Kastamonu’da köprüsü olmayan köylüler, ihtiyaçlarını giderebilmek için çayın karşısına yüzerek geçebiliyor. <br/>Kastamonu’nun Tosya ilçesi ...
Abone olKastamonu’da köprüsü olmayan köylüler, ihtiyaçlarını giderebilmek için çayın karşısına yüzerek geçebiliyor.
Kastamonu’nun Tosya ilçesi Yukarıkayı köyünde ahşap asma köprünün tehlike arz etmesi nedeniyle Tosya Kaymakamlığı, köprünün giriş çıkışlarına kum dökerek köylülerin geçişini engelledi. Köylüler ise, ihtiyaçlarını giderebilmek için çayın karşısına yüzerek geçebiliyor. Köye en yakın köprünün uzaklığının 6 kilometre olduğunu belirten köylüler, ihtiyaçlarını giderebilmek için evlerinden 12 kilometre yürümek zorunda kaldıklarını söyledi.
KAYMAKAMLIK, KÖPRÜYÜ GELİŞ GİDİŞE KAPATTI
Tosya Kaymakamlığı tarafından kullandıkları ahşap asma köprünün tehlike arz etmesi nedeniyle geliş gidişe kapatıldığını belirten Yukarıkayı Köyü Muhtarı Rasim Yiğit (57), yaklaşık 10 yıldır köprünün yapılabilmesi için her yıl Tosya Kaymakamlığına müracaatta bulunduklarını söyledi. Asma köprünün daha kötü durumdayken kendi imkanlarıyla onardıklarını ifade eden Yiğit, şöyle konuştu: “Burada yaşayan köylülerin çocukları okula gidemiyor. Biz burada çok mağdur oluyoruz. Köprünün projesi yapıldı fakat ödenek yok diye köprüye başlanmadı. 1-2 yıl öncesine kadar köprünün kenarından dikkatli bir şekilde geçebiliyorduk. Fakat Tosya Kaymakamlığı, köprünün tehlike oluşturduğu gerekçesiyle her iki tarafına toprak yığarak geçişini engelledi. Bu yüzden vatandaşlar köprüden geçemeyince yaz aylarında çayı yüzerek veya yürüyerek geçebiliyor. Fakat kış ayına doğru çayda sular yükseliyor ondan sonra bu çayın karşıya geçişi hiç olmuyor.”
KÖYLÜLER İLÇEYE GÖÇ EDİYOR
Projesi hazırlanan köprünün yeniden yapılabilmesi için 400 bin TL’ye ihtiyaç duyulduğunu anlatan Yiğit, şunları söyledi: “Bu köprüden kendi köyümüzle birlikte çevredeki köylerde yaşayan orman köylüleri de yararlanıyor. Köyümüzde 110 hanede 146 kişi yaşıyor. Ayrıca, okulumuzda şu an öğrencimiz bulunmuyor. Çünkü öğrencinin buraya gelebilmesi için köprünün olması gerekiyor. Çocuklar okula ulaşamadığı için velilerde çocuklarını ya büyük şehirlere götürüyor ya da yurtlara yatılı veriyor. Çocukları ilçede okuyan velilerde bir müddet sonra köyden ayrılıp ilçelere yerleşiyor. Bu köprü yüzünden köyümüzden göç başladı.”
Köprünün köyün tarihi ile eşdeğer olduğunu aktaran Yiğit, köprünün en az 150-200 yıllık olduğunu belirterek, "Devletimiz bu zaman zarfında bu köprüye hiçbir yardımda bulunmadı. Sadece altında bulunan 6 demiri verdi. Köylüler, kendi imkanlarıyla bu köprüyü bu zamana kadar getirdi. Şimdi de zaten hiç kullanılamıyor” dedi.
ÇAYI GEÇEBİLMEK İÇİN YÜZÜYORUZ
Köprünün her an yıkılmak üzere olduğunu ifade eden Yukarıkayı köyü sakinleri, köylerine en yakın köprünün 6 kilometre uzaklıkta olduğunu belirterek, şöyle konuştu “Köprü olmadığı için çayı yüzerek geçmeye çalışıyoruz. Kışın hiç geçemiyoruz. Bazen traktörlerle geçmeye çalışıyoruz, küçük araçlar zaten çayı geçemiyor. Bir hastamız olsa büyük zahmet çekiyoruz. Hastamızı, bazen sırtımızda karşıya geçiriyoruz. Çayın karşı tarafında otoban, cami, okul, kahvehane ve alışveriş yaptığımız market bulunuyor. Bu yüzden devletimizden köprü istiyoruz. Okul zamanında büyük zahmet çekiyoruz. Sırtımızda çocukları geçirmek zorunda kalıyoruz. Defalarca yetkili mercilere dilekçe verildi. Buraya gelip ölçüm yapıldı, etüt çalışması oldu. Fakat bir türlü bize ödenek çıkmadı.”
