BIST 9.949
DOLAR 35,16
EURO 36,73
ALTIN 2.980,91
HABER /  GÜNCEL

Kayıp tabur 10 yıl sonra bulundu!

10 yıl önce "Böyle bir tabur yok ki" denilerek takipsizlik verilen dava, itiraz üzerine yeniden görülecek.

Abone ol

Siirt Ağır Ceza Mahkemesi, askerler hakkında daha önce yapılan suç duyurusunu “Görümlü’de tabur yok ki gözaltına alsın” diyerek takipsizlikle sonuçlandıran Silopi Cumhuriyet Savcılığı’nın kararını kaldırdı ve 10 yıl sonra soruşturmanın yeniden başlatılmasını istedi. 14 Mayıs 1993 tarihinde Silopi’nin Görümlü köyünde, Görümlü Jandarma Taburu’na bağlı askerler tarafından gözaltına alındıktan sonra kendilerinden bir daha haber alınamayan Şemdin Culaz, İbrahim Akıl, M. Salih Demirtaş, Halit Özdemir, Hamdin Şimşek ve Hikmet Şimşek’in yakınlarının talebi üzerine Av. Tahir Elçi, suç duyurusunda bulundu. Av. Elçi, 2002 yılında yaptığı başvuruda, müvekillerinin yakınlarının Görümlü’de halkın gözleri önünde gözaltına alındıktan sonra kendilerinden bir daha haber alınamadığını belirterek, tanıkların dinlenmesini talep etti. Savcı tersten anladı! Silopi Cumhuriyet Başsavcılığı, talep üzerine gösterilen tanıkları dinledi ancak 6 Şubat 2003 tarihinde “Görümlü’de jandarma taburu bulunmadığı” gerekçesiyle takipsizlik kararı verdi. Savcılık, bununla da yetinmeyip söz konusu kişilerin PKK’ye katılmış olabileceği iddiasını ortaya atıp, dava açılması istemiyle dosyayı Diyarbakır DGM Başsavcılığı’na gönderdi. Dosya, Diyarbakır DGM Başsavcılığı’nda halen bekletiliyor. Siirt’te itiraz başvurusu Savcılığın; köylülerin, askerlerce kaybedildiği iddiasına takipsizlik kararı vermesi üzerine Av. Elçi, 6 Şubat 2003 tarihinde prosedür gereği en yakın yer olan Siirt Ağır Ceza Mahkemesi’ne itirazda bulundu. Av. Elçi yaptığı itirazda, Silopi Cumhuriyet Başsavcılığı’nın şikâyete konu olan olay hakkında yeterli soruşturma yapmadan, taraf olunan uluslararası sözleşmelere aykırı karar verdiğini savundu. Av. Elçi, itirazında müvekkilinin eşi Şemdin Culaz’ın 14 Mayıs 1993 tarihinde Görümlü Jandarma Karakolu ve aynı yerde kurulu bir jandarma taburunda görevli bir birlik tarafından Derecik mezrasında halkın gözü önünde gözaltına alındığını yineledi. ‘Tabur yıllardır var’ Av. Elçi, Savcılığın takipsizlik kararını “Görümlü Tabur Komutanlığı’nın 1997 yılından sonra kurulduğu ve şikâyetçinin şikâyetinin yersiz olduğu” iddialarına dayandırdığını belirterek, “Halbuki, Görümlü Jandarma Karakolu 1950 yılından beri, jandarma taburu ise 1990’lı yıllardan önce aynı yerde kuruludur. Silopi ilçesinde herhangi bir yurttaşa veya Görümlü köyünün herhangi bir sakinine bu husus sorularak saptanabilirdi” dedi. Kimsenin beyanına başvurmadan bu sorunun çözülemeyeceğine dikkat çeken Av. Elçi, verilen takipsizlik kararının bozulmasını talep etti. İtirazın yapıldığı Siirt Ağır Ceza Mahkemesi, 28 Nisan 2003 tarihinde Av. Elçi’nin itirazını görüşerek soruşturmada verilen takipsizlik kararının kaldırılmasına ve soruşturmanın devamına karar verdi. Ne olmuştu? 13 Mayıs 1993 tarihinde Silopi’ye bağlı Görümlü köyünde yaşanan çatışmanın ardından 14 Mayıs günü Görümlü’ye bağlı Derecik mezrasına gelen Jandarma Taburu ve Jandarma Karakolu’nda görevli askerler, Şemdin Culaz, İbrahim Akıl, M. Salih Demirtaş, Halit Özdemir, Hamdin Şimşek ve Hikmet Şimşek’i gözaltına aldı. Görümlü Karakolu’na götürülen 6 köylüden o günden sonra bir daha haber alınamadı. Gözaltı operasyonunun yaşandığı olayda Seçik köyünde bulunan evlerin tamamı yakılırken, Derecik mezrasında ise Şemdin Culaz ile Abdurahman Kayek’in evleri yakıldı. Kaynak : Evrensel