BIST 9.953
DOLAR 35,21
EURO 36,71
ALTIN 2.974,90
HABER /  POLİTİKA  /  AK PARTİ

Karayılan süreci yanlış anlamış!

Başbakan Erdoğan'ın Siyasi Başdanışmanı ve Ankara Milletvekili Yalçın Akdoğan, STAR Ana Haber'e konuk oldu.

Abone ol

Çözüm sürecine ilişkin değerlendirmelerde bulunan Akdoğan, "Hükümet süreçte askere sahip çıkacak" diye konuştu. Akdoğan, "Normalleşmeden sonra silah bırakma" diyen Karayılan'ı da eleştirdi, "Süreci doğru anlamamış" dedi.

Kandil'deki terör örgütü yöneticisi Murat Karayılan'ın yaptığı açıklamaya göre, Türkiye'deki PKK mensupları 8 Mayıs'tan itibaren sınır dışına çekilmeye başlayacak.

Çözüm sürecine yönelik en somut adıma sayılı günler kala, çekilme sırasında askerin nasıl bir tutum izleyeceği hala en çok tartışılan konularından biri.

Başbakan Erdoğan'ın Siyasi Başdanışmanı ve AK Parti Ankara Milletvekili Yalçın Akdoğan, katıldığı STAR Ana Haber'de konuyla ilgili değerlendirmelerde bulundu.

Devlet kurumlarında süreçle ilgili herhangi bir uyumsuzluğun söz konusu olmadığını söyleyen Akdoğan, "Hükümet daha önceden olduğu gibi çözüm sürecinde de askere sahip çıkacaktır" dedi.

Akdoğan konuyla ilgili şu ifadeleri kullandı:

"Sürecin hassasiyetlerini devletin bütün kurumları fark ediyor ve biliyor. Ama bu kurumlar arasında bir uyumsuzluk ve çekişme söz konusu değil. Bu konuda Milli Güvenlik Kurulu'nda da bir açıklama yapıldı mesele ile ilgili. Burada "Askere operasyon yapmayın diye direktif mi verilecek?" diye yanlış sorular soruluyor.

Zaten askere operasyon yapma yetkisini bu iktidar veriyor. Yani sınır ötesi operasyon yapılacaksa tezkere üzerinden Bakanlar Kurulu karar veriyor. Soru yanlış sorulduğu için bir yanlış anlama var. Ben burada bir sorun görmüyorum.

Hükümet bugüne kadar, operasyon yapılırken yaşanacak muhtemel sıkıntılara karşı nasıl askerin, polisin ve jandarmanın arkasında durduysa; yani askerine ve polisine sahip çıktıysa, bu süreçte de sahip çıkacaktır. Onları sıkıntıya düşürecek herhangi bir şeye hükümet izin vermez.

Bugüne kadar alınan herhangi bir tedbirden geri adım atma gibi bir durum söz konusu olamaz. Sürecin selameti açısından da bu tedbirlerin varolması lazım. Devlet istihbarat kaynaklarını geri çekebilir mi? Heronlar veya başka istihbarat kaynakları...

Elbette sürecin gözlemlenmesi gerekir. Bu süreçte farklı odaklar sürece müdahale edebilir. Diyelim ki PKK farklı bir karar aldı. Buna karşı güvenlik güçleri elbette gereken tedbirleri almak durumundadır. Burada bir güvenlik zaafiyeti ve boşluğu söz konusu olamaz."

'KARAYILAN SÜRECİ YANLIŞ ANLAMIŞ'

Karayılan dünkü açıklamasında silah bırakmanın 'normalleşme' sürecinin sağlanmasıyla mümkün olacağını söylemişti.

Bu konuya değinen Akdoğan, normalleşmenin silah bırakma aşamasından sonra gerçekleşeceğini söyleyerek, "Karayılan süreci yanlış anlamış" dedi.

Akdoğan, "Karayılan'ın dünkü açıklamalarında normalleşme olur ondan sonra silahları bırakırız gibi bir yaklaşım var. Bu doğru bir yaklaşım değil. Silahlar bırakıldıktan sonra bir normalleşme aşamasına geçilir. Elinde silah olan adamla normalleşme olabilir mi? Silah bırakan kişi suça karışmamışsa gereken yapılır, siyaset yapma şartları varsa siyaset yapar. Normalleşme süreci silahları bırakan adam için geçerlidir. Ama normalleşmeyi biz yapalım ondan sonra olursa silah bırakılacak gibi bir yaklaşım doğru bir yaklaşım değil. Karayılan sürecin o kısmını bence çok doğru anlamamış" ifadelerini kullandı.

'KABUS SENARYOLARI ÜRETİYORLAR'

Akdoğan, çözüm sürecine yönelik tavırları nedeniyle muhalefeti de eleştirdi. CHP ve MHP'nin 'kabus senaryoları' ürettiğini kaydeden Akdoğan, "Bu sorun bugün çıkmış bir sorun değil, 30 yıldır var. Muhalefetin iktidarın parçası olduğu dönemde de vardı. MHP ve CHP'nin yaptığı kabus senaryoları üretmektir. O dönemde ne yaptılar, şimdi önerileri ne? AK Parti'nin bu sorunla ilgil neler yaptığı belli" diye konuştu.

