Karayalçın şöhretini yanlış kullanıyor

İstanbul ve Ankara'da aday bulma sıkıntısının bulunmadığını söyleyen Baykal, iddialı konuştu.

Baykal, ATV'de yayınlanan "Ankara'da Sabah" programında gündeme ilişkin soruları yanıtladı. CHP'nin İstanbul ve Ankara'da aday bulma sıkıntısının bulunmadığını söyleyen Baykal, Sefa Sirmen ile Yılmaz Ateş'in belediye başkanlığı için kendilerini hazırladıklarını söyledi. Baykal, "Biz oraya bu işi en iyi yapacağını inandığımız insanlar diye koyduk" dedi. "Birleşik Sol"un adayı olarak Ankara'da SHP Genel Başkanı Murat Karayalçın'ın çıkması ve geçmiş seçimlerde solun karşı karşıya gelmesinden dolayı sağcı adayın kazanması anımsatılıp, "Benzer bir tablo bu durumda tekrar ortaya çıkmayacak mı" diye sorulması üzerine Baykal, "Ankara'da büyükşehire belediye başkanı arıyoruz. İzlenimim o ki Sayın Karayalçın'ın bu girişimi Ankara Büyükşehir Belediyesi'ni yönetme iddiasıyla ilgili bir girişim değildir. Başka siyasi amaçlarla yapılan bir girişimdir" karşılığını verdi. Baykal, şöyle devam etti: BİRLEŞİK SOL KİM? "Ankara çok kompleks bir yer. Belediyecilik şöhretle falan yönetilmez, kişisel hevesle, çabayla da yönetilmez. Bir ekip işi. Ankara halkı (benim gönlüm başbakanlıkta) diyen ve burayı ben bir sıçrama tahtası gibi görüyorum diyen gerçeğini diline yansıtmak zorunda kalan bir adayı büyükşehir belediye başkan adayı olarak ciddiye alıp oy verir mi? Şöhrete saygı duyuyorum, o şöhreti çok yanlış kullanıyor." Karayalçın'ın Birleşik Sol'un adayı olduğunu söylemesini de "Kimmiş bu Birleşik Sol? Orada önem taşıyan tek DEHAP. DEHAP'ın kamufle edilmesi için Birleşik Sol lafı var" diyen Baykal, "Buradaki mesele nedir, ben DEHAP'ın oylarını arkama alarak, kendi belediyecilik şöhretimi de piyasaya çıkararak, Ankara halkına umut yaratmaya çalışarak bir miktar oy alırsam acaba bu oylarla gönlümde yatan hevesimi takip doğrultusunda hala kapanmış olan şansımı tekrar açabilir miyin hesabı var. Başka hiçbir şey yok" diye konuştu. Baykal, Birleşik Sol'a uzak duruşunun temel nedeninin DEHAP'tan kaynaklandığını belirtirken, "Kimliğin siyasete temel alınmasına" itirazları olduğunu kaydetti. Gelinen noktada özellikle Aleviliğin bir siyaset temeli olmaktan çıktığını belirten Baykal, "Türkiye bunu mezhepte aştı, ama etnik kökende henüz aşamadı" dedi. CHP'de Kemal Derviş'in adı ortaya konularak 29 Mart sabahına dönük olağanüstü kurultay arayışının parti içinde hakim olduğunun konuşulduğu söylenmesi üzerine Baykal, "Herkesin şunu bilmesini istiyorum. CHP'nin geleceğiyle ilgili pek çok çevre temennisini özlemini ortaya koyarak tahmin yapmaya çalışıyor. Bu bekleyiş sahiplerine söyleyeceğim şudur, boşuna beklemesinler" dedi. Baykal, Derviş'in adaylıklarla ilgili bir talepte bulunmadığını, çok kadın adayın bulunması yönünde bir genel özlemini dile getirdiğini bildirdi. Baykal, CHP için başarı kıstasının sorulması üzerine "Bizim başarı kıstasımız 29 Mart'ta ortaya çıkmaz. Bizim başarı kıstasımız bu süreçte ortaya çıkar. Biz yapmamız gerekenleri doğru yaptığımız takdirde görevimizi yapmışız demektir ve biz bunu çok iyi şekilde yaptığımıza inanıyoruz" karşılığını verdi. Baykal, aday gösterdiği kişilerin mal varlıklarına kefil olup olmadığı sorulması üzerine "Bütün adaylarımızı mal beyanı ilan etmeye davet ettik" dedi. CHP'nin etkisiz muhalefet yaptığı eleştirilerini "çürümüş sakıza" benzeten Baykal, bunun inandırıcılığını kaybetti. Kıbrıs gelişmelerine de değinen Baykal, Kıbrıs'la ilgili Türkiye'de bir referandum olması gerektiğini bildirdi. Baykal, Türkiye'nin uzun süredir izlediği Kıbrıs politikasının kırıldığını, bu politikanın kırılması için hiçbir yetkilendirme olmadan ininsiyatif alındığını savundu.