Nuran Yıldız, "saygı duyduğum" dediği az sayıda gazeteciye de ilginç bir öneri yaptı: "Çamurlu sularla oynamaktan vazgeçin, aksi halde kirlenmeniz kaçınılmaz olur."
Abone ol"Biri bir kaset çıkarırsa diğerinin iki mislini çıkaracağının kuvvetle muhtemel olduğunu biliyoruz." Son günlerde herkesin dilinde olan ve Cemaat-AK Parti kavgasıyla ilgili bu yorum siyasal iletişim alanındaki çalışmaları ile tanınan Nuran Yıldız'ın web sitesinde kaleme aldığı yazısından.
Kavganın gidişatını yorumlayan ve Nuran Yıldız, "saygı duyduğum" dediği az sayıda gazeteciye de ilginç bir öneri yaptı: "Çamurlu sularla oynamaktan vazgeçin, aksi halde kirlenmeniz kaçınılmaz olur."
İşte Nuran Yıldız'ın kişisel sitesinde yazdığı o yazıdan çarpıcı bölümler:
BİZ ZATEN BİLİYORDUK...
Biz zaten iktidar partisinin tekli bir yapı olmadığını biliyorduk.
Cemaat-Hükümet işbirliğinin din gibi bir paydada değil, daha dünyevi bir paydada birleştiklerini biliyorduk zaten.
Her an parçalanmaya uygun olduklarını da biliyorduk, şaşırmadık hiç o yüzden.
BİRBİRLERİNİ YEMEK İÇİN FIRSAT KOLLADIKLARINI BİLİYORDUK
Biz zaten Ergenekon dalgalarının arkasında adalet ve hukuki gerekçelerin olmadığını da biliyorduk.
Cemaatçi ve hükümetçi medyada yazanların birbirlerinden hiç hoşlanmadıklarını, birbirlerini yemek için fırsat kolladıklarını da biliyorduk.
Biz cemaatin ve hükümetin merkez medyaya nüfuz eden isimlerini de biliyorduk. Kopan gürültü o yüzden komik geliyor bize. Sanki merkez medya kaldı da.
ALİM OLMAYA GEREK YOK Kİ...
Ortada gazeteciyim diye dolaşan kimi adamların birilerinin maşası, birilerinin kara kutusu oldukları da bizi şaşırtmıyor hiç.
Biz zaten herkesin ama herkesin kasetlerinin de dosyalarının da aynı anda birçok kuytuda istiflendiğini de tahmin ediyoruz. Alim olmaya gerek yok ki, pusu bu toprağa ait bir yöntem.
BİRİ KASET ÇIKARIRSA DİĞERİ İKİ MİSLİNİ ÇIKARIR
Biri bir kaset çıkarırsa diğerinin iki mislini çıkaracağının kuvvetle muhtemel olduğunu biliyoruz.
Biz tutuklamaların olduğu gibi, salıvermelerin de hukuk dışında pazarlıkların sonucu olduğunu düşünmüyor muyuz sanki?
Biz. Zekâ ortalaması vasatın az üzerinde insanlar olsak da. Saf ve salak gibi görünsek de neler döndüğünün farkındayız. Olup biten herhangi bir şeye şaşıranları, kendi başına yaşamaya izin vermez bir zekâya sahip oldukları için acilen doktora götürmek gerek. Değil mi?
Bizim anlamadığımız medya sirkinde, her gün birilerinin öbürlerine, söyleyeninden ötürü hiçbir sözel değeri olmayan suçlamalar döşenmeye bu kadar hevesli olmaları.
SEKİZİNCİ SINIF BİR KOMEDİ FİLMİ GİBİ
Kenar mahalle kavgasında bile az yüz kızarması olur diyeceğim ama kenar mahalleye ayıp etmek istemem.
Çırpınmalarının abzürdlüğü, kendilerini düşürdüğü küçük durumun farkında olmamaları sekizinci sınıf bir komedi filmi gibi ucuz.
İçlerinde saygımı koruduğum bir iki isme hatırlatmam gerek: Çamurlu sularla oynamaktan vazgeçin, aksi halde kirlenmeniz kaçınılmaz olur.
Yoksa siz de “Kirlenmek güzeldir” gibi çirkin bir reklam sloganını ciddiye alıyor olabilir misiniz?
Nuran Yıldız'ın yazısının tamamını ve önceki yazılarını buradan okuyabilirsiniz.