'ÇEKİLME ÖNEMLİ BİR KAZANIM'

PKK 'nın sınır dışına çekilmesinin 'önemli bir kazanım' olduğunu dile getiren Akdoğan, şunları kaydetti:

"Başbakanımız, çözüm sürecinde milletimize ve demokrasiye uygun olmayan adımlar atmaz. Gelinen noktada terör örgütünün Türkiye'yi terk etmesi önemli bir gelişmedir. Ortada tüm yöntemlerin denendiği can yakıcı bir sorun var. İktidarın böylesine bir gelişmeyi başlatması cesurca bir adımdır.

Silahlı çekilmede çatışma riski vardır. Başbakanımızın çekilmenin silahsız olacağına yönelik sözleri sabaotaj riskine yönelikti. Dün Kandil'den yapılan açıklamada bazı rahatsızlık veren şeyler olabilir. Ama yine de düne göre önemli gelişmeler olmuştur. Dünkü açıklamada bizim de tasvip etmeyeceğimiz noktalar olabilir ama önemli olan, burada bir an önce örgüt mensuplarının Türkiye'yi terk etmesidir. Bu çok önemli bir kazanımdır.

Bölgede normalleşme yaşanması açısından bu çok önemli bir gelişmedir. Daha bu sorun kökten çözülmeden önemli etkilerini görmeye başladık. Muhalefet tüm söylemini çekilme olmayacağı üzerine kurdu. Şimdi bu açıklama ile muhalefetin söylemi çökmüş oldu. Burada şimdi başka bir takım söylemlerle süreci sulandırmaya çalışıyorlar.

Eylemsizlik kararının alınması sürecin başladığı anlamına gelir. Çekilme tamamlandığında birinci aşama bitmiş olacak. Şimdi örgütün sınır dışına çekilmesini beklememiz lazım. Çekilmede tarih telaffuz etmek doğru olmayacaktır."

EV HAPSİ İDDİALARI

Akdoğan, 'Öcalan'a ev hapsi ve genel af' tartışmalarına da değindi. Şu ana kadar gelinen noktada Öcalan'ın koşullarının pazarlık konusu yapılmadığını anlatan Akdoğan, "Çok net söyleyeyim. Öcalan'ın durumu cezaevi koşulları bu süreçte konuşulan ve gündemimizde yer alan konular değil. Daha öncede örgüt ve Kandil bunu gündeme getirdi ancak Öcalan'ın kendisi bunu kabul etmedi. Şu andaki süreçte ve yakın vadede sürecin bir parçası olarak konuşulmuş bir konu değil" diye konuştu.

Akdoğan şöyle devam etti: "Burada şu psikolojiyi anlamak gerekir; karşımızda Öcalan'ın üzerinden siyasi manifestosunu oluşturmuş bir örgüt var. Bu örgüt kendisine göre tarihi bir günde Öcalan'ın adını geçirmemesi eksiklik olurdu. Yani bunu denge söylemi olarak söylemeleri gerekiyordu. Sayın Başbakanımız da ev hapsi gibi bir durumun söz konusu olmadığını önceden söyledi.

'HER ŞEY TARTIŞILABİLİR'

Ama her şey elbette tartışılabilir. İnsanların ağzına fermuar çekemeyiz ancak bu sürecin muhtevası olarak gündeme gelmiş bir konu değildir. Örgüt kendi kitlesine bir hikaye anlatmak zorunda. 'Biz teslim olduk, pes ettik' diyemez. O da kendi kitlesine onları dengeleyici söylemler içerisine girmek durumundadır."

'KOLAY BİR SÜREÇ DEĞİL'
PKK'nın yurdışı uzantıları nedeniyle, dışarıdan yapılacak bir müdahalenin sürece zarar verebileceğine işaret eden Akdoğan, "Çok kolay bir süreç değil ama burada umutları koruyarak ilerlemek lazım" şeklinde konuştu.

Daha önceden de buna benzer adımlar atıldığını hatırlatan Akdoğan, şunları dile getirdi:

"Sürecin başlangıcı yeni bir durum değil. Daha öncede buna benzer önemli adımlar attık. Oslo süreci bunun bir parçasıydı. Bugünküne göre şekil ve yöntem açısından daha farklı bir süreçti. Süreç sabote edildi farklı dinamikler devreye girdi. Sonuçta devlet güvenlik politikalarıyla üzerine gitti. Yapılan operasyonlarda örgüt amacına ulaşamayacağını anladı. Bu sorun biraz da bölgesel bir sorun olduğu için, bölgesel denklemden PKK'nı çıkmasını istemeyen odaklara karşı hazır olmak durumundayız.

Örgütün iç dinamiklerine dışarıdan bir müdahale ve provokasyon sürece zarar verebilir. Ancak şu anda Kandil'de böyle bir görüntü yok. Kandil bir bütün olarak Öcalan'ın arkasında durduğunu ve sürece destek verdiğini açıkladı. Örgüt içerisinden bir sabotaj olur mu olmaz mı bilmiyoruz ama şu anda böyle bir görüntü vermemek gerekir.

Neticede diğer ülkelerde de PKK'nın farklı uzantıları olduğu için çok kolay bir süreç değil ama burada umutları koruyarak ilerlemek lazım. Sonuçta PKK sınır dışına çekileceğini açıkladı, biz de 3-4 aydır şehit vermiyoruz bu bile çok önemli bir kazanımdır."