BIST 9.390
DOLAR 34,44
EURO 36,37
ALTIN 2.837,16
HABER /  GÜNCEL

Kayınvalidesine üzülen gelin de öldü!

Kayınvalidesinin ölümüne dayanamayan gelin, 30 dakika sonra beyin kanaması geçirerek hayatını kaybetti. İşte yaşanan acı olay..

Abone ol

Kayınvalidesinin ölümüne dayanamayan gelin, 30 dakika sonra beyin kanaması geçirerek hayatını kaybetti

Samsun'da kayınvalidesinin ölümüne dayanamayan gelin, 30 dakika sonra beyin kanaması geçirerek hayatını kaybetti. Kayınvalide ile gelin yan yana toprağa verildi.

Samsun'un Kavak ilçesi Yaşardoğu Mahallesi'nde yaşayan 6 çocuk, 10 torun sahibi Tesmiye Gürel (84), önceki gün evinde rahatsızlanarak aniden öldü. Evin 40 yıllık gelini Fatma Gürel (58), kayınvalidesinin ölümü üzerine büyük üzüntü yaşayarak sinir krizi geçirdi. Aniden fenalaşan Fatma Gürel, eşi Ramazan Gürel tarafından hastaneye kaldırıldı. Fatma Gürel, Kavak Devlet Hastanesi'nde tüm müdahalelere rağmen hayatını kaybetti.

Eşi ve annesini 30 dakika arayla kaybeden Ramazan Gürel, hayatının en büyük acısını yaşadı. Sevdiği iki insanı aynı anda kaybeden talihsiz adam, "Annem eşime, eşim de anneme çok düşkündü. Tam 40 yıl boyunca birbirlerine büyük bir sevgi ve saygıyla bağlı kaldılar. Annemin ani ölümü eşimi perişan etti. Şimdi her ikisinin de acısı yüreğimizi yakıyor" dedi. Gelin Fatma Gürel ile kayınvalidesi Tesmiye Gürel'in cenazeleri evlerinin önünde okunan duaların ardından Kavak İlçesi İdrisli köyüne götürüldü. Cenazeler, kılınan cenaze sonrasında yanyana toprağa verildi.

OKULUN ÖNÜNDE EŞİNİN BOĞAZINI KESTİ
HABERİ DİĞER SAYFADA TIKLAYIN..

[PAGE]

ADANA’da, öğretmen 44 yaşındaki Özlem Yılmaz, ayrılma aşamasında olduğu kamyon şoförü eşi 46 yaşındaki Vedat Yılmaz tarafından boğazının bıçakla kesilmesi sonucu ağır yaralandı.


Olay, saat 07.45 sıralarında Türk Dili ve Edebiyatı öğretmeni Özlem Yılmaz’ın görev yaptığı Enver Kurttepeli Anadolu Lisesi önünde meydana geldi. Sabah okula gelen Özlem Yılmaz’ın yolu, boşanma davası açtığı 3 yıllık eşi Vedat Yılmaz tarafından kesildi. Yılmaz çifti, okul önünde bir süre tartıştı.

Tartışmanın ardından sinirlenen Vedat Yılmaz, iddiaya göre üzerindeki bıçağı çıkarıp bazı öğrencilerin de gözleri önünde eşinin boğazını kesti. Ağır yaralanan Özlem Yılmaz, Başkent Üniversitesi Yüreğir Hastanesi’ne götürüldü. Polisin, olayda kullanılan bıçakla ele geçirdiği şüpheli Vedat Yılmaz gözaltına alındı. Soruşturma sürüyor.

6 AY ÖMÜR BİÇİLDİ 6 YILDIR YAŞIYOR
HABERİ DİĞER SAYFADA TIKLAYIN..

[PAGE]


 Genç yaşta art arda 5 organına yayılan kanser hastalığı nedeniyle 6 ay ömür biçilmesine rağmen 6 yılı aşkındır zamandır mücadele ederek binlerce hastaya motivasyon ve umut kaynağı olan Kansersiz Yaşam Derneği Yönetim Kurulu Başkanı 32 yaşındaki Dida Kaymaz, kanserli hücreleri vücudunda 3 noktada yenmeyi başardı.

