Bankaların hesap ekstresi ile kart aidatı kesintisi yapacağını açıklamasına Tüketiciler Birliği tepki gösterdi.
Abone olBankaların, hesap ekstresi ile kart aidatı kesintisi yapacağını bildirmeye başlamasını değerlendiren Tüketiciler Birliği Genel Başkan Vekili Mehmet Muta Şahin, “Bankalar yasal olmadığı sayısız mahkeme ve hakem heyeti kararıyla onaylanan kredi kartı aidatlarına kılıf uydurmak için ekstre oyununa sığınmaktadır.” dedi.
Tüketiciler Birliği Genel Başkan Vekili Mehmet Muta Şahin konuyla ilgili şu açıklamayı yaptı:
Kredi kartı aidatı günümüzde tüketicinin yaşadığı en büyük sorunların başında gelmektedir. Kart aidatının yasal olmadığına dair hakem heyetleri ve tüketici mahkemelerinin yanı sıra, en üst yargı makamı olan Yargıtay’ın da örnek kararları vardır. Buna rağmen, hayatın vazgeçilmezi haline gelen kredi kartından bankaların 60 TL’ye varan aidat kesintisi yapması artık tüketiciyi çileden çıkarmaktadır.
Tüketiciler kart aidatına karşı bankaya itiraz yoluyla veya hakem heyetleri nezdinde hakkını arayabilmektedir. Ancak bütün tüketicilerin birey olarak hak arama yollarına başvurması mümkün olmamaktadır. Tüketiciler Birliği bu nedenle tüm tüketiciler adına 23 bankaya karşı aidat davası açmış durumdadır.
Mevcut haliyle kredi kart aidatını yasal kılıfa sığdıramayan bankalar ise kendilerince kart aidatını hukuk çerçevesine sokacak yeni bir yöntem bulmuştur. Buna göre, tüketiciye izleyen ayda aidat kesintisi yapılacağı bildirilmekte ve sözüm ona tüketici onayı alınmış olmaktadır.
Kredi kartı sözleşmeleri matbu sözleşme olup, tüketici ile müzakere edilmediği için; sözleşmede yer alan tüketici aleyhine maddeler 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanuna göre haksız şarttır ve geçersizdir. Bu bağlamda kart aidatları da yasal değildir. Hal böyleyken, tüketiciye ay sonu gönderilen ekstrede tek satırla kart aidatı alınacağının bildirilmesi bu durumun ne müzakere edildiği, ne de onaylandığı anlamına gelmez ve uygulamanın yasaya aykırılık halini değiştirmez. Ancak her şeye rağmen tüketiciler faks, e-posta, taahhütlü mektup gibi yöntemlerle 30 gün içinde bankaya bu konuda itirazlarını bildirerek sorumluluktan kurtulmalıdır.
Yapılan bu uygulamalar tüketicinin bankalara olan güvensizliğini giderek perçinlemektedir. Kamu otoritesi ise tüketiciye göstermelik önerilerde bulunmak yerine, haksız kazancı önleyecek kalıcı çözümler üretmelidir. Tüketiciler ise aidatlara karşı banka nezdinde itiraz ve hakem heyetlerinde şikayet girişimlerini devam ettirmelidir.