ATO tarafından hazırlanan “Derin İstihdam Raporu” Türkiye’de ücretli olarak çalışan her bir kişinin bir de kaçağının olduğunu ortaya koydu.
Abone olHer çalışanın bir de kaçağı var ATO tarafından hazırlanan “Derin İstihdam Raporu” Türkiye’de ücretli olarak çalışan her bir kişinin bir de kaçağının olduğunu ortaya koydu. Rapora ilişkin ATO’dan yapılan yazılı açıklamada, SSK’ya kayıtlı işçi sayısının 5 milyon 582 bin olduğu, buna karşılık 3 milyon 224 bin kişinin SSK çerçevesinde kayıtdışı çalıştığı belirtildi ve SSK çerçevesinde kayıtdışılık oranının yüzde 58’e çıktığı kaydedildi. Ankara Ticaret Odası (ATO) tarafından hazırlanan “Derin İstihdam Raporu”nda, DİE verilerine göre Türkiye’de 20 milyon 811 bin kişinin çalıştığı hatırlatıldı. Ancak, SSK’ya kayıtlı olarak çalışması gereken 3 milyon 224 bin kişi, Bağ-Kur’a kayıtlı çalışması gereken 3 milyon 675 bin kişi, ücretsiz aile işçisi olarak çalışan 3 bin 836 kişi olmak üzere toplam 10 milyon 735 bin kişi kayıtdışında bulunuyor. 1 milyonu aşan yabancı kaçak işçi de bu hesaba dahil değil. “SSK ve Bağ-Kur kapsamında kayıtdışı istihdam nedeniyle devletin yıllık kaybı 14 katrilyon lirayı buluyor” denilen rapora göre, kayıtdışılık nedeniyle sosyal güvenlik sistemi her yıl artan oranlarda açık vermeye devam ettiği, son 4 yılda sosyal güvenlik kurumlarının açıklarına ayrılan kaynağın 33.6 milyar doları aştığı ifade ediliyor. Rapora göre, sosyal güvenlik kurumları için 2005 yılı da umut vermiyor. 2005 yılı bütçesinde sosyal güvenlik kuruluşları için 22 katrilyon liralık ödenek öngörülüyor. Bu da yaklaşık 15 milyar dolarlık bir kaynağa tekabül ediyor. ÇALIŞAN VERGİYE ÇALIŞIYOR Rapora göre, Türkiye’de brüt asgari ücret 444 milyon 150 bin lira. Ancak bu paranın tamamı çalışanın cebine gitmiyor. Brüt ücret üzerinden 62 milyon lira SSK primi, 4.4 milyon lira İşsizlik Sigorta Fonu, 56.6 milyon lira gelir vergisi, 2.7 milyon lira damga vergisi olmak üzere 126 milyon lira para kaynağında kesiliyor, çalışanın eline ancak 318 milyon lira geçiyor. İşveren cephesine gelindiğinde ise vergi ve primler hanesine brüt rakam üzerinden 86.6 milyon lira SSK primi işveren hissesi, 8.8 milyon lira İşveren İşsizlik Sigorta Fonu eklendiğinde, işverenin işçi başına devlete ödediği prim ve vergi 222 milyon lirayı buluyor. Türkiye’de net asgari ücret 318 milyon TL olmasına karşın çalışanın işverene maliyeti 540 milyon lirayı buluyor. Buna göre, yanında 10 işçi çalıştıran bir işveren devlete yıllık 26.6 milyar lira para ödemiş oluyor. Ya da 10 işçisi kayıtdışı çalışan bir işveren devletten yılda 26 milyar TL para kaçırıyor. AVRUPA BİRLİĞİ’NDE ASGARİ ÜCRET Şubat 2004 verilerine göre AB’ye üye 25 ülke arasında en düşük asgari ücret 119 euro ile Letonya’da uygulanıyor. Bu ülkeyi 130 euro ile Litvanya, 149 euro ile Slovakya, 158 euro ile Estonya, 177 euro ile Polonya, 202 euro ile Macaristan izliyor. Almanya, Avusturya, Danimarka, Finlandiya, İsveç, İtalya, Kıbrıs Rum Kesimi’nde asgari ücret uygulamıyor. 14 KATRİLYONLUK KAYITDIŞI Rapora göre, SSK kapsamında halen kayıtdışında bulunan 3 milyon 224 bin kişinin, Bağ-Kur kapsamına alınabilecek 3 milyon 675 bin kişinin kayıt altına alınması halinde, vergi, sigorta pirimi ve işsizlik sigortası pirimi olarak devlet, brüt yıllık asgari 13.9 katrilyon lira gelir elde edilebilecek. SSK prim oranında yapılacak 1 puanlık indirim sonucu oluşacak gelir kaybının karşılanabilmesi için asgari kazançtan 339 bin 400 çalışanın kayıt altına alınması gerekiyor. Kayıt altına alınması gereken çalışanlar ile bunların bakmakla yükümlü olduğu kişilerin sağlık giderleri ve kurumun prim tahsilat oranı da göz önüne alındığında, SSK prim oranlarında 1 puanlık indirimin yaratacağı net gelir kaybının karşılanabilmesi için ise asgari kazançtan 1 milyon 631 bin kişinin sigortalı olması gerekiyor.