Dida Kaymaz, İtalya’da eski Sağlık Bakanı ve onkoloji Profesörü Umberto Veronesi tarafından gerçekleştirilen ve 1 aydan fazla süren kök hücre tedavisinin ardından döndüğü Türkiye’de, yaklaşık bir buçuk aylık süreyi evinde son derece steril, izole bir ortamda ve mümkün olduğunca az sayıda insanla görüşerek geçirdikten sonra kurucu başkanı olduğu derneğin iki önemli projesi ile ilgili çalışmaların ilk adımlarını atmak için Adana’ya geldi.

Oksijen deposu Toros Dağlarının eteğinde bulunan Adana’nın Pozantı ilçesindeki dağ oteli Pendosis Tatil Köyü’nün ortağı Süreyya Kayar ile gerçekleştireceği proje için alan keşif gezisi yapan Dida Kaymaz, AA muhabirine, önce tedavi sürecini, ardından, kanser hastalarına umut olacak projelerini anlattı. İtalya’da 22 günü steril odada geçen kök hücre nakli tedavisi sayesinde kanser hücrelerinin kemiklerine yapmış olduğu metastasın önüne geçildiğini ifade eden Kaymaz, "Bunun yanı sıra yapılan rutin tetkik ve tahlillerimde vücudumdaki 5 ayrı organ tutulumundan 3’ünde yüksek başarı sağlandığı görüldü" dedi. İkisi primer, 3’ü metastas olmak üzere vücudundaki 5 ayrı noktada bulunan kanser hücreleri ile yaşamayı öğrenmesi, hayata küsmemesi ve tedavi sürecinden ve sosyal yaşamından asla kopmaması sayesinde moralini hep yüksek tuttuğunu anlatan Kaymaz, "Mide, kolon, akciğer, karaciğer ve beyin tutulumu vardı.

Şu anda primer olarak vücudumda bulunan kolon ve akciğerler dışındaki tüm kanser hücreleri etkisiz hale gelmiş durumda. Ben bunu öncelikle Allah’ın takdiri ilahisine, daha sonra verdiğim mücadeleye borçluyum" diye konuştu. Henüz 26 yaşındayken kansere yakalandığında doktorların kendisine 6 ay ömür biçtiğini hatırlatan Dida Kaymaz değil 6 ay, 6 yılı aşkın süredir ayakta kalabildiği gibi kansere karşı, 5-0 durumundayken, 3-2 öne geçtiğini vurguladı.

-NASIL BESLENİYOR?-

Kaymaz, beslenmesinden yaşam tarzına kadar tüm hayatını tedaviye göre şekillendirdiğini belirterek, şöyle devam etti: "Tedavi sürecinde doktorunun önerisi ile kırmızı et ve şeker gibi gıdaların olmadığı bir diyet uyguluyor, mümkün olduğunca bol oksijenli ortamlarda bulunmaya özen gösteriyorum. İmmun sistemini güçlü tutuyor, mevsimsel üst solunum yolları enfeksiyonu bu aralar sık görüldüğünden kalabalık ortamlarda bulunmamaya özen gösteriyorum. Oksijen, tedavi sürecimde büyük bir öneme sahip. Günlük egzersizler ve doğru nefes alma, hücresel düzeyde daha fazla oksijen alınmasına yardımcı oluyor. Bol oksijenin yanı sıra ozon terapisi de tedavimin bir parçası. Doktorumun bana önerdiği diyetteki kırmızı et yasağı nedeniyle bu gıdadan alamadığım proteini, diğer gıdalardan alıyorum. Tedavim öncelikle bilimsel tıpla sürüyor ancak, alternatif tıptan da faydalanıyorum. Bu konuda da doktorlarımın tavsiyesine uyuyorum. Ben alternatif tıbbı bir kanser hastası için tamamlayıcı tıp olarak görüyorum. Mesela bağışıklık sistemimi güçlendirmek için tüm dünyaca bilinen reishi mantarının çayını 5.5 yıldır düzenli olarak tüketiyorum."

