BIST 9.550
DOLAR 34,54
EURO 36,01
ALTIN 3.005,46
HABER /  GÜNCEL

Katar, Doha'daki Suriye Büyükelçiliği'ni muhaliflere devretti

Katar'ın Doha'daki Suriye büyükelçiliğini muhalet koalisyonuna devretmesi, Suriye'deki iç savaş açısından ne anlama geliyor?

Abone ol

Suriye Ulusal Koalisyonu (SUK) Katar’ın başkent Doha’daki Suriye büyükelçiliğini koalisyona devrettiğini duyurdu.

SUK Deralı bir elektrik mühendisi olan 51 yaşındaki Nizar El Haraki’yi Katar büyükelçisi ilan etmişti.

Koalisyon internet üzerinden yaptığı basın açıklamasında “Katar, Doha’daki Suriye elçilik binasını Ulusal Koalisyon tarafından Doha büyükelçisi olarak görevlendirilen Nizar El Haraki’ye devretmeye karar verdi” ifadelerine yer verdi.

BBC Arapça politika editörü Abdülkadir Belhadj “Katar’ın bu hamlesi uluslararası hukuk açısından yasadışı” olduğunu vurguladı.

Belhadj “Suriye hükümeti, muhalefete verilen desteğe rağmen, Cenevre Sözleşmeleri kapsamında uluslararası alanda hâlâ Suriye halkının yegâne meşru temsilcisi olarak tanınıyor. Üstelik ne ABD ne de Birleşmiş Milletler bunun aksi bir açıklama yapmadı” dedi.

Belhadj'a göre “Katar’ın Doha büyükelçiliğini SUK’a teslim etmiş olmasının uygulamada bir bağlayıcılığı olamaz.”

Türkiye ve diğer destekçilere mesaj

Açıklamada benzer bir hamlenin aralarında Türkiye’nin de olduğu bir grup Batı ve Arap ülkesinden beklendiğine dair bir mesaj da vardı. SUK “Katar Suriye’nin Dostları Koalisyonu’ndan daha hızlı davrandı” dedi.

BBC Beyrut Muhabiri Jim Muir da Katar’ın Suriye’de muhalefeti ilk destekleyen ülke olduğunu hatırlattı ve Suriye elçilik binasına isyancıların bayrağının çekileceğini söyledi.

Muir “Büyükelçi ve birlikte çalışacağı iki kişiye Katar tarafından tüm diplomatik ayrıcalıklar ve yetkiler tanınacak” dedi.

Muir’e göre SUK İngiltere ve Fransa gibi konseyi tanıyan diğer ülkeler için belirlediği elçilerin de bu ülkelerce tanınmasını sağlamak istiyor.

‘Libya örneğinden farklı’

BBC Arapça editörü Belhadj bu hamlenin hem muhalefete destek veren diğer ülkelere bir mesaj gönderdiğini, hem de askeri açıdan alandaki muhalif unsurlar üzerinde moral etkisi yaratacağını belirtiyor.

Yani bu meşru bir zemini olmayan, esasen taktiksel bir etki yaratma girişimi.

Belhadj “Suriye muhalefetinin uluslararası arenadaki durumu Libya sürecinde olduğundan farklı. Libya savaşı sırasında uluslararası aktörler Libya Ulusal Geçiş Konseyi’ni Libya halkının tek ve meşru temsilcisi olarak kabul etmişti” dedi.

Üstelik Suriye muhalefeti unsurları uluslararası arenada hala siyasi olarak bölünmüş durumda, diye de ekliyor Abdulkadir Belhadj.

SUK, Doha'da yapılan bir dizi toplantının ardından 11 Kasım 2012'de kurulmuştu.

Ertesi gün Katar ve bir dizi Körfez ülkesi koalisyonu Suriye halkının meşru temsilcisi olarak tanıdığını açıkladı.

15 Kasım günü de Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, Türkiye'nin Suriye Ulusal Koalisyonu'nu Suriye halkının tek meşru temsilcisi olarak tanıdığını söyledi.

Bir hafta sonra da Avrupa Birliği de SUK'u resmen tanıdığını açıkladı.

SUK, kuruluşunun hemen ardından Paris ve Londra için de büyükelçiler belirlemişti, ancak İngiltere ya da Fransa'dan bu elçilerin tanınmasına dair herhangi bir açıklama gelmedi.