BIST 9.300
DOLAR 34,35
EURO 36,38
ALTIN 2.826,81
HABER /  GÜNCEL

Karayılan'a Ladin formülü olur mu?

PKK üst düzey yöneticilerine karşı bin Ladin tarzı operasyon uygulanabilir mi? Terör üzerine analizleriyle bilinen Özcan, cevap verdi.

Abone ol

İNTERNETHABER.COM- Dr. Nihat Ali Özcan, PKK yöneticilerine karşı Ladin tarzı operasyonların zorluğuna işaret etti.

Türkiye'nin teknik kapasite ve istihbarat üretme kapasitesinin ABD'den kısıtlı olduğuna dikkat çeken Özcan, yasal olarak da dünya kamuoyunun Türkiye'nin karşısına dikilebileceğini söyledi.

CNN Türk'ün yayınına katılan Türkiye Ekonomi Politikaları Araştırmaları Vakfı analisti Nihat Ali Özcan, törerle ilgili son gelişmeleri değerlendirdi.

Spiker Başak Şengül, Özcan'a ABD'nin Ankara Büyükelçisi Francis Ricciardone'nin "PKK yöneticilerine karşı Bin Ladin formülünü Türkiye kabul etmedi" açıklamasını hatırlatıp uygulanabilirliğini sordu.

Özcan, büyükelçinin aslında istihbarat paylaşımında Türkiye'deki kurumlar arasında uyumsuzluğa dikkat çekmek için Ladin örneğini verdiğini anlattı. Özcan kamuoyunun tartıştığı konuyla ilgili şunları söyledi:

KURUMLAR ARASINDA UYUM OLMADIĞINDAN SÖZ EDİYOR

"Büyükelçi istihbarat paylaşımından ortaya çıkan genel gelişmelerden mutlu değil. Verilen istihbaratın zamanında Türkiye'deki kompartımanlar nedeniyle gerekli reaksiyonun gösterilmediğini düşünüyor. Kurumlar arasınra tam uyum olmadığından söz ediyor.

Büyükelçi orada biz El Kaide'ye karşı mücadele ederken Ladin'i yakaladığımızda Bin Ladin'e giden sürecin sancılı uzun ve aynı zamanda inter disipliner olduğundan söz ediyor. Burada şunu kastediyor. İstihbarat, ordu, polis ya da diplomasi bütün bunları birlikte adım adım hedefe götürdük. Dolayısıyla başardığımız konuya bizi götüren taktikler, teknikler ve prosedürleri siz de eğer kendi kurumlarınız arasında nasıl işbirliğini geliştireceği konusunda faydalı olursa sizinle bunları paylaşabiliriz diyor.

Yoksa biz bunları yaptık ettik gelin siz de yapın anlamında söylemiyor. Kapasite artırmaya ilişkin büyükelçinin bazı dolaylı önerileri var. Metni okursanız zaten temel mantığı içinde bunu görmek mümkün. Tabi bunun dışında boyutları da var. Sonuçta Ladin'i yakalamış olmanın verdiği psikolojik rahatlama, özgüven ve başarı öyküsü var. Onunla bir kamu diplomasisi yapıyor. Büyükelçinin kendi görüşüdür. Ama öbür yandan baktığınızda Türkiye'nin bu türden taktik kapasiteyi artırmaya mı ihtiyacı var yoksa, Amerika'nın burada stratejik ve politik düzeyde kararlarını gözden geçirmeye ihtiyacı var tartışmaya açık konu."

Terörle mücadelede izlenen güvenlik politikaları ve nokta operasyonları başarılı bulup bulmadığı sorusuna Özcan, ABD ile Türkiye arasındaki güç farkına işaret etti. Terörle mücadelede sorumluluğun mülki amirlerde olduğuna dikkat çeken Özcan, sözerine şöyle devam etti:

PLANLAMA GEREKTİRİYOR

"Yasalarımız hayat olağan gidiyorsa bu konudaki silahlı kuvvetlerin sorumluluğu sınırlıdır. Mevcut mücademe hangi düzeyde olursa olsun doğrudan silahlı kuvvetleri ilgilendiren bir konu değil. Yasalar bu işin sorumluluğunu mülki amirlere bırakmıştır. Sizin bunlar arasında koordinasyon sağlamanız gerekiyor ki taktik resim size stratejik boyutta mana ifade etsin.

Nokta operasyon meselesine gelince aynı zamanda birden çok işi planlamanızı gerektiriyor. Bir veri alacaksınız, veriyi doğru işleyeceksiniz. İstihbarat üreteceksiniz. O istihbaratı verdiğiniz operasyonel birim böyle bir reaksiyonu göstermeye paralel olarak hazırlayıp bunu yapabilecek kapasiteniz olacak. Yoksa masa başında konuşmayla olmuyor. Her şeyden önce politik olarak bu operasyondan elde edeceğiniz sizin genel politikanıza uyumlu olup olmadığıyla ilgili. Dolayısıyla karmaşık bir soruna cevap veriyorsanız, o zaman idari düzenlemenizde yasal düzenlemenizde sizin bu konudaki strateji ve taktiklerinizle ilgili. 

TÜRKİYE YAPINCA MESELE BM'YE GİDER

ABD Pakistan'ın derinliklerinde uluslararası hukuku hiçe sayarak bir gece yarısı egemen bir ülkenin topraklarına girip istediği gibi operasyon yapar. Bunun tepkilerini karşılayabilir. 1 milyar dolar öder, sonra Pakistan da kamuoyunu yönetebilir. Ama siz örnek veriyorum başka bir ülkenin topraklarında yaptığınızda mesele BM'ye gider ya da başka boyutlara gider. Sizin başka politikalarınızı yakından etkiler. Politik karar alıcıların böyle bir konuyu karşılaştırma olarak icra ederken, aklından geçirmesi gereken ya da çözmesi sorular listesinin çok daha farklı olduğunu bize gösterir."

ABD'NİN 7 BİN 500 TANE İNSANSIZ HAVA ARACI VAR

Erdoğan'ın yasalar çerçevesinde mücadelemizi yürütüyoruz açıklamasının kendi içinde tutarlı olduğuna işaret eden Özcan, Türkiye'nin sınırlı gücünü ABD örneğiyle açıkladı:

"ABD'nin elinde 7 bin 500 tane insansız hava aracı var. Farklı teknik kapasitelere sahip vee bunu kullanma gücüne de sahip. Tüm bunları yönetecek insan gücüne de sahip. 40 milyar dolar istihbarat bütçesi olan bir örgüt var.  Senede 750 milyar dolar harcaya bir ordusu var. Üs düzey teknik ekipmanlarına rağmen Ladin'i bulmaları 10 yıl sürdü. İstihbarat örgütlerinin iş yapabilme kapasitesine bakarsanız yasal düzenleme her ülkede farklı. ABD'de başkan CIA ya da istihbarat örgütüne sonuçlarına katlanarak uluslararası hukuku hiçe sayarak bir takım örtülü operasyon yapma yetkisi verebiliyor. Bunun tersini Türkiye'de yaptığınız zaman herhalde çok farklı durumlarla karşı karşıya gelebilirsiniz. o yüzden bütün bunları yasalar çerçevesinde götürmeniz gerekiyor."