-REİSHİ MANTARI YETİŞTİRİCİLİĞİ PROJESİ-

6 yıldır amansız hastalığa karşı verdiği mücadeleye rağmen pozitif enerjisi ile dikkati çeken Dida Kaymaz, Pozantı ilçesinde, Pendosis Tatil köyü ve Çukurova Kalkınma Ajansı’nın desteğiyle gerçekleştirmeyi planladığı proje kapsamında, kanser hastalarında bağışıklık sistemini güçlendirici etkisiyle bilinen ve kendisinin de düzenli olarak yıllardır kullandığı "Reishi" mantarı yetiştireceklerini bildirdi. Japon ve Çin tıbbında kansere karşı en önemli silah olarak gösterilen, Japonya Sağlık Bakanlığı tarafından kanser hastalığı tedavisinde tek doğal ilaç olarak kabul edilen ve binlerce yıldır birçok hastalığın tedavisinde kullanılan Reishi mantarının "ölümsüzlük mantarı" olarak da bilindiğini vurgulan Kaymaz, şunları kaydetti:

"Özellikle yayınlanmış birçok önemli çalışmada kanser tedavisinde başarılı etkisi kanıtlandığından biz dernek olarak böyle bir çalışmayı başlatma kararı aldık. Reishi’nin kanser hastalığının destek tedavisinde önemi çok büyük ancak temin edilmesi oldukça güç ve son derece pahalı. Biz bu tıbbi mantarı yetiştirip, kanser hastalarına ücretsiz olarak vermeyi planlıyoruz." Kaymaz, proje uygulama alanı olarak Toros Dağlarının eteğinde, nem oranı yüksek iki mağara tespit ettiklerini ve hızla çalışmalara başladıklarını bildirdi.

Kansersiz Yaşam Derneği İkinci Başkanı Mikrobiyoloji Uzmanı Dr. Begüm Kayar ise "Ganoderma lucidum (Reishi mantarı) adında anlaşılacağı gibi Gan (parlak) derma (kabuk) ve lucidum (göz alıcı, büyüleyici) mucizevi bir tıbbi mantardır. Japonya, Kore ve özellikle de Çin’de ilk çağlardan beri kullanılan gençlikle, uzun ve sağlıklı bir yaşamla özdeşleştirilmiştir. Sınırlı bir yetişme alanı olduğu için maddi değeri de oldukça yüksektir.

Yapılan birçok araştırma sonucunda özellikle kırmızı reishi’nin bağışıklık sistemini güçlendirici, kanseri önleyici ve tedavisine yardımcı birçok mekanizmasının yanı sıra, sinirsel gerilimi azaltıcı ve kan basıncını düşürücü özellikleri olduğu kanıtlanmıştır" dedi. Projede dernekle işbirliği yapan Süreyya Kayar da, Pozantı’nın Peru’dan sonra oksijen ve yükseklik dengesi en iyi olan yöreler arasında bulunduğuna dikkati çekerek, "Bu proje, sağlık turizminde ön plana çıkan yöremizin kanser hastalarına bir hediyesi niteliğinde olacak" diye konuştu. Kaymaz, kanser hastalarına umut olacak projelerinin yanı sıra, ilkini geçtiğimiz aralık ayında Adana’da gerçekleştirdiği "Kansersiz Yaşam Sohbetleri" programına Türkiye;yi il il gezerek devam edeceğini sözlerine ekledi.

ESRARENGİZ KAYIBIN SIRRI ÇÖZÜLEMEDİ
HABERİ DİĞER SAYFADA TIKLAYIN.. 

[PAGE]

 İNEGÖL Meslek Yüksekokulu Elektrik bölümü son sınıf öğrencisi Sinem Yurdanur, yaz okulu için Temmuz ayı sonunda ailesi ile birlikte ikamet ettiği İstanbul Çatalca’dan İnegöl’e gitti. Okula gittiği gün ailesiyle son kez telefonda görüşen Sinem’den ailesi 7 aydır haber alamadı.

