Milliyet gazetesi yazarı Tunca Bengi, Kayseri saldırısının asıl amacının muhafazakar-milliyetçi nüfusu sokağa dökmek.
Abone olKAYSERİ'de 14 askerin şehit düştüğü hain saldırıyı bugünkü köşesine taşıyan Milliyet gazetesi yazarı Tunca Bengi, PKK'nın yeni planının detaylarını yazdı.
"... PKK'nın hedefi artık Güneydoğu değil, Kürt nüfusun ya da milliyetçi ve muhafazakar tabanın yoğun olduğu iller" diyen Tunca Bengi, Kayseri'nin muhafazakar-milliyetçi illerde yaşanan Türkleri sokağa dökmek amacında olduğunu yazdı.
Kayseri'nin özellikle seçildiğini yazan Bengi, "Çünkü Kayseri, etrafında Yozgat, Kırşehir, Nevşehir Sivas, biraz daha ilerisinde Tokat ve onun komşusu Malatya, Kahramanmaraş gibi bir çok hassasiyetin kurcalanabileceği konumdaki bir şehir. Nitekim, katliam sonrasında sokağa yansıyan bazı olaylar da bunun açık kanıtı" diye yazdı.
Bengi'nin yazısının detayları şöyle:
"Terörün amacı, toplumda endişe ve korkuları körükleyerek kitleleri kontrolsüz infiallere sevk etmek. Bugün PKK’nın İstanbul ve Kayseri gibi büyük şehirlerde uygulamaya çalıştığı planın özeti bu. Evet bir hafta arayla gerçekleşen kalleş saldırılarda görünen hedef polis ve PKK’nın korkulu rüyası komandolar olsa da asıl amaç ülkede kardeş kanı akıtmak, yani iç savaş çıkartmak. Şöyle ki; Haziran 2015 seçimlerinden sonra bölgesel ve küresel güçlerin desteğiyle ülkenin doğusunu Suriye’deki iç savaşla birleştirme hevesine! kapılan PKK bunun üzerinden bir ayaklanma hesabındaydı. Bunun için de dağ kadrosundaki teröristlerini yerleştirdikleri Güneydoğu’daki Cizre, Nusaybin, Sur ya da Yüksekova gibi ilçelerde hendekler, barikatlarla kaos taktiğini denedi. Amaçladıkları ise devletin silahlı gücünü üzerlerine çekmek ve bu vesile ile, Suriye’de olduğu gibi, bölgede bir halk ayaklanmasını tetiklemek idi.
Fakat, Kürt vatandaşlar bu oyuna gelmedi ve terör örgütünün kendisinden beklediği desteği ona vermedi. Hatta, bütün tehdit ve alıkoymalara rağmen, halk, bulduğu ilk fırsatta oradan kaçarak kurtulmaya çalıştı. Aylarca süren çatışmalarda da binlerce PKK’lı öldürüldü. Açıkçası kukla terör örgütünün ve arkasındaki güçlerin bu oyunu çöktü.
Şimdi ise aynı oyunun ikinci perdesi sahneleniyor. Bu seferki hesap ise masum sivillere, polise ve silahsız askerlere düzenlenen alçak saldırılarla Türk refleksini harekete geçirmek.
Amaç da şu:
“Yetti artık” tepkisiyle halk galeyana gelirse, batıda bazı yerleri basabilir, bazı insanları oradan çıkartmak isteyebilir. Şiddet, baskı uygulayabilir. Dolayısıyla da Türkler ve Kürtler arasında karşılıklı tepki tetiklenebilir.
İşte bu nedenle de hedefler artık Güneydoğu değil, Kürt nüfusun ya da milliyetçi ve muhafazakar tabanın yoğun olduğu iller. Yani dememiz o ki İstanbul’dan bir hafta sonra huzur kenti olarak gösterilen Kayseri’deki bu olay sadece Komando Tugayı’na yönelik kalleş bir saldırı değil, milliyetçi muhafazakar hassasiyetleri dürtmeye yönelik hain planın bir parçası. Çünkü Kayseri, etrafında Yozgat, Kırşehir, Nevşehir Sivas, biraz daha ilerisinde Tokat ve onun komşusu Malatya, Kahramanmaraş gibi bir çok hassasiyetin kurcalanabileceği konumdaki bir şehir. Nitekim, katliam sonrasında sokağa yansıyan bazı olaylar da bunun açık kanıtı.
Yalnız ve güzel ülkemiz aman dikkat...