TARLA VE BAHÇELERİMİZİ EKEMİYORUZ
Tosya Kaymakamlığı tarafından köprünün giriş çıkışlarının kapatılması sonrası tarlalarını ve bahçelerini ekemediklerini aktaran bir köylü, sözlerine şöyle devam etti: “Köprü kapatılınca karşıya geçebilmek için ya buradan yüzerek geçeceğiz ya da 12 kilometre yürüyerek diğer köprüden geçeceğiz. Bütün ihtiyaçlarımızı bu çayın karşısından sağlıyoruz. Bütün tarlalarımız, bağımız, bahçemiz bu tarafta bulunuyor.”
12 KİLOMETRE YÜRÜYEREK CAMİYE GİDİYORUZ
Camiye namaz kılabilmek için her vakitte 12 kilometre yol yürümek zorunda kaldıklarını açıklayan köylüler, mağdur olduklarını ifade ederek, köprünün yapılmamasına anlam veremediklerini kaydetti. Köylülerden biri yaşadıklarını şöyle anlattı: “Bu köprüyü defalarca gelip incelediler. Tosya Kaymakamlığı bize ‘ancak 50 bin lira verebilirim’ dedi. Köprünün maliyeti 400 bin lira tutuyor. Sadece biz değil, 40-50 hanelik çevrede köylerimiz bulunuyor, onlarda bu köprüden yararlanmak istiyor. İhtiyaçlarımızı görebilmek için yaklaşık 12 kilometre yol yürümemiz gerekiyor. Hangi vicdan kabul eder, bu 12 kilometreyi yürüyüp de camiye, bakkala, pazara, tarlaya gitmeyi. Senelerdir bizleri oyalıyorlar. Tosya Kaymakamımız gelip köprünün halini gördü. Ondan sonra köprünün giriş çıkışlarına kum doldurup köprüyü geçişe kapattı. Ondan sonra bir daha uğramadı köyümüze."
Köylüler, köylerinde 225 kişinin ikamet ettiğini ifade ederek, bayramlar ve yaz tatillerinde gurbetten gelen yakınlarıyla birlikte bu nüfusun 2-3 katına çıktığını belirtti.
DEREDEN GEÇERKEN BOĞULMA TEHLİKESİ GEÇİYORUZ
Çayın karşısına geçerken boğulma tehlikesi geçirdiklerini anlatan köylüler, çocukların bu çaydan hiç geçemediğini belirterek "Köprümüz olmadığından dolayı çok mağduruz. Bir hastamız olunca sırtımızla veya sedyeyle dereyi geçiriyoruz. Kış günü zaten derede sular çoğalıyor o zaman köprüden hiç geçemiyoruz" dediler.
Köylerindeki köprü kullanılamadığı için karşıya suyun içinden geçmek zorunda kaldıklarını aktaran bir köylü, bu yüzden soğuk aldıklarını ve zatürre hastalığına yakalandığını belirterek şöyle konuştu: “Köyümüzde acil veya ağır bir hastamız olduğunda bu yol nedeniyle götüremiyoruz. Bir köylümüz burada kalp krizi geçirdi. Biz köprüyü geçene kadar neredeyse kaybedecektik. Doktor bize neden geç kaldınız dedi. Biz doktora yolumuz, köprümüz yok bu yüzden geç kaldık dedik. Derdimizi anlatıp duyuruyoruz, duyurunca bu seferde yaptıramıyoruz. Bizlere niçin köprü yapmıyorlar. Hepimiz yaşlı insanlarız, rahatsızız." Bir köylü kadın, köye gelin geleli 30 yıl olduğunu belirterek şunları söyledi: "Bu köprü 30 yıldır böyle. Biz kendi imkanlarımızla üzerine tahta falan ekledik ama bir müddet sonra tahtalar kırılıyor, ayağımız kırılıyor. Hayvanlarımız geçemiyor. Öğrenciler, okula gidemiyor. Servis köyümüze gelmiyor, ekmek gelmiyor. Bizim kışları suyumuz donuyor, su alamıyoruz. Yolumuz, köprümüz yok kışın tamamen evde hapis kalıyoruz.”
İTFAİYE, YANGINDA KÖYE ULAŞAMADI
Köylerinde iki yıl önce yangın çıktığını ve itfaiye ekiplerinin köprü olmadığı için bu yangına ulaşamadığını ifade eden bir köylü, “Tatilleri köyüme gelip burada vakit geçiriyorum. Her yaz ayında tatilde bu köye geldiğimde bu sorunu mutlaka yaşıyoruz. Bu köprüden karşıya geçmemiz mümkün olmuyor. 21. yüzyılda yaşıyoruz. Türkiye’mizin övünç kaynağı yolu, suyu, köprüsü olmayan köyümüz kalmamasıdır. Ancak şuanda bu köyün ne yolu, ne suyu ne de köprüsü bulunuyor. Her yaz ayında köye geldiğimizde bu köylüler Tosya Kaymakamlığına müracaatta bulunuyor. Bizlerde dışarıdan buna katkı veriyoruz. Ancak, bu başvurular şuana kadar bir türlü sonuçlanmadı. Burada iki yıl önce bir yangın oldu. Yangında 3-4 ev yandı. Bununda en büyük sebeplerinden birisi Ilgaz ve Tosya’dan gelen itfaiye araçlarının bu köprüyü kullanamamasıdır.Yetkililerden yardım bekliyoruz” diye konuştu.
(İHA)