Ailesi ise kızlarının hayatından endişe duyuyor. Sinem’in 7 aydır bulunamaması nedeniyle kızının hayatından endişe ettiklerini söyleyen baba Tahsin Yurdanur, “Artık dayanacak gücümüz kalmadı. Yetkililerin biran önce kızımı bulmasını istiyoruz. Sinem Çatalca’da oturduğumuz evden yaz okulu için Temmuz ayının sonunda İnegöl’e gitti. O gün kızımı telefonla arayıp konuştuk. Ertesi gün annesi kızının sesini duymak istediğini söyleyince kendisini yeniden arayıp konuşmak istedik. Ama telefonu çalmasına rağmen telefonu açmadı. Biz de İnegöl’deki arkadaşımı arayıp, kızımın bir kız arkadaşı ile birlikte ikamet ettiği Turgutalp Mahallesi Gül Sokak’taki evine bakmasını istedim. Arkadaşım, ev sahibi ile birlikte eve baktı.

KIZIMIZ KAÇIRILDI 

Evin ışıkları yanmasına rağmen uzun süre zile basılmasına, cama taş atılmasına rağmen evden kimse çıkmamış. Bunun üzerine durum emniyete bildirildi. Eve giden emniyet ekipleri, çilingir vasıtası ile kapıyı açıp içeri baktılar ancak evde kimseye ulaşamamışlar. Biz de hemen İnegöl’e gittik. Birlikte ikamet ettiği okul ve ev arkadaşı olan kızla görüştük, tanıdığı, konuştuğu bütün arkadaşları ile temasa geçerek kızımızın nerde olabileceği konusunda görüştük ancak somut bir bilgi edinemedik.

En son bir arkadaşı ile birlikte Kültürpark içerisinde görülmüş. Emniyet ekipleri de gerekli bilgileri alıp arkadaşlarının ifadelerine başvurdu. Ancak 7 aydır kızıma ulaşamadık” dedi. Kızlarının çantasının, nüfus cüzdanının ve diğer özel eşyalarının evde olduğunu, sadece cep telefonunun yanında olduğunu bildiren baba Tahsin Yurdanur, “Kendi isteği ile evden ayrılmış olsa, özel eşyalarını yanına alırdı ve lambayı kapatırdı. Kızımızın kaçırıldığından endişe ediyoruz.

YARALI ARKADAŞLARINI BIRAKIP KAÇTILAR
HABERİ DİĞER SAYFADA TIKLAYIN..

[PAGE]


Çalıntı otomobille kaza yapan 4 kişiden 3'ü yaralı arkadaşlarını olay yerinde bırakıp kaçtı.

Saat 05.00 sıralarında TEM Otoyolu Ümraniye Hekimbaşı mevkii Kadıköy istikametinde meydana geldi. 34 ZF 9378 plakalı otomobil, aşırı hız ve dikkatsiz sonucunda önünde seyreden bir kamyonun tamponuna çarptı. Kamyon yoluna devam ederken, kamyona arkadan çarpan otomobil takla attıktan sonra durabildi.

TEM otoyolunda seyreden diğer araç sürücüleri kazayı itfaiye ve ambulans ekiplerine haber verdi. Olay yerine gelen ambulans ekipleri, yaralı Murat Y. isimli vatandaşı Ümraniye Eğitim ve Araştırma Hastanesine kaldırdı. Polis ekipleri araç üzerinde yaptığı ilk incelemede, çok sayıda sigara, içki, demir kesme makasıyla bulurken, otomobilin de Gaziosmanpaşa bölgesinden çalıntı olduğunu belirledi.

