İsrail'in düzenlediği hemen hemen her operasyonda gerçekleşen sivil ölümlerine İsrail'in tepkisiz kalmasının ardında bu anlayış yatıyor
Abone olBugün gazetesi yazarı Gültekin Avcı İsrail'in her operasyonunda sivilleri hedef almasının ardında "Goy anlayışı" olduğunu yazdı. Bu inanışa göre İsrail birliklerinin "düşman" a karşı harekete geçtiğinde sivilleri öldürmesi "Yahudi" dininin kavramları kullanılarak meşrulaştırılıyor.
ÜSTÜN IRK İNANIŞI |
Avcı'nın yazısına göre İsrail ordusunun birliklerinde "Ağaçlardan inen insanlardan meydana gelen ulusların dünyanın liderliğini üstlenmeleri kabul edilecek bir şey değildir" inancı ve "Halakha, savaşta düşmana karşı saldırıya geçtiklerinde, iyi sivilleri, yani iyi gözüken sivilleri bile öldürmeleri için birliklerimize izin vermekte, hatta bunu emretmektedir" düşünsel sistemi oldukça yaygın... |
Avcı, yazısında İsrail'in "Filistin topraklarını ilhak etme onları öldürme, sürgün etme gibi insanlık dışı gayelerini, Yahudi dininin kavramlarını kullanarak, Tevrat pasajlarından alıntılar yaparak meşrulaştırmaya çalıştıkları"na dikkat çekti.
Gültekin Avcı'nın yazısında yer verdiği önemli tespitler şöyle:
...İsrail yönetimi, 9 masum canın vahşice katledilmesiyle kötü bir şey yaptığını düşünmüyordu. Sorun, İsrail Siyonist yönetiminin goy/goyim anlayışındadır. Antisemit falan da değilim ama gerçekleri göz ardı edemeyiz. Goy (çoğulu goyim) kavramı, İbranice'de Yahudi olmayan manasını taşır. Fakat kelime aşağılama ve hakaret içerdiği gibi, İsrailliler'in Yahudi olmayanları ifade etmek için en sık kullandıkları terimdir. İsrail ordusunda Talmud'a dayalı "anti-goyim eğitimi" oldukça belirleyicidir. Bu eğitim 1973'ten bu yana İsrail ordusu içinde bilinçli olarak yayıldı.
İSRAİL'İN ÜSTÜN IRK TAKINTISI
...Goyim ile Yahudiler arasındaki "genetik farklılıklar"dan dem vurmaktan İsrail liderleri bile geri durmadılar ki. Birleşmiş Milletler, 14 Kasım 1975'te Siyonizm'i ırkçılığın bir kolu olarak kabul etti. Bu gelişme karşısında Likud liderlerinden ve eski başbakanlardan Yitzhak Şamir, "üstün ırk" kavramına olan inancını şöyle ifade etmişti:
"Ağaçlardan inen insanlardan meydana gelen ulusların dünyanın liderliğini üstlenmeleri kabul edilecek bir şey değildir. İlkeller nasıl kendilerine ait fikirlere sahip olabilirler? Birleşmiş Milletler'in kararı bize bir kere daha göstermiştir ki biz diğer uluslar gibi değiliz."