Türbanla Meclise girdiği için milletvekilliği düşürülen ve büyük tartışmalara neden olan Merve Kavakçı'da ilköğretimde türban tartışmasına katıldı. Kavakçı türban yaşını belirledi.
Abone olİlköğretimde türban tartışması her geçen gün yeni boyut kınazayor. Bir dönem milletvekili olarak seçilen ancak başötrüsüyle Meclise girdiği için vekilliği düşürülen Merve Kavakçı'da ilköğretimde türban tartışmasına katıldı.
First Lady Gül'ün düşüncelerine katılmadığını söylneye Kavakçı, Yeniakit gazetesindeki köşesinde konuyla ilgili yeni tartışma yaratacak konuya değindi.
Kavakçıya göre, "Daha farklı bir ifadeyle, karar verecek yaşa gelmenin ölçüsü nedir? Karar verecek yaştan kasıt akıl baliğ olmaksa elbette ki bu yaşta verilmesi gereken bir karar vardır, tabii ki dini perspektiften bakınca. Bu, daha çok öte-dünyayla alakalı bir karardır da."
Kavakçı, Ak Parti Milletvekili Zafer Üskül'ün "Çocuklarınızı devlet alır" açıklamasını da sert bir dille eleştirirken, Ak Parti'nin buna sessiz kaldığını ifade ettiği yazısında şöyle dedi.
AK PARTİNİN İTHAL MİLLETVEKİLİ
(....)Hatırlayalım Güneydoğu'da başı örtülü olarak ilköğretime devam eden ki/ çocuğunun durumuyla gündeme oturan soru hükümetin ithal üyelerinden Zafer Üskül'ün sert açıklamasıyla yeni bir boyut kazanmıştı. Üskül kızlarına başlarını örttüren ebeveynlerden, çocuklarımı) devlet tarafından alınabileceğini söylemişti. Çok iddialı ve sonunun nereye varacağı düşünülmeden sarf edilen bir cümle demiştik... AK Parti yönetiminden de bir itiraz yükselmemişti bu açıklamaya.
Kimse sahiplenmedi, reddetmedi de. Son olarak Hayrunisa Gül de gittiği Londra'da bir soru üzerine "İlkokul öğrencisinin kendi isteği ile başörtüsü takması gibi bir şey söz konusu olamaz. Bu konuda karar verecek yaşa geldiğinde kararını verir" demiş.
KAVAKÇI GÜL AİLESİYLE AYRI DÜŞÜNÜYOR
Kavakçı yazısında türbanla ilgili yeni sınırı belirledi. Akil baliğ olmak. Bu yaşta istatistiklere göre 9-13 yaş arası olarak biliniyor. Kavakçı bu nedeni hatırlatarak Hayrinnüsa Gül'e katılmadığını belirtiyor:
Baştan söyleyeyim. Gül Ailesi'yle aynı düşünmüyorum. Hiç şüphesiz karar verecek yaşa gelindiğinde her kızın, her gencin kendi alacağı bir karar vardır. Başını örter veya açar. Ancak farklı itirazlar getirilebilir Gül'lerin bakış açısına. Yüzeysel bir okumayla mesela şunu sorabiliriz: Bu karar ille de belli bir yaşta mı alınmalı.
Daha farklı bir ifadeyle, karar verecek yaşa gelmenin ölçüsü nedir?
Karar verecek yaştan kasıt akıl baliğ olmaksa elbette ki bu yaşta verilmesi gereken bir karar vardır, tabii ki dini perspektiften bakınca. Bu, daha çok öte-dünyayla alakalı bir karardır da. Yani herkesi kapsayan bir karar değildir. Çünkü uygulama herkesi kapsayan bir uygulama değildir.
(...)
Eldeki bilimsel veriler nelerdir ki böyle bir cümle yani "kendi isteğiyle başörtüsü takması gibi bir şey söz konusu olamaz" cümlesi "olamaz" gibi bir kesinlik taşır. Haa, denilmek istenen "olamaz, yani biz buna engel oluruz"sa müteakip soruya, hangi hak çerçevesinde sorusuna da hazırlıklı olmak gerekir.
Gelelim bir kişinin isteği üzerine düşünmeye.
(.....)
Başını örten her ilkokul öğrencisinin kendi isteğiyle başım örtüyor olması ihtimalini reddetmek doğru bir çıkarım değildir. Böyle olanlar olabileceği gibi, olmayanların da olabileceğini kabul etmek gerekir. Genellemeler sorunları sadece büyütmeye yarar. Başörtülü kadınlar olarak bizler yıllarca bunun sıkıntısını çekmedik mi?..