Olay yerindeki görgü tanıklarının ifadesine başvuran polis ekipleri, aracın içinden üç yaralı kişinin çıktığını ve ormanlık alana doğru kaçtıkları bilgisine ulaştı. Bunun üzerine polis ekipleri ormanlık alana girerek arama çalışmaları yaparken, şüpheli kimseye rastlanmadı. Kaldırıldığı hastanede ilk sorgusu yapılan Murat Y.'nin ise araçta 4 kişi olduklarını ve üç kişinin yaralı bir şekilde araçtan çıktığını kendisinin çıkamadığını söylediği öne sürüldü. TEM Otoyolunda kazayı gören diğer sürücülerin uyarısı üzerine olay yerine gelen Kamyon şoförü, kazayı farketmediklerini, kamyonu ileride park ettikten sonra olay yerine geldiğini söyledi. Polis kaçtığı iddia edilen üç kişiyi ararken, olayla ilgili geniş çaplı araştırma başlattı.

DAMADIN EVİNE KURŞUN YAĞMURU
HABERİ DİĞER SAYFADA TIKLAYIN.. 

[PAGE]

 
 Siverek'te Mehmet Çetin'in evi, kayınpederi tarafından kurşun yağmuruna tutuldu.

ŞANLIURFA'nın Siverek İlçesi'nde, eşine kötü davrandığı ileri sürülen damadın evi, kayınpederi ve akrabaları tarafından kurşun yağmuruna tutuldu. Tabanca ve tüfeklerle eve onlarca kez ateş ettiği belirlenen 5 kişi gözaltına alındı.

Olay, dün gece geç saatlerde Eğriçay Köyü'nde meydana geldi. Köyde çiftçilik yapan Sinan Avcı'nın yanına gelen kızı, eşinden sürekli şiddet gördüğünü söyledi. Kızının şikayeti üzerine baba Sinan Avcı, damadı Mehmet Çetin ile konuşarak durumu düzeltmesini istedi. Çiftin arasındaki olayların devam etmesi üzerine, Sinan Avcı yanına kardeşleri ve akrabalarını alarak gece geç saatlerde Mehmet Çetin'in evinin önüne gitti. Sinan Avcı ve yanındakiler, Mehmet Çetin'in evine doğru ateş etmeye başladı. Kalaşnikof tüfek, av tüfeği ve tabancalardan çıkan kurşun ve mermiler, Mehmet Çetin'in evinin duvar ve camlarına isabet ederken, silah sesi duyanlar durumu jandarmaya bildirdi.

İhbar üzerine köye gelen jandarmalar, kaçmaya çalışan Sinan Avcı (43), Babo Avcı (41), Mehmet Avcı (39), Mehmet Kılgi (50) ve Ahmet Kılgi'yi (30) gözaltına aldı. Mehmet Çetin'in evinin duvar ve camlarında çok sayıda kurşun izine rastlanırken, jandarma saldırıyı gerçekleştiren 5 şüpheliyi sorgulamak üzere İlçe Jandarma Komutanlığı'na götürüldü. Olayla ilgili soruşturma sürdürülüyor.

SEVGİ YOLU'NDA SON ANLARINI YAŞADILAR
HABERİ DİĞER SAYFADA TIKLAYIN.. 

[PAGE]

Sevgi Yolu'nda çıkan kavgada 2 kişi hayatını kaybetti.

MANİSA'nın Alaşehir İlçesi'nde, iki grup arasındaki kavgada çakıyla yaralanan 29 yaşındaki Hüseyin Tiril ile 26 yaşındaki Tayfun Yıldız, kaldırıldıkları hastanede yaşamlarını yitirdi.

Dün saat 21.30 sıralarında Sevgi Yolu'ndaki bir banka şubesi önünde M.A. (17) ile M.K. (19) arasında henüz belirlenemeyen bir nedenle tartışma çıktı. Tartışmanın kavgaya dönüşmesi üzerine M.A., olay yerinin az ilerisinde çay ocağı işleten arkadaşı Hüseyin Tiril ile çiçekçilik yapan Tayfun Yıldız'ı yardıma çağırdı. Bunun üzerine H.Y. (29) de arkadaşı M.K.'yı yalnız bırakmayıp, kavgaya karıştı.

