BIST 9.661
DOLAR 35,22
EURO 36,73
ALTIN 2.962,22
HABER /  EKONOMİ

Kart aidatı ödememenin yolu

BDDK) Başkanı Tevfik Bilgin vatandaşlara kredi kartı aidatından kurtulmanın yöntemini açıkladı.

Abone ol

Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu (BDDK) Başkanı Tevfik Bilgin vatandaşlara kredi kartı aidatından kurtulmanın yöntemini açıkladı.

Kredi kartı aidatı alan bankalarla 'çalışmayın' çağrısı yapan Bilgin, "Yeni kredi kartı alırken müşteriler 'yıllık aidat ödemeyeceğim' diye sözleşmeye yazsın. Banka kabul ediyorsa kredi kartı aidatı ödemezler." tavsiyesinde bulundu.

BDDK Başkanı Bilgin, 2009 yılı bankacılık göstergelerini açıklarken bankaların krizde takındıkları tavrı eleştirdi. Kredi kullandırmadaki artışın yeterli olmadığını ifade eden Bilgin, tedirginlik ve likit kalma gayreti sebebiyle mevcudun korunduğunu dile getirdi. Kriz ortamında bir yere kadar bunun normal karşılanabileceğini kaydeden Bilgin, "Bazı bankalarımızın kredileri hızla geri çağırması, vadesi gelmemiş çekleri takibe koymaları gibi davranış kalıpları not edildi. Her ülkede kriz olabilir ama bu kriz bize bazı bankaların tavır değişikliğini not edip ilgili kurumlara verdik." şeklinde konuştu. Tüketicilerin kullanmadıkları karta yılık ücret alınmasını mantıklı bulmadıklarını söyleyen Bilgin, bir banka 10 lira gönderme parası alırken diğerinin 50 lira almasını da doğru bulmadıklarını ifade etti. "Vatandaşlarımız memnun olmadıkları bankalarla çalışmasındalar." diyen Bilgin, yeni kredi kartı alırken müşterilerin sözleşmelere 'yıllık aidat ödemeyeceğim' yazmasını isterdi.

Konuşmasının sonunda Kurum olarak 2010'dan beklentileri sıralayan Başkan Bilgin, yeni yılın 2009'dan daha zorlu bir yıl olacağını, ihtiyati iyimserliğin süreceğini, takipteki krediler ve kredi riskine özellikle dikkat çekeceklerini, faiz riskine önem verdiklerini dile getirdi. Bilgin, bazı genel müdürlerin yüzde 20-25 büyüme öngörülerini abartılı bularak, Bankaların yurtdışı faaliyetleri destekliyoruz. Bankacılığımız krizden çıkışta etkili olacak. Bankacılık yapamaz denen Türkler vites büyütecek bankacılıkta. Özellikle balkanlarda etkin olmak için girişimde bulunacaklar. Özellikle özel bankalardan bunu bekliyoruz ve destekleyeceğiz." dedi.

BİZDE 'TOMBUL KEDİ' YOK

Sunumunun ardından gazetecilerin ABD Başkanı Barack Obama'nın bankalara sınırlama getirilmesi uygulamasının Türkiye'de de uygulanıp uygulanmayacağının sorusuna karşılık Bilgin, "Bizde tombul kedi yok. Batı Avrupa'da milli geliri aşmış bankalar var. Türkiye'de bankaların toplam büyüklüğü mili gelirin yüzde 85'ini oluşturuyor. Bankacılıkla ilgili öneriler, bir bankada olumsuz dalgalanma sistemdeki bankaları zatürre olmasına neden olabilir mi? ona bakılıyor. Biz zamanında kar dağıtımını engelleriz dedik iyi ki engellemişiz. Yüzde 12 sınır koyduk şimdi yüzde 14 neden koymadınız diyorlar. Sayın Bakanımı Ali Babacan'ın da son değerlendirmeleri bu çerçevede." değerlendirmesini yaptı. Yapılacak çalışmalara teknik olarak bilgi ve belge desteği vereceklerini aktaran BDDK Başkanı, böyle bir çalışmanın hiçbir bankaya zarar vermemesi ve bankaların sağlıklarını bozmaması gerektiğinin altını çizdi.

BALKANLAR'DA BANKA SATIN ALMA

Balkanlarda kamu bankalarının banka satın almama gerekçesi sorulması üzerine Tevfik Bilgin, Balkanların bankacılık açısında iyi bir hacmi olduğunu Avrupa Birliği üyelik sürecinde bu ülkelerde bankaların var olması gerektiğini dile getirdi. Yunanistan'ın krizde zayıflamışken Türk bankalarının Balkanlarda etkinliğini arttırması gerektiğine işaret eden Bilgin, "Bankalarımızı sözle destekliyoruz. Kamu bankalarının bu ülkelerde istediğimiz anlamda aktivite yaratamazlar. Özel bankaların daha fazla kar, daha fazla yaygınlığı olmalı." dedi. Başkan Bilgin, Ziraat Bankası'nın özelleştirilme sürecine ilişkin sorulara da "Türkiye'nin Ziraat gibi bir banka enstrümanına ihtiyacı var." cevabını verdi

BANKALARDAKİ BÜYÜME YÜZDE 15 OLABİLİR

Uluslar arası Finansal İstikrar Kurumu'nun bankalara yüzde 10 sınırı koyması halinde Türkiye'nin de uymak zorunda kalacağına işaret eden Bilgin, bu yapının ortak bir karar alacağını sanmadığını dile getirdi. Banka şubelerinden alınan yıllık harçların bankalara nazar değdirecek bir karar olmadığına işaret eden Bilgin, "400 milyon lira yük getiriyor. Bankalar çok eleştiride bulunmaz. İyi günlerde bu harcın kalıcı olmaması lazım. Eminim ki ekonominin iyi günlerinde harcın yeniden ele alınması yönünde düşüncesi vardır." dedi. bankacılığın 2010 yılında ortalama yüzde 15'ler düzeyinde büyüyeceğini aktaran Bilgin, geçen yıl bankalar için maliyetleri azaltıcı bütün materyalleri kullandık0. bundan sonra kredi faizlerinde 0,40,-0,30 indirime neden olabilir." diye konuştu.

TÜRKİYE KOLAY KOLAY BANKACILIK YAPILACAK ÜLKE DEĞİL

Yeni banka kurulumuyla ilgili lisans verilip verilmeyeceği sorulması üzerine Bilgin şu değerlendirmeleri yaptı: "Lisans elbette ki verilecek bir şeydir. Geçmişte çekingen davranmamızın sonuçlarını alıyoruz. Ege Ticaret Odası ile Yunanistan Ticaret Odası banka kuracaktı. İzin vermedik. Şimdi iyi ki kurmamışız noktasındalar. 30 milyon lirayla bu ülkede bankacılık yapılmaz. 30 milyon parasal büyüklük yanında güç ve itibar maceraya girmeme düşüncesi bu ülkeye inanç gerekir. Eskiden yemek masalarında bankalar alınır satılırdı. Bu dönemde buna izin vermiyoruz. Suriye Türkiye'den 20-30 yıl geride bir ekonomik yapıya sahip. Bankalar için sermaye kurulum tutarı 200 milyon dolara çıkardı. İslami bankalar için 300 milyon dolar. Söyleyecek tutarımız var ve söylüyoruz. Yabancı bankalar çekimser olduğunu gösteriyor. Türkiye kolay kolay bankacılık yapılacak bir ülke değil."