BIST 9.916
DOLAR 35,28
EURO 36,78
ALTIN 2.978,78

Kavganın da bir şerefi var

Ufuk Söylemez ile Memduh Bayraktaroğlu"'nun dostuklarına şahit olan biriyim...Bugün anlattıkları gibi değillerdi... "Kanka" vaziyetleri gözler önündeydi...

İki "eski" dost!

İki "Çiller" sevdalısı!

İki "düşman" şimdi...

Yedikleri içtikleri ayrı gitmiyordu eskiden...

Uzun süredir "kanlı bıçaklı"lar...

Kavgaları bitmiyor!

Dün de ekranda birbirlerini yediler...

              ***

Memduh Bayraktaroğlu ile Ufuk Söylemez'den söz ediyorum.

İkisi de birbirini yalancılıkla suçluyor!

Ufuk Söylemez diyor ki:

-Bu aç bir gazeteciydi, acıdık yanımıza aldık...

Yalan!

Memduh Bayraktaroğlu aç filan değildi.

Çiller'e radyolarda ve gazetelerde muhalefet eden bir gazeteciydi.

Çiller'ci oldu daha sonra!

Dövdüğü Çiller'i sevmeye başlamıştı...

Hal böyle olunca, Ufuk Söylemez'le arkadaşlığı kaçınılmaz oldu.

Söylemez Çiller'e en yakın isimlerden biriydi çünkü...

                ***

Ufuk Söylemez diyor ki:

-Bu adam hapse girmişti biz bilmiyorduk!

Yuh!

Devlet sen idare ediyorsun Demirel'in deyişiyle...

Acıyıp (!) yanına aldığın adamı bir araştırmaz mı insan?

Kimdir, neyin nesidir, kimin fesidir insan sormaz mı hiç?

I ıh...

Gerek yoktu...

Ufuk Söylemez her şeyi biliyordu.

Memduh Bayraktaroğlu hem yazmış, hem de anlatmıştı çünkü...

                  ***

Ufuk Söylemez diyor ki:

-Ben 28 Şubat mağduruyum!

Yalan!

Hem de kuyruklu yalan!

Çünkü...

Ufuk Söylemez o dönemde hiç mağdur olmadı...

Olmadığı gibi...

O dönemin Ufuk Bey için en güzel günler oldu...

Çiller'i o da terketmişti...

Mesut Yılmaz'ın koluna girmemişti ama...

Mesut Yılmaz'la ortak olan Demokrat Parti'de soluk almıştı...

Cindoruk'un en güvendiği adamdı...

                 ***

Peki...

Memduh Bayraktaroğlu ne diyor?

Diyor ki:

-Ufuk o dönemde çaldı, çırptı zengin oldu!

Yalan!

Ufuk Söylemez o dönemde de varlıklıydı çünkü.

Hali vakti yerindeydi...

              ***

O dönemi bilen biriyim...

Ufuk Söylemez ile Memduh Bayraktaroğlu"'nun dostuklarına şahit olan biriyim...

Bugün anlattıkları gibi değillerdi...

"Kanka" vaziyetleri gözler önündeydi...

Elele kolkola...

Her ikisi de Çiller için savaşıyordu...

Bugüne baktığımda...

Ben diyorum ki...

Kavganın da bir şerefi var...

Yalan, dolan, iftira üzerine kavga olmaz...

                 ***

Kavganın tarafı değilim olmam...

Her ikisine de kızıyorum...

Ama Ufuk Söylemez'e daha çok kızıyorum...

"Mağdur" oluyor, acıdığı için sahip çıkıyor falan...

Oysa...

Memduh Bayraktaroğlu'nun hali bugün içler acısı...

Çünkü geçmişin bedelini bugüne kadar ağır ödedi...

Hala ödüyor...

Bunun tek müssebbibi var; Çiller!

Ufuk Söylemez'in de katmerli katkısı var "Çileli" yıllara...

                 ***

Çiller'le kolkola girip "Çile" çeken bir tek Bayraktaroğlu değil...

Behiç Kılıç mesela...

Çiller'in koluna girdikten sonra...

Bir daha belini doğrultamadı...

Malını mülkünü Çiller'i savundu diye icracılara kaptırdı....

O son nefesine kadar her şeye rağmen Çiller'e laf ettirmedi...

Ama Çiller, son yolculuğunda onu yalnız bıraktı...

"Öldürdü" ve sahipsiz bıraktı...

Ufuk Söylemez yine öyle...

Bir baş sağlığını bile çok gördü...