Kavgada göğsünden ve boğazından üçer çakı darbesiyle yaralanan Tiril ve Yıldız, kanlar içerisinde yere yığıldı. Çevredekilerin haber vermesiyle gelen 112 Acil Servis ambulansı ile Alaşehir Devlet Hastanesi'ne kaldırılan iki yaralı, doktorların müdahalelerine rağmen kurtarılamadı. Polis olayın ardından M.A., M.K. ve H.Y.'yi gözaltına aldı. Şüphelilerin işlemlerin tamamlanmasının ardından adliyeye sevk edileceği bildirildi.

SEVGİLİSİNE LAF SÖYLEYEN KUZENLERİNİ VURDU
HABERİ DİĞER SAYFADA TIKLAYIN.. 

[PAGE]


ŞANLIURFA’da oturan, 19 yaşındaki İbrahim D., kız arkadaşı ile ilgili olumsuz konuşan 2 kuzenini av tüfeğiyle yaraladı.


Çiftçi İbrahim D., mezrada birlikte dolaştığı ikisi de 18 yaşında olan kuzenleri Mehmet ve Ahmet D. ile kız arkadaşı hakkında konuşmaya başladı. Kız arkadaşı ile ilgili olumsuz konuşmalarından rahatsız olan İbrahim D. ile kuzenleri arasında tartışma çıktı. Tartışma sırasında sinirlenen İbrahim D., eve gidip duvarda asılı olan ağabeyinin ruhsatlı av tüfeğini alarak kuzenlerinin yanına döndü.

Yeniden başlayan tartışma sırasında İbrahim D.’nin ateşlediği av tüfeğinden çıkan saçmalar Mehmet ve Ahmet D.’ye isabet etti. Çeşitli yerlerinden yaralanan iki kişi, silah sesleri üzerine yakınları tarafından otomobille Şanlıurfa Eğitim ve Araştırma Hastanesi’ne götürüldü. Yaralı gençlerin tedavisine başlanırken, kuzenlerini vuran İbrahim D., jandarma tarafından gözaltına alındı. 


CASEDİ YANAN EVDE BİR GÜN SONRA BULUNDU 
HABERİ DİĞER SAYFADA TIKLAYIN.. 

[PAGE]

 RİZE’de iki gün önce akşam saatlerinde yanmaya başlayan ev, itfaiye ekiplerinin müdahalesi ile söndürüldü. İtfaiye ve polis ekipleri, çevre sakinlerinin sadece yaz aylarında kullanıldığını söylemesi üzerine soğutma çalışmalarının ardından inceleme yapmadan olay yerinden ayrıldı.

Haber alamadığı babasını aramak için ertesi gün yanan eve giden Zeynep Peçe ise evde babası 47 yaşındaki Mehmet Peçe’nin cesedini buldu. Olay, Çiftekavak Köyü’nde geçen pazar gecesi meydana geldi. Vatandaşların ihbarı üzerine itfaiye ekipleri, Peçe ailesinin yaz aylarında kullandığı iki katlı evde çıkan yangına müdahale etti. Araç yolu olmadığı için itfaiye ekiplerinin müdahalede zorlandığı ev tamamen yandı.

İtfaiye ve polis ekipleri, vatandaşların evde kış aylarında kimsenin yaşamadığını belirtmesi üzerine soğutma çalışmasının ardından inceleme yapmadan olay yerinden ayrıldı. Ancak Güneysu İlçesi Gürgen Köyü’ndeki evine gelmeyen ve telefonlarına ulaşılamayan Mehmet Peçe’den haber alamayan kızı 21 yaşındaki Zeynep Peçe, dün Çiftekavak Köyü’ne gitti. Peçe, evin enkazında babasının yanmış cesedini buldu.

Şok geçiren genç kızın haber vermesi üzerine olaya polis müdahale etti. Peçe’nin cesedi Trabzon Adli Tıp Kurumu’na gönderilirken polis yangınla ilgili geniş çaplı soruşturma başlattı. Evli ve 2 çocuk babası Mehmet Peçe’nin yaz aylarında çay toplamak için bu evi kullandığı, diğer zamanlarda ise Güneysu İlçesi Gürgen Köyü’nde yaşadığı öğrenildi. Peçe’nin ağabeyi ile birlikte Güneysu İlçesi’nde alabalık çiftliği işlettiği belirtildi