Terör örgütü PKK'nın elebaşlarından Murat Karayılan'a ait olduğu öne sürülen açıklamada hükümete ve siyasi parti liderlerine tehditler yağdırıldı.
Abone olİran'da yakalandığı öne sürülen terör örgütü PKK'nin iki numaralı ismi Murat Karayılan olduğu iddia edilen ve Fırat Haber Ajansı'nda yayımlanan açıklamada Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'a siyasi liderlere adeta tehditler yağdırıldı:
"Öcalan'dan da üç haftadır haber alamadık. Eğer önderliğimize herhangi bir şey olursa o zaman Türkiye'de bir tek lider bile kalmaz"
Fırat Haber Ajansı, KCK Yürütme Konseyi Başkanı Murat Karayılan'ın 15 Ağustos Atılımı'nın 27. Yıldönümü'nde yaptığını öne sürdüğü açıklamaya yer verdi:
Başbakan Erdoğan'ın tehditlerine karşılık, güçlerinin sadece yüzde 5'ini harekete geçirdiklerini öne süren Karayılan, tehditlerini şöyle sıraladı:
"Eğer biz savaş gücümüzün önünü açar, resmi savaş karar ve talimatını verirsek, Türkiye'yi alt-üst ederler. Başbakan kendisini kaybetmemelidir! Eğer önderliğimize herhangi bir şey olursa o zaman Türkiye'de bir tek lider bile kalmaz. Bu durumda herkes çok pişmanlık yaşar"
ÖCALAN'IN BARIŞ ÇABALARINA OLUMLU YANIT VERİLMEDİ
Karayılan, 10 Mayıs'da "devlete" ve "KCK" ye üç protokol sunduğu iddia edilerek, barış taleplerinin yanıtsız bırakıldığı öne sürdü:
"Önderliğimiz 10 Mayıs 2011 tarihinde devlete ve KCK'ye üç protokol sundu. 'KCK ve devlet bu protokolü kabul ediyor mu, etmiyor mu; bana cevap vermelidirler. Eğer her iki tarafın da görüşleri olumlu olursa o zaman ben bu sorunu kısa bir sürede çözerim' dedi. Biz bunun üzerine yönetim olarak toplantı yaptık, Önderliğimizin hazırladığı bu protokolleri kabul ettik. Ama devlet buna cevap vermedi. Heyet makul gördü ama 'üzerinde tartışmamız, Başbakana sunmamız gerekiyor ki devlet bir karar versin' dedi. Üzerinden aylar geçmiş olmasına rağmen cevapsız bıraktılar."
ÖCALAN'LA GÖRÜŞMEZSEK...
Öcalan'ın tecrit edildiğini belirten Karayılan, bu hafta da avukatlarının Öcalan ile görüştürülmemesi halinde halinde "savaş ilanı" vereceklerini söyledi.
"Önderlik avukatlara 'bir daha görüşmeye gelemeyebilirsiniz' dedi. Çünkü AKP'nin oyunları olabileceğini düşünüyordu. O günden bu yana 20 gün geçti. Biz hala Önderliğimizin yaşayıp, yaşamadığını bile bilmiyoruz. Eğer Önderliğimizle bu hafta görüşme olmazsa biz bu durumu daha farklı ele almak durumunda kalacağız. Birincisi, Önderliğimizin sağlığı hakkında bilgi sahibi değiliz. İkincisi biz bunu bir savaş ilanı gibi ele almak durumundayız"
TEHDİTLER SAVURDU...
Biz şimdi kontrollü bir biçimde sadece savunma savaşı veriyoruz. Eğer biz savaş gücümüzün önünü açar, resmi savaş karar ve talimatını verirsek, Türkiye'yi alt-üst ederler. Başbakan kendisini kaybetmemelidir! Bizi tehdit ederek, askeri güçleri bizim üzerimize çekmek istiyor ve Medya Savunma Alanları'nı hedeflemek istiyor. Yine sivil siyasete yönelerek, bir ezme hareketini geliştirmek ve Önderliğimizi tecrit altına almak istiyor. Başbakan böyle bir plan yapmak istiyor ama herkes bilmeli ki bu çok tehlikeli bir karardır. Bu tehlikeli kararın sonuçlarından Erdoğan sorumludur. Kürt halkına, Önderliğimize ve Medya Savunma Alanları'na yönelik gerçekleştirilecek saldırılar Türkiye'yi bir savaşa ve kaosa sürükleyecektir. Sanki hiçbir gücümüz yokmuş, belli bir denge kurulmamış gibi yaklaşıyor. Bilinmeli ki biz çok şey yapabiliriz. Bizi tehdit ederek, 'siz görürsünüz' demektedir. Oysa senin yapacakların karşısında bu halkın ve hareketin de yapacakları vardır. Eğer gönlünde bir savaş ve katliam yatıyorsa bununla sonuç alamazsın çünkü bu halk ve hareket kendini savunabilecek, gereken cevabı verebilecek durumdadır"