BIST 9.725
DOLAR 35,21
EURO 36,75
ALTIN 2.967,88
HABER /  SAĞLIK

'KASK'la beyin hasarları tespit edilebilecek

İTÜ’lü bilim insanlarının geliştirdikleri "KASK" sistemiyle kaza, darbe ve damar tıkanıklığı sonucu oluşan beyin hasarlarının artık ambulansta teşhis edilebileceği bildirildi.

Abone ol

İstanbul Teknik Üniversitesi (İTÜ) ve İstanbul Kalkınma Ajansı (İSTKA) desteğiyle kaza, darbe ve damar tıkanıklığı sonucu oluşan beyin hasarlarının ambulansta tespitini sağlayan, Ambulanslar İçin Beyin Kanaması Erken Teşhis ve Görüntüleme Sistemi'nin (KASK) tanıtımı gerçekleştirildi.

İTÜ Ayazağa Kampüsü Elektrik Elektronik Fakültesi Ömer Korzay Konferans Salonunda gerçekleştirilen tanıtım töreninde konuşan İTÜ Elektrik Elektronik Fakültesi Elektronik ve Haberleşme Mühendisliği Bölüm Başkanı Prof. Dr. İbrahim Akduman, KASK'ın kaza, darbe ve damar tıkanıklığı sonucu oluşan beyin hasarlarını ve ölümlerini ambulansta teşhis ederek önlemek ve azaltmak amacıyla üretildiğini söyledi.

İSTKA'nın desteğiyle bu projeyi gerçekleştirdiklerini belirten Akduman, şöyle konuştu:

"Dünyada ve ülkemizde inme, en ölümcül ikinci hastalık olarak sıralanmakta ve aynı zamanda yetişkinlerde görülen nörolojik bozuklukların en önemli nedenini oluşturmaktadır. Beyne giden damarların tıkanması ile oluşana iskemik inme, beyindeki damarların yırtılması ile oluşana ise hemorajik inme denir. İskemik inmede oluşan kan pıhtısının eritilmesine yönelik ilaçlar verilir, fakat aynı tedavi hemorajik inmede uygulanırsa yüksek olasılıkla hasta kaybedilir. Bu nedenle inmenin kaynağının ilk müdahale esnasında ve tedaviye başlanmadan önce doğru şekilde tespit edilmesi hayati önem arz eder. Tespit, hastahane öncesi, daha hasta olay yerinde veya ambulans ile nakledilirken yapılmalı ve hastahane ekibine bildirilerek doğru müdahale için gerekli hazırlığın yapılması sağlanmalıdır. KASK inme nedenini hastahane öncesi hızlı ve doğru tespit eden cihaz olarak geliştirilmişdi."

KASK'ın İTÜ de tasarlandığını, prototipinin üretildiğini ve yapılan testlerin başarıyla sonuçlandığını söyleyen Akduman, "Travma sonrası ambulanslarda mobil olarak hastanın beynindeki semptomun iskemik mi, yoksa hemorajik mi olduğunu tespit eder, kanamayı görüntülediği için hastanın durumunu sürekli monitor eder, kısa zamanda doğru tedavinin başlamasını sağlar, iyonize radyasyon içermez. İki adet prototip geliştirilmiştir. Patent başvuru çalışmaları tamamlanmak üzeredir. Fantomlar üzerinde yapılan testler başarıyla sonuçlanmıştır. Klinik testlere başlamak için Sağlık Bakanlığı, İlaç ve Tıbbi Cihazlar Genel Müdürlüğü’ne başvuru yapılmıştır." ifadelerini kullandı.

"Yeni projelerimizi tanıtmaya devam edeceğiz"

İTÜ Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Ali Fuat Aydın da 2011 yılından bu yana İSTKA ile ortak projeler yürüttüklerini, toplam proje sayısının 25’i bulduğunu belirterek, "Projelerimizin sayısal büyüklüğünün ötesinde 2017 yılında YÖK tarafından araştırma üniversitesi unvanı alan üniversitemizin misyonunu yansıtan, toplumun refahını yükseltmeye ve Türkiye’nin kalkınmasına yönelik konulara odaklanan nitelikte araştırmalar olmaları dikkate değerdir. Toplumun farklı kesimlerine faydalı, disiplinler arası çalışmaları destekleyen yeni projelerimizi de önümüzdeki günlerde tanıtmaya devam edeceğiz. Bu vesileyle yeni başlayan İSTKA projemizin başarıyla yürütülmesini temenni ederim." şeklinde konuştu.

İTÜ Elektrik ve Elektronik Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Serhat Şeker ise, projeyi geliştirip kaktı sunan İTÜ'lü bilim insanlarına teşekkür ederek, "Bilim ve teknolojinin topluma yansıtılması açısından çok iyi bir örnek bu proje. Sistemin gereği olarak büyük bir felaket öncesinde küçük etkilerini gözlemleyip önlemlerin alınması bakımından önem arz ediyor." dedi.

"Ar-Ge faaliyetlerinin özendirilmesi büyük önem arz ediyor"

İSTKA Genel Sekreteri Özgül Özkan Yavuz ise inovasyon ve teknolojik gelişmenin önemine vurgu yaparak, "Ar-Ge faaliyetlerinin özendirilmesi büyük önem arz ediyor. İSTKA olarak, ekonomik ve sosyal kalkınmaya yönelik her türlü yenilikçiliği desteklemeye çalışıyoruz. Sloganımız da 'İnovasyon lideri İstanbul.' Ülkemizin yüksek gelir grubununda bulunan ülkelerin arasına girmesinin ancak ve ancak Ar-Ge ve inovasyon çalışmaları sonucunda ortaya çıkacak katma değerli ürünler ve ileri teknolojik ürünlerin üretilmesiyle, ihracatının yapılmasıyla mümkün olacaktır." ifadelerini kullandı.

Sağlık sektöründe yerli teknolojinin geliştirilmesinin kendileri için çok kıymetli olduğunu belirten Yavuz, "Bu konuda çalışma yapan üniversitelerimizi teşvik etmeye çalışıyoruz. İTÜ'nün KASK projesini de İstanbul'da yaşam kalitesinin yükseltilmesi ve kentsel hizmetlerde yenilikçi hizmetlerin hayata geçirilmesi başlığı altında desteklemiş bulunuyoruz. En yüksek bütçe alan projelerden bir tanesiydi. Toplam bütçesi 1,5 milyon lira. Bunun yüzde doksanını da desteklemeyi başardık." diye konuştu.