BIST 9.949
DOLAR 35,27
EURO 36,74
ALTIN 2.985,41
HABER /  GÜNCEL

'Kardeşi kardeşe düşüremezler'

Avrupa Birliği Bakanı ve Başmüzakereci Egemen Bağış, Türkiye'nin büyümesinden ve zenginleşmesinden rahatsız olan çevrelerin 80 öncesinde olduğu gibi huzuru kaçırma çabası içerisine girdiğini vurguladı.

Abone ol

Avrupa Birliği Bakanı ve Başmüzakereci Egemen Bağış, Türkiye'nin büyümesinden ve zenginleşmesinden rahatsız olan çevrelerin 80 öncesinde olduğu gibi huzuru kaçırma çabası içerisine girdiğini vurgulayarak, "Her seferinde de bu millet onların hevesini kurutuyor. Bir daha Türkiye'de kardeşi kardeşe düşürmelerine izin vermeyeceğiz." dedi.

Beyaz Hareket Derneği'nin Sultangazi'de bir restaurantta düzenlediği etkinliğe, Avrupa Birliği Bakanı ve Başmüzakereci Egemen Bağış, Sultangazi Belediye Başkanı Cahit Altunay, Beyaz Hareket Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Aydın İnci, İBB Kültür ve Sosyal İşler Daire Başkanı Hüseyin Öztürk'ün de aralarında bulunduğu çok sayıda davetli katıldı. Açılış konuşmalarının öncesinde istek üzerine, Suriye'de yaşanan iç savaştan mağdur olanlar için cep telefonunda yardım mesajı gönderildi. 

GENÇLİK BU OYUNLARA GELMEYECEK

Daha sonra konuşan Bağış, başta ODTÜ'de yaşanan olaylar olmak üzere bazı açıklamalarda bulundu. Bağış şöyle konuştu: "Bakın bu ülkede tarihinde kendi ürettiği uyduyu uzaya gönderirken, kimileri bu ülkenin gençlerini provake edip Türkiye Cumhuriyeti'nin bu büyük başarısını gölgeletmeye kalktılar. Ama başaramadılar. Bizim ülkemizin gençliğinin büyük çoğunluğu o günün adının aslında tarihe altın harflerle kazınacak tarihi bir gün olduğu bilinciyle onlara farklı bir geleceği hazırlayan hükümetin başbakanın o projesine sahip çıkan gençliktir. Üç, beş tane öne çıkan ya da birilerinin öne çıkarmayı tercih ettiği, birilerinin kullandığı ve taşeronu haline getirdiği gençlerin aslında bu hareketin üyesi gençler gibi o tuzaklardan kurtarılması gerekir. Ülkemizin kalkınmasından, büyümesinden, zenginleşmesinden rahatsız olan çevreler aynı 80 öncesinde olduğu gibi acaba Türkiye'yi 80 öncesine döndürebilir miyiz, acaba huzurunu kaçırabilir miyiz, Türkiye'nin büyümesini engelleyebilir miyiz? diye bir çaba içerisine girmeye kalkıyorlar. Her seferinde de bu millet onların hevesini kurutuyor. Gençlik, bilinçli bir şekilde bu oyunlara gelmeyeceğini her seferinde ortaya koyuyor, bundan sonra da koymaya devam edecek. Bir daha Türkiye?de kardeşi kardeşe düşürmelerine izin vermeyeceğiz."

ÜNİVERSİTE KELİMESİ BİRLEŞTİRİCİ DEMEKTİR

Gençlerin çok bilinçli olması gerektiğini söyleyen Bağış, "Bizim gençlerimizin şairin dediği gibi 'Fatih'in İstanbul'u fethettiği yaşta. Fatih'in meshuliyetini hissedecek kadar azimli, bilinçli ve idrakli olması gerekir. Üniversite kelimesi, evrensel demektir, kuşatıcı demektir birleştirici demektir. Ama kimileri bizim üniversitelerimizde o geçmişte başardıkları oyunları başarabileceklerini zannettiler. Çok şükür bunları beceremediler. Bundan sonrada başaramayacaklar. Ama bizim her zaman teyakkuzda olmamız lazım. Her zaman bilinçli olmamız lazım. Her zaman bu tür oyunlara karşı çok ama çok akıllı idrakli yaklaşmamız lazım. İşte bunların farklı farklı çabalarını görüyorsunuz." dedi.

