte neler yapabileceğimizi uzun süredir değerlendiriyoruz. Aramızda çok tecrübeli büyüklerimiz de var. Genç, dinamik iyi eğitimli arkadaşlarımız da var. Hedefimiz bu başarı geleneğini devam ettirecek işler yapmak. Hem kazanmak, hem de ülkemize, bölgemize, insanımıza kazandırmak. Kararlarımız netleşip somut adım atıncaya kadar gruptaki arkadaşlar isimlerinin açıklanmamasını istediler. Onun dışında herşeyi gayet şeffaf bir şekilde ortaya koyduk zaten. Şunu da belirteyim ki bizim arkadaşlarımızın her biri bu kanalı almak için ortaya koyacağı paranın hesabını kuruşu kuruşuna verir. H.S.: Televizyon satın almak nereden aklınıza geldi? MEDYAYI UZUN SÜREDİR İNCELİYORUZ N.S. : Medyayı uzun süredir inceliyoruz. Sadece Türkiye'de değil dünyada bu sektörün nasıl işlediğini anlamaya çalışıyoruz. Önce Türkiye'deki yapıyı inceledik. Sonra Dünya'ya bakarken bizde birçok şeyin yanlış ve eksik yapıldığını gördük. Birçok boş alan var sektörde. Türkiye'deki medya sektörünün en büyük yanlışlarından biri de maliyetler. Hesapsız, kitapsız yapılan işlerden dolayı da birçok kurum doğmadan ölüyor. Halen devam eden yanlışlar da var. Medya sektörünün tecrübeli patronları bile kurumlarına ve yaptıkları işe tam hakim değil. Biz boyumuzdan büyük işlere girmeyeceğiz. Üzerinde çalıştığımız bir model var. Ticari bir iş yapmak istiyoruz. Siyaset-medya oyununa girmek değil hedefimiz. Bizim yapacağımız işin siyasetle falan ilgisi yok zaten. Tamamen ticari. H.S: Niçin CINE-5? N.S. : Biz CINE-5'i CINE-5 olduğu için seçmedik. Bize ulusal bir frekans gerekli. Bu frekansa ve ulusal erişim imkanlarına sahip ve devletin satmak istediği 2 kanal var. Birisi Star diğeri CINE-5. Star büyük bir şirket, büyük yatırımı var. Ayrıca hukuki sıkıntılar doğurabilir ileride. CINE-5 bizim hedeflerimize daha uygun. H.S.: Büyük medya gruplarıyla ringe çıkmaya hazır mısınız? N.S. : Daha önce söylediğim gibi biz işin siyasi tarafına bakmıyoruz. Başka bir gerçek de gözümüzde büyüttüğümüz medya kuruluşlarının gerçekte ne kadar büyük olduğu. Biz iş yapmak istiyoruz. Eğer bu kanal, bu frekans parayla satılıyorsa ve işimize gelirse alırız. Gördüğümüz kadarıyla hükümet de bu konularda hassas. Bu tür satışlar şeffaf yöntemlerle yapılıyor. Şunu tekrar belirteyim ki biz üreterek, çalışarak kazanılmış parayla iş yapacağız. Bunun için bizim paramız çok kıymetli. Değerinden 1 lira fazla vermeyeceğimiz gibi değerinden 1 lira aşağı satılmasına veya borcunu ödemeyecek birine verilmesine de razı gelmeyiz. H.S: Diğer medya gruplarıyla bu konuda bir görüşmeniz oldu mu, herhangi bir ortaklık birlikte hareket etme durumu var mı? N.S. : Bizi arayanlar oldu. Biz de bir kısmıyla konuştuk. Ancak ortaya somut birşeyler çıkınca bunlar konuşulur. Şimdi herkes kendi pozisyonunu oluşturuyor. Şu an bir ortaklık yoksa da aldıktan sonra ortaklık yapmamızı gerektirecek şartlar var. Medya sektöründe doğru iş yapabilmek için büyük gruplarla paralel hareket etmek gerekebilir. Sektörün birçok unsuru birbiriyle içiçe. İçerik üretim sürecinde başlıca 2-3 kurum var zaten. Pazarlama işinde de birlikte hareket etmek gerekebilir. H.S. : En çok konuşulan konulardan biri de Playboy tv. CINE 5'in içeriğinde ne gibi bir değişikliğe gideceksiniz? N.S.:Evet herkes bunu soruyor. Biz frekansı alıyoruz. İçeriği nasıl değiştireceğimiz tamamen elimizde olan birşey. Bizim projemizde erotik yayın yok. Daha doğrusu şifreli yayın konseptinden tamamen çıkmayı düşünüyoruz. Televizyonculuk popüler bir iş. Birşey yaparken seyrettirmek için yapmak zorundasınız. Kendi zevkinize göre değil toplumun zevklerine göre bir düzenleme yapmayı gerektiriyor yayıncılık. Bununla birlikte, sosyal sorumluluklarınızı yerine getirmeniz, kalitenizi de korumanız lazım. Televizyonu satın alırken 5 ayrı şeyi alıyorsunuz. Birincisi o televizyonun isim hakkı yani marka, bilinirlik değeri. İkincisi lisansı. Lisansın kıymeti kapsama alanıyla ilgili. Üçüncüsü çalışanları. Çalışanların oluşturduğu takımın değeri. Dördüncüsü arşivi yani yayınlama hakkı olan filmler, diziler. Beşincisi de teknik altyapısı. Bu altyapı da üçe ayrılıyor. Prodüksiyon altyapısı, yayın altyapısı ve dağıtım altyapısı. CINE-5'in prodüksiyon altyapısı yok denecek kadar az. Yayın altyapısı da bizim hedeflediğimiz işi yapabilecek boyutta değil. Dağıtım altyapısı idare eder ama bazı vericiler başka şirketler üzerine. Yani köklü yatırımlar gerektiriyor aslında. Buradan gelmek istediğim nokta şu. Biz kanalı alıp olduğu gibi devam ettirmek mecburiyetinde değiliz. Kanalın bizim için avantajlı yanı hantal bir yapısının olmaması. Doğru bir yapılanmayla istedğimiz şekle çevrilebilecek kabiliyette olması. Bu kanalda 7 gün 24 saat, sanat yayını da yapabilirsiniz. Ama ne kadar seyredilir? Bu seyirci kitlesinin size sağlayacağı reklam bu işi çevirmenize yeter mi? Bunları düşünmeniz gerekir bu işi yaparken. Biz hedef kitlemizin beğenerek seyredeceği kaliteli bir yayıncılık yapmak istiyoruz. H.S. : Medya sektöründe bugüne kadar birlikte hareket ettiğiniz ileride aranıza katılacak isimler var mı? N.S.: Medyada araştırmalarımız sırasında bize yardımcı olan çok değerli isimler var. Ancak bizim iş yapma şeklimiz büyük paralarla yönetici transfer etmeyi gerektirmiyor. Kendi işimizi kendimiz yönetebileceğimize inanıyoruz. Ancak medya sektöründe kaliteli iş yapan orta düzey yöneticilere ve çalışanlara ihtiyacımız olacak. Bunları da araştırıp bulup alacağız. Şu an için isim telaffuz etmek arkadaşlar açısından yanlış olur. Kaynak:superpoligon