Kartal'da Yeşilyurt Apartmanı'nın çökmesine ilişkin soruşturmada 2 kişi tutuklandı, 2 kişi de adli kontrol tedbirleri kapsamında serbest bırakıldı.
Abone olKartal'da Yeşilyurt Apartmanı'nın çökmesine ilişkin soruşturma kapsamında gözaltına alınan 4 kişiden 2'si "taksirle ölüme ve yaralanmaya neden olma" suçundan tutuklandı.
Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığı'nca Kartal Orhantepe Mahallesi Bankalar Caddesi Sema Sokak'ta bulunan Yeşilyurt Apartmanı'nın çökmesine ilişkin başlatılan soruşturmada, yeni bir gelişme yaşandı.
Soruşturma kapsamında Kartal İlçe Emniyet Müdürlüğü Asayiş Bürosu ekiplerince binanın projesini oluşturan Suzan Çayır, inşaatın teknik uygulama sorumlusu Uğur Mısırlıoğlu, inşaatın sağlık kurallarına uygun olup olmadığını denetleyen inşaat teknikeri Arzu Keleş Baran, proje ve inşaat mühendisi Osman Mısırlıoğlu gözaltına alındı.
Şüpheliler, emniyetteki işlemlerinin ardından sağlık kontrolüne götürüldü. Burada işlemleri tamamlanan 4 şüpheli, Anadolu Adalet Sarayı'na getirildi.
Burada 2 cumhuriyet savcısı tarafından sorgulanan şüphelilerden Suzan Çayır ve Uğur Mısırlıoğlu "taksirle ölüme ve yaralanmaya neden olma" suçundan tutuklanmaları, Osman Mısırlıoğlu ve Arzu Keleş Baran ise adli kontrol tedbiri uygulanması talebiyle nöbetçi hakimliğe sevk edildi.
2 KİŞİ TUTUKLANDI
Anadolu 2. Sulh Ceza Hakimliği, şüpheliler Suzan Çayır ve Uğur Mısırlıoğlu'nun aleyhinde kuvvetli suç şüphesi olarak kabul edilebilecek somut deliller bulunması, ön bilirkişi raporu, karot numunesi kırım tutanağı, olay yeri inceleme ve keşif tutanaklarını dikkate alarak, tutuklanmalarına karar verdi.
2 KİŞİ DE ADLİ KONTROL ŞARTIYLA SERBEST BIRAKILDI
Hakimlik, Arzu Keleş Baran ve Osman Mısırlıoğlu'nun ise adli kontrol tedbirleri kapsamında serbest bırakılmasına ve yurt dışına çıkışlarının yasaklanmasına karar verdi.
ŞÜPHELİ MISIRLIOĞLU, APARTMAN MALİKLERİNİ SUÇLADI
Soruşturma kapsamında tutuklanmasına karar verilen şüphelilerden Uğur Mısırlıoğlu, hakimlikteki sorgusunda, söz konusu binanın teknik sorumlusu olarak kendisinin imzası bulunduğunu belirterek, "O süre içerisinde üzerime düşen yükümlülükleri yerine getirdim. İnşaatı 2 yıllık bir süreç içerisinde sorunsuz olarak bitirdim. Hukuki olarak benim sorumluluğumda 25 aydır. Bu süreçten sonra da uzatma talep edilmediği için üzerimdeki yükümlülük hukuken düşmüş olmaktadır." ifadelerini kullandı.
İnşaatın kontrolü, sürecin yürütülmesi adına tüm görevlerini yerine getirdiğini savunan Uğur Mısırlıoğlu, şunları kaydetti:
"1998 yılında o ofisten ayrılarak farklı bir işe geçtim. Ben de yıkıldığını sonradan öğrendim ve binanın üzerine kaçak kat atıldığını öğrendim. Ancak kaç kat atıldığını bilmiyorum. Bizim yasal olarak yapılmış binanın üzerine kaçak olarak 3 kat atılmış olmasına rağmen 1999 depreminde zarar görmemiştir. Binanın yıkılmasında üzerine fazladan 3 kat atılmasının etkisi olduğu gibi daha sonra da ortak alan olan bodrum katın mal sahiplerince iş yerine dönüştürülüp, binanın ön tarafından perde kesilerek iş yeri haline getirilmiştir. İş yeri mobilya atölyesi olarak kiraya verilmiştir. Mobilya atölyelerinin ürünleri ağır olduğu için yapmış olduğu titreşim binayı olumsuz etkilemiştir. Konut alanlarında bu tip işletmelere izin verilmez. Ayrıca bodrum katının komple su içinde olduğu, bunun da perde duvara zarar vereceği için binanın yıkılmasında önemli etkisi olmuştur."
Şüpheli Uğur Mısırlıoğlu, bu binayı yaparken fenni mesul olarak görev aldığını kaydederek, "Sosyal medyada herkes bahsediyor evde çatlamalar olduğunu. Hatta apartman sakinlerinden bir bayanı televizyonda gördüm. Evde çatlamaları gördüğünü, eşini uyardığını söylemektedir. Ancak eşi 'sonra konuşuruz' demiştir. Zaten bina o gün çökmüştür. Apartman malikleri bunları görmesine rağmen önlem almamaları bu facianın oluşmasında etken olmuştur. Allah ölenlere rahmet eylesin, akrabalarına baş sağlığı diliyorum. Ben kurallar içinde binayı yaptırttım. Görev sorumluluğu içerisinde binanın plan projesine uygun yapılmasını sağlattım. Görevimi yaptım." dedi.
"BU PROJEYİ HATIRLAYAMADIM"
Şüpheli Suzan Çayır da ifadesinde, 1985 yılından itibaren Kartal'da mimari bürosunun olduğunu anlatarak, "27 sene önce olmuştur. Hem geçen yıllar, hem de yapmış olduğum proje sayısı nedeniyle ben bu projeyi hatırlayamadım. Eksik noksan bir şey söz konusu değildir. Zaten bununla ilgili bir tutanak mevcut değildir. Mimari proje yapıya uygun yapılmış ancak projeye uygun olmayan ilave yapılmış. Bunları bilmem mümkün değildir. Uygulama yetkili müelifler tarafından yapılır. Bunu takip etmemi gerektirecek bir yükümlülüğüm yoktur. Zaten mimari projeye aykırı yapıldığına ilişkin bir tespitte yoktur." ifadelerini kullandı.
Sorumlu olduğu alanın projenin hazırlık aşaması olduğunu savunan Çayır, "Yasal prosedürler yerine getirilmiştir. Dosyanın hazırlık aşamasında herhangi bir eksiklik veya kusur bulunmamaktadır. Olaydan dolayı çok üzgünüm. Herhangi bir eksikliğim, hatam olmamıştır." diye konuştu.