Katılım bankaları endişeli!

Kamunun faizsiz bankacılık yapmasıyla rekabetin artacağı katılım bankacılığı sektöründe, sermaye endişelerine ‘indirimli kredi’ tedirginliği eklendi

Devletin kamu katılım bankası kurma kararını ‘sermayesini Hazine’nin koyması şartıyla’ memnuniyetle karşılayan mevcut katılım bankalarını, ‘indirimli (sübvansiyonlu) kredi’ endişesi sardı.

Dünya gazetesinden Jülide Yiğittürk Gürdamar'ın haberin göre bankacılık sektöründen toplam yüzde 5 pay alan 4 katılım bankasının temsilcilerinin geçtiğimiz günlerde Hazine ve BDDK yetkililerini ziyaret ederek, “Eğer kamu katılım bankaları, Ziraat Bankası’nın ‘0’ faizli tarım kredisi ve Halkbank’ın verdiği ‘indirimli’ esnaf kredisi gibi Hazine desteği ile avantajlı krediler verirlerse, biz bunlarla rekabet edemeyiz” şeklindeki endişelerini aktardıkları öğrenildi.

Görüşme trafiğinin sürdüğünü, ancak bugüne kadar Hazine ve BDDK’dan, kurulacak yeni katılım bankalarının Hazine desteği ile indirimli kredi verip vermeyecekleri, avantajlı ürünlerin nasıl fonlanacağı konusunda kesin bir cevap verilmediği, sadece heyetin rekabete yönelik endişelerini ve rekabeti zedeleyecek uygulamaların söz konusu olmayacağı yönünde görüş bildirdikleri kaydedildi. Katılım bankalarına yakın bir kaynak, Ziraat ve Halkbank’ın hali hazırda indirimli kredi vermesi konusunda aslında tüm ticari bankaların zaman zaman şikayetlerini dile getirdiğini belirterek, “Ama ticari bankalar çok büyükler, kamu bankaları ile rekabet edebiliyorlar. Oysa katılım bankalarının böyle bir rekabet gücü yok. Dolayısıyla eğer kamu katılım bankaları kamunun diğer ticari bankaları gibi Hazine tarafından desteklenen kredi ürünleriyle piyasaya girerlerse katılım bankaları bundan olumsuz etkilenir” dedi.

BAZI OYUNCULAR ÇEKİLEBİLİR

Tüm bu endişelerin Ankara’da yetkililere de aktarıldığını kaydeden aynı yetkili, “Yapılan ziyaretler sonucunda Hazine tarafından henüz kesin bir cevap alınabilmiş değil. Ama endişeler iletildi. Kamu katılım bankalarının fonlama konusunda Hazine destekli gitmeleri maliyet açısından kamu bankalarıyla aralarında büyük bir fark oluşmasına neden olur. Hepsi olmasa da mevcutlardan bazıları bu duruma çok uzun süre dayanamayabilir. Hedeflendiği gibi pazarın büyümesi yerine piyasadan çekilen oyuncular olabilir. Sonuç olarak endişeler iletildi. Umarım dikkate alınır. Kamunun kuracağı katılım bankaları da özellerle eşit bir şekilde fonlamayı mevduattan ve uluslararası piyasadan yaparlar” diye konuştu.

REKABETİ ZAYIFLATACAK UYGULAMA

Kamu katılım bankası konusunda en hızlı ilerleyen Ziraat Bankası’nın Genel Müdürü Hüseyin Aydın, konuyla ilgili şu açıklamayı yaptı: “Konudan ve yapılan ziyaretten haberim var. Kamunun katılım bankacılığı alanına girmesinin en önemli nedeni sektörün büyütülmesi. Dolayısıyla mevcut bankaların rekabet gücünü zayıflatacak herhangi bir uygulamaya gidileceğini düşünmüyorum. Türkiye’de katılım bankacılığı konusunda şu anda yüzde 10-15 civarında bir büyüme potansiyeli olduğu görülüyor.

Amacımız bu potansiyeli değerlendirerek, sektörü daha da büyütmek. Bunu mevcut dilimlerden alarak değil, pastayı büyüterek almak istiyoruz. Fonlamada nasıl bir yol izleneceği belli değil. Ama elbette eğer pazarı büyütmek istiyorsak, uluslararası kaynaklardan fonlamaya gideceğiz.” Geçtiğimiz günlerde Aydın’ın, kurulacak katılım bankasının sermayesine ilişkin “Sermayeyi biz, Hazine, hepimiz koyacağız” açıklaması kafaları karıştırmıştı.