Annesi Semra Yücel ile katıldığı ''Gelinim Olur musun?'' programıyla tanınan ve otel odasında ölü bulunan Ata Türk'ün kişilik problemleri yaşadığı öne sürüldü.
Abone olAdana Numune Hastanesi'nde görevli Ruh Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Psikiyatr Dr. Sümer Öztanrıöver, AA muhabirine yaptığı açıklamada, bir süre önce katıldıkları programda anne-oğlu arasında yaşanan ve herkesin medya aracılığıyla şahit olduğu ilişkinin, Ata'nın gelişimine engel olacak boyutlarda olduğunu savundu. Öztanrıöver, yayınlanan programlardaki izlenime göre, ''ortada baskıcı ve sürekli baskın konumda olan bir anne ile piyon olmaktan öteye gidemeyen bir çocuk profilinin olduğunu'' iddia etti. Baskı sonucu bir bağımlılık sendromunun ortaya çıktığını öne süren Öztanrıöver, sürekli ailesi tarafından baskı altında olan çocukların kendilerini kanıtlamaya çalıştığını, Ata'da da bunun gözlemlendiğini söyledi. Semra Yücel'in ''hep çocuğunu düşünen ve herşeyi onun için yapan''bir anne görünümünde olduğunu, ancak bazen bu davranışların ters etki yarattığını belirten Öztanrıöver, şöyle konuştu: ''Semra Hanım belki de iyi niyetli olarak, oğluna baskıcı bir anne modeli uyguluyordu. Ancak bu, Ata'nın gelişmesini engelleyen bir unsur. Bu tip durumlarda çocuk, sürekli aile etkisi altında kalır. Ata'nın da böyle bir etki altında kaldığını söyleyebiliriz. Ata'da görüldüğü gibi baskıcı aile ortamlarında gencin, sürekli bir onay beklentisi var. Ata, 60 yaşına dahi gelseydi sürekli annesinden onay beklentisinde olacaktı. Halen anne-babasının gözüne bakacaktı.'' -''ATA'DA PSİKOLOJİK SORUNLARIN OLMASI BEKLENİYORDU''- Öztanrıöver, ailenin beklentilerinin çocuğun isteğine ters düşebileceğini, bu durumda asi davranışların gözlemlenebileceğini dile getirdi. Ailesinden yapması ve yapmaması gerekenler konusunda sürekli emirler alan çocukların, bir kaçış içinde olacağını ve bunun sonucunda encin kendini bataklıkta bulabileceğini vurgulayan Öztanrıöver, şunları kaydetti: ''Ata da anne baskısından kaçmaya çalışmış. Ata'da bu tip sorunların olması beklenilen bir şeydi. Aile baskısı altındaki çocuklar alkol, madde kullanımı ve yanlış ilişkilerle çıkış yolu aramaya çalışır. Ata, yetişkin görünümlü bir çocuk durumunda. Yaşanılan olay, ailelerin kaş yapayım derken göz çıkardığı bir durum. ocuklarını, güçsüz durumda bırakıyorlar. Çocuklara hata yapma imkanı tanımak gerekir. Hatalara karşı hoşgörülü davranmalı ve sorunu endisinin çözmesini beklemeliyiz. Onun adına sorunları çözmemeliyiz. Annesi sevdiği kız üzerinde bu kadar baskıcı olmasaydı, Ata yanlışları daha iyi görebilirdi. Semra Hanım, kesin yargılar yerine (Dene, bak, kendin gör, nasıl bir kız olduğuna karar ver) tarzında yaklaşımlar sergileseydi, zaten yanlış bir ilişki içindeyse bunu bir süre sonra anlayacaktı.'' Öztanrıöver, ''doğru-yanlış'' tarzında kesin yargıların gençleri olgunlaştırmayacağını belirterek, Ata'nın yaşaması halinde bile çok utlu olmayacağını öne sürdü.