FARKLI İNANÇLARA KARŞI BASKILAR UYGULANDI

Bağış, öğrencisine inanç özgürlüğünü sağlayamayan bir üniversitenin tam anlamıyla üniversite yeteneğinin olmadığını belirterek, ?Kendi öğrencisine yıllarca ayrımcılık yaptı bizim üniversitelerimiz. Bastırdı insanların inançlarını. Farklı farklı inançlara karşı baskılar uygulandı. Gün geldi bu ülkede çocuğuna Agop adını veremedi. Gün geldi Mücahit adını da veremedi. Gün geldi kimliklerini gizlemek zorunda kaldı. Gün geldi kıyafetlerini gizlemek zorunda kaldı. Çok acıdır, gün geldi insanlar çöplerinin içine farklı intibalar yaratacak objeler koyma mecburiyeti hissetti. O acı günleri yaşayanlar var aranızda. İşte o günlerin bir daha yaşanmaması için, bu ülkede dileyenin dilediği gibi yaşamayabilmesi için herkesin herkese hak ettiği saygıyı hoşgörüyü gösterebilmesi için bizim daha çok çalışmamız ve standartları oturmamız lazım." dedi.

AB SÜRECİNDE REFORM ADIMLARININ NETİCESİ

Avrupa Birliği değerinin temel fikrinin birey üzerine kurulu olduğunu ifade eden Bağış, ?Bireyin hakkını, hukukunu, tükettiği gıdanın hijyen standartını, ulaşım imkanlarını, sağlık imkanlarını, eğitim imkanlarını geliştiriyor olmasıdır. Bu yüzden biz AB yolunda ilerlerken aslında özümüze dönüyoruz. Bazen insanlar Türkiye?de AB yolunda atılan reformları, AB?nin reformları zannediyorlar. Tam aksine hiçbirinin Avrupa?yla alakası yok. Belki onların kriterleri var ama bu atılan reformlar bizim reformlarımız. Eskiden ?Ankara-Konya git gel 6 saat? diye bir tabir vardı. Şimdi Ankara-Konya 1 saat 10 dakika, AB fonuyla yaptığımız hızlı trenle. Bizim vatandaşımız artık modern ulaşım araçlarıyla tanışmaya başladıysa, bizim tükettiğimiz gıdanın hijyen standartlarıyla ilgili kurallarımız oluştuysa, çocuklarımızın oynadığı oyuncakların standartlarını belirleyen kuralları mecliste kabul ettiysek, geleneksel anne şefkatiyle AB kurallarını birleştirip bebek mamalarında genetiğiyle oynanmış organizmaların kullanılmasını yasaklayabildiysek bunların hepsi AB standartları sürecinde atılan reform adımlarının neticesidir." dedi.

DEVLET GÜVENLİK MAHKEMESİ DİYE BİR GARABET MEKANİZMA VARDI BU ÜLKEDE

Bağış sözlerini şöyle sürdürdü: ?Ama aynı zamanda bu ülkenin gerçekten yüz karası uygulamalarına da biz AB sürecinde son verdik. Katsayı gibi insanlık ayıbı vardı bu ülkede, Devlet Güvenlik Mahkemesi diye bir garabet mekanizma vardı bu ülkede. Çok değil 10 yıl öncesine kanunlar, TRT yönetim kurulu üyelerinden birinin ve YÖK üyelerinden birinin TSK temsilcisi olma şartını ön koşuyordu. Dünya?nın hangi demokratik ülkesinde bir generalin üniversite yönetim kurulu üyesi olduğu yada televizyon radyo şirketinin yönetiminde olduğu görülmüş. Bütün bunları AB yolunda attığımız adımlarla kurtulmaya başladık. Peki hepsini çözdük mü. Yok daha çözülecek iş var. Daha bu memlekette yapacağımız çok işimiz var. Onun için hep birlikte daha bu ülkenin demokratik, laik, sosyal bir hukuk devleti olduğundan övünüyoruz ya onun altını dolduracak reformlarımızı hep birlikte gerçekleştirmemiz